Akademi'de eğitimler başladı

Eski Vali Konağı’nda yer alan Edirne Akademi’nin yeni dönemi başladı. Açılışa Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da katıldı.  Edirne Akademi de bir açılış konuşması gerçekleştiren Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Edirne Akademi’yi kurmaya çalışırken, tasarlamaya çalışırken; ‘nasıl yapalım?’ diye. Türkiye geneline baktığımızda; her bölgenin, yörenin farklı, kendine özgü modelleri var. Bunlara baktık, bunları da değerlendirdik. Genelde bizim türümüzdeki akademiler; bir hafta ya da 2-3 gün spesifik yada tematik konulara eğilip; uzunca bir süre ara verir. Sonra tekrar bir konuk ya da araştırmacı bulduklarından tekrar derslere başlarlar. Ardından tekrar ara verirler. Bir süreklilik yok. Bir eğitimci olarak da biliyorum ki; sürekliliği olmayan bir şey kalıcı olamaz. O yüzden Serdar Taşçı Hoca ile akademimizi bu mantalitenin üzerine yapılandırmak istedik. ‘Bir sürekliliği olsun, alanında uzman isimleri olsun, bir sistemi olsun’ dedik. Geçenlerde sosyal medyada bir caps vardı. Çok hoşuma gitti. Diyor ki Türkiye’de eğitim sisteminin iki sorunu var. Birincisi eğitim ikincisi sistem. Dedim ki; biz bir sistem kuralım. Bu sistem dinamik bir sistem olsun. Sürekli güncelleyebileceğimiz, yenilebileceğimiz; katılımcıları sıkmadan ama farklı ilgi alanlarına da açık olsun istedik. Kentin farklı katmanlarından, farlı görüşlerinden, farklı düşüncelerinden insanları, farklı beklentilere sahip insanları burayı çekelim” diye konuştu.

Şehircilik ve belediyecilik açısından da; belediyelerin yol, su, kanalizasyon gibi temel görevleri olduğunu anlatan Gürkan, ”Bunları zaten yapmak zorundayız. Ama kenti kent yapan bunlar değil. Bir kenti kent yapan, geleceğe taşıyan kültür ve sanat hizmetleridir. Kentimizi kültür ve sanatın motifleriyle, alanlarıyla ne kadar doldurursanız o kent gerçek anlamda kimlikli bir kent olur. Akademinin belki de çıkış düşüncesi bu.  Edirne Akademi’ye gelen hocalarımız neredeyse bir çorba parası bile diyemeyeceğim bir ücret ile geliyorlar. Tümü kendilerinden gönüllüler ve gönüllük esası ile Edirne’yi bazen merak ettikleri için, bazen sevdikleri için geliyorlar. Bu işin parayla, pulla ilgisi yok. Tamamen gönüllük.  Bu akademiyi daha çeşitli yapmak istiyoruz. Ama akademi her yaş, her meslek, her eğitim grubuna da açık olsun istiyoruz. 60 yaşı da, 18 yaşında, 35 yaşı da görelim. Eğitimciyi de, avukatı da, sanayideki işçiyi de görmek istiyoruz. Çünkü bunu yapabildiğimiz sürece bu kentin genlerinde olan kent kültürünü, uzlaşmacı kültürünü, birbirini sayma-sevme kültürünü geçmişten bu güne geldiği gibi geleceğe taşıyabileceğimize inanıyoruz. Bakın belediyede 12 tane yağlı boya tablo var. Bunlar yaklaşık 120 yıllık tablolar. Çok değerli tablolar. Ama en ilginçlerinden birisi; 1902 yılı Belediye Meclis Üyeleri’nin Rönesans tekniği ile yapılmış yağlı boya tablosu. Muhteşem bir tablo. Bu tabloda dönemin belediye başkanı Dilaver Bey ile 12 meclis üyesi var. 12 belediye meclis üyesinin özelliği şu 6’sı Müslüman; 6’si Gayrimüslim; 1’i İtalyan, 1’i Rum, 1’i  Bulgar, 1’i Ermeni, 1’i Romen ve 1’i Yahudi. Edirne; uzlaşmanın ve birlikte yaşamanın kenti. Edirne bir hoşgörü kenti değil. Hoşgörü aslında nefret edilmesi gereken bir kavramdır. Çünkü hoşgörüde bir hoşgören vardır bir de hoşgörülen vardır. Bir büyüklük vardır, lütuf vardır. O yüzden benim hiç sevmediğim bir kelime. Edirne hoşgörü kenti değil. Edirne insanların birbirinin özelliklerine saygı duyarak, bir arada sevinçle, mutlulukla yaşadıkları kenttir. Uzlaşma kentidir. Bu atölyede bunu sürdürmeyi hedefliyoruz. Başarıyor muyuz? Ben başardığımızı görüyorum. Ne zaman gelsem; farklı gruplardan, yaşlardan, mesleklerden, inançlardan insanları bir arada görüyorum. Çünkü hepsinin bir bilgiye ihtiyacı var. Edirne insanlarının böyle bir bilgi açlığı var. Bu muhteşem bir şey. Geçtiğimiz yıl çok keyifli çalışmalar gerçekleştirdik. Bu yıl daha uzmanız daha donanımlıyız. Biz birlikte daha da güçleniyor daha da gelişiyoruz” dedi.   

Edirne Akademi’nin çalışmaları hakkında bilgi veren Toplumbilimci Dr. Serdar Taşçı, “İsmail Saymaz, Medya Söyleşileri’yle, Yazar, Antropolog  Irmak Zileli; Yazarlık Atölyesi, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Elfi Uluğ Tarih Atölyesi, Mercedes Finans Kurucusu, BOSCH İnsan Kaynakları  E. Direktörü Işık Gürol; Kariyer Yönetimi Ve İnovasyon, Çevirmen, Boğaziçi Üniversitesi. E.Öğretim Görevlisi Sevda Akyüz Çeviribilim ve Çeviri Atölyesi, Beyin Cerrahı Prof. Dr. Emin Özyurt; Kişisel Gelişim Ve İnsan Beyni, Ekonomist, Yazar Bülent Soylan; Türkiye Ekonomisi dersiyle Edirneliler ile bulaşacak” diye konuştu.

                Edirne Akademi öğrencileri de onlara bu imkanı sağladığı için Başkan Gürkan’a teşekkür etti.

Daha sonra yeni dönemde Edirne Akademi’nin kadrosuna dahil olan Mercedes Finans Kurucusu, BOSCH İnsan Kaynakları  E. Direktörü Işık Gürol, “Kariyer Yönetimi ve İnovasyon” dersiyle Edirneliler ile buluştu. Gürol, yaptığı çalışmalar hakkında akademi katılımcılarını bilgilendirdi. Akademi öğrencilerinin sorularını da yanıtlayan Gürol, İnsan Kaynaklarına Yatırım Perspektifi; işe alma, gelişim ve ücretlendirme olarak ayrılan gelişimin içinde; eğitimin, kariyerin, liderliğin, yedeklemenin ve terfilerin de yer aldığını söyledi.  Yedeklemenin önemine değinin Gürol; “İnsan kaynaklarının en gizli bilgisi yedeklemedir. Maaşlardan bile daha gizlidir. Evet Ahmet bu birimin başında ama Ahmet’ten sonra kim gelecek? Ya da bakıyoruz şirkette bu pozisyona gelecek adam yok. O zaman yerine birini bulmak lazım. Terfi de çok önemli. Hepimizin şirketlerden beklentilerimiz var. İnsan Kaynaklarının bu terfileri planlaması gerekmektedir” diyerek kariyer ve kariyer planlamaları hakkında önemli ipuçlarını Edirne Akademi öğrencileriyle paylaştı.  

Haber Merkezi