2018 Şehit için fidan dikilecek

İl Genel Meclisi Ocak ayı birinci toplantının 4. Birleşimi gerçekleşti. Tutanak özetleri ve Valilik tarafından gönderilen dilekçelerin okunmasının ardından Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş Şehitlikler ve Şehit Ailelerini Koruma Komisyonu Edeköy katliamı konulu “İl Genel Meclisi’nde Kasım ayı toplantılarının 5. Birleşiminde komisyona havale edilen, Meriç Ede Köy’de 1992 yılında bazı bilgilere göre 900 kişinin katledilmesi ve bazı raporlara göre de bu sayının 4000’e ulaştığı, katliamın Türklerin diri ve canlı yakıldığı ve burada Balkan Savaşı zamanında toplu katliamların olduğu Yöre Dergisi tarafından Edirne gündemine sunulmuştur. Bu kapsamda Şehitlik alanının temizlenerek, sınırlarının koruma altına alınarak olayı anlatan tarihi geçmişine uygun bir anıtın ve kitabenin Kadıdondurma Köy meydanına konulmasına ve Şehitlik alanına 2018 Şehidimizi temsilen fidan dikilmesine, bu çalışmaların Edirne Şehit Ailelerini Dayanışma Derneği ile birlikte yürütülmesine komisyon tarafından karar verildi.” bilgilerin yer aldığı raporu okudu. Şehitlik alanı ve fidan dikilmesi maddesi meclis üyelerinin onayına sunuldu ve kabul edildi. Kararın kabul edilmesinin üzerine Geçmiş “Şehitliklerimizin ve şehitlerimize ahde vefamızı belki bu güne kadar yerine getiremedik ama bundan sonra var olan şehitlerimize, bu vatan için şehit olmuş tüm evlatlarımıza bizde onların hatıralarını gün yüzüne çıkarmak için görevlerimizi İl Genel Meclisi’nde yapacağımıza ve yapmaya da devam edeceğimizi bildiriyoruz.” dedi.

“BİLMEK, BİLGİLENMEYİ YARATIR, BİZİ KONUYU SEVMEYE GÖTÜRÜR”

Ede Köy kıyımı hakkında bilgiler vermek üzere konuşma yapan Yöre Dergisi sahibi ve Gazetemiz Yazarı Ayhan Tunca “Neden o köyü kesiyorlar, kıyım yapıyorlar. Çünkü zenginleri öldürmek ve onların paralarını almak gibi bir hedef var. Yapanlar da kim? Orada çırak, çoban olarak çalışan Rumlar. Rum çetelerine öncülük eden onlar. Bulgar işgalindeyiz, Edirne Şükrüpaşa öncüğünde direnmektedir, 155 gün direnecektir. Ama denetim o zaman Bulgarlar da değil Yunan çetelerindedir. İnsanı kesmişlerdir. Bu sayı çok tartışılır 4000 diyen vardır, 900 diyen vardır Mehmet Şener Aykut’un 4000 dediği gibi neden bu kadar çok. Çünkü dediğimiz gibi arkadan sığınmak için gelenler de var. Doğrusu köyün o dönemde, o günlerdeki hali bir irin bir koku ve tek canlı insanın olmadığı bir yer oluyor. Artık Ede Köy yok onu da belirtmemiz gerekiyor. Ede Köy 1939 yılında yaşanan Meriç suyu taşkını nedeniyle ve 1940 yılında çok büyük zayiat yemiş köy, köylüler. O taşkında köy, kaçabildiği kadar öteye 4 kilometre uzaklıkta olan şimdiki Kadıdondurma’ya kaçmışlar. Kadıdondurmalılar onlara köyün kuzeyinde bir yer veriyorlar. Şimdi orada dedeleri Ede Köy diyorlar. Ede Köy’ün kesilen, kıyılan, talan edilen kişilerinin torunları. Orada bilmediğimiz buna benzer jeolojinin de varlığına güvenerek arayışlar sürmelidir. Bir ulusun tarihi eğer ayakları sağlam değilse duramaz yukarıda çöker. Ayak lazım. O ayaklar yerel tarihimizdir. Yerel tarih Enez’dir, İpsala’dır, Keşan’dır, Meriç’tir Süloğlu’dur. Bizde yöresel tarih budur. Bu; Trabzon’la, Erzurum’la, Antalya’yla, Ankara’yla hep ayaktır bunlar. Bu ayaklar üzerine oturtursak tarihimizi ki yapmayanlar utansın. Yani çok ciddi boşluklar var tarihimizde. Bilmek, bilgilenmeyi yaratır. Bilmek bilgiyi getirir. Bilgi konuyu sevmeye götürür, canımızı sıksa bile konuyu artık seveceksiniz ve konuyu koruyacaksanız. İlgi, bilgi, sevgi ve koruma bunu asla unutmayın.” dedi.

Tunca’nın konuşmasının ardından Şehit Aileleri Koruma Derneği Başkanı Faruk Çiftçi’nin Edirne’de ki 32 şehitliğin araştırılması hakkında İl Genel Meclisi’nden desteklerini istemesinin ardından komisyon raporlarının okunmasıyla toplantı sona erdi.

Turgay Balcı