'Alın terimizi istiyoruz'
Marmara Bölgesi'ndeki Ziraat Odaları Yöneticileri Edirne'de toplanarak Ayçiçeği'nde yaşanan fiyat kargaşasını ve çiftçinin durumunu görüştü Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tuncay Başoğlu, Ayçiçek alım fiyatının açıklanmasını, referans fiyatın yükseltilmesini, desteklemenin 24 kuruştan 40 kuruşa yükseltilmesini istedi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tuncay Başoğlu, düzenlediği basın toplantısında Ayçiçeği üreticisinin çok perişan durumda olduğunu söyledi.
Çiftçiye her yıl “üretin” denildiğini ifade eden Başoğlu, “İşte bu yıl Türkiye’de bir rekora ulaştık. Bugünkü tahminlerimize göre 1.5 milyon ton Ayçiçek ürettik. Üretirken, üzüntülüyüz. Şuan içinde bulunduğumuz durum biz çiftçiler açısından hiç de iç açıcı gözükmüyor” dedi.
Basın toplantısından önce Marmara Bölgesi Ziraat Odası Başkanları ile toplantı yaptıklarını ve bir dizi kararlar aldıklarını ifade eden Başoğlu, şöyle devam etti:
“Herkes ayçiçeği ne olacak diye soruyor. Bugünkü dengeler yüzünden çiftçiler tarlalarındaki mahsulünü biçmiyorlar, fiyat beklentisi içindeler. Bunun sebeplerden bir tanesini yurt dışındaki ayçiçeğin fiyatlarının çok düşük olması. Geçen sezon kilogramı 1 lira 5o kuruş olan ayçiçeğin fiyatı bugünlerde 95 kuruş ile 1 lira 8 kuruş arasında değişiyor. Ayçiçeği üreticisi sezona buruk başladı.”.
Hasat döneminde ithal fiyatların çok aşağıya inmesinin üreticiyi olağan üstü zor durumda bıraktığını bu nedenle de Edirne’de olağanüstü toplandıklarını anlatan Başoğlu, şöyle devam etti:
“Burada yapmak istediğimiz üzüm yemek. Hiç birimizin bağcıyı dövme niyeti yok. Tek istediğimiz bir şey var. Alın terimizin karşılığını istiyoruz. Bundan başka bir şey talep eden varsa o zaten bu ülkenin çiftçisi değil. Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde düşük fiyat nedeniyle mağdur olan üreticinin önümüzdeki sezon ayçiçeği ekiminden vazgeçmesi durumunda ithalat miktarı artacak ve yağ açığımız da derinleşecektir.”
Bu durumun sadece yağ sanayini değil hayvancılığı da olumsuz bir şeklide etkileyeceğini vurgulayan Başoğlu, “Yurt dışından gelecek olan ithalattan mutlaka bu çiftçimizin korunmasını gerektiğini ifade ediyoruz. Bir an önce gerekli tedbirler alınıp, Türkiye’mize ithal olarak gelen ayçiçeğin önü kapatılması gerekiyor. Bu yıl şu anda ürettiğimiz ve tahmin ettiğimiz mahsul bu ülkenin şubat ayına kadar ki ihtiyacını karşılamakta. Eğer biz dışarıdan gelen ithalatı kapatmazsak, Ayçiçeği fiyatı beklediğimiz seviyelere gelmeyecektir. Bırakın beklediğimiz seviyeyi, geçen yıl ki fiyatları yakalama şansımızda yok. 675 dolara çıkartılan gözetim fiyatı da bizim sıkıntımızı çözmemektedir. Daha yüksek rakamlara çıkması gerektiğini açık yüreklilikle ifade ediyoruz.”
İSTEDİĞİMİZİ ALMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ
Ayçiçeğin geçmişte sadece Trakya bölgesinde üretildiğini ancak son yıllarda bunun tamamen Türkiye’nin diğer illerine de yayıldığını anlatan Başoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün 500 bin ton İç Anadolu’nun rekoltesi var. Çukurova’da 150 bin ton rekolte var. Onun için bir an önce müdahale edilmesini söylüyoruz. Eğer bu düşüş önlenmez ise çiftçi önümüzdeki yıl ayçiçeği ekmeyecek. Bu sadece Trakya Birliğin sorunu da olmayacak. Bugün bu Tarım Kredilerinde sorunudur. Panko Birlik, Konya Şeker’inde sıkıntısıdır. Artık bu sıkıntı Türkiye geneline doğru gitmektedir. Geçmişte sanayicimiz şunu söylüyordu: (üretin ki biz dışarıdan ithal etmeyelim) Bugün ürettik. Şubat ayına kadar yetecek ayçiçeğimiz var. Ama hiç kimse dönüp de arkadaş sizin fiyatınız düşük diye kimse sormuyor, uğraşmıyor.
Ankara’da bu konuda defalarca toplantılar yaptık. Ancak şu anda fiyatların yukarı gitme gibi bir durumu yok. Genel Başkanımız Pamuk işle ilgili de ikinci kez açıklama yapmak zorunda kaldı. İthalatın önüne geçilmezse halimiz harap. Ne ekebiliriz. Hiçbir şey ekemeyiz. Bölgemizde ayçiçeğini buğdayla mübadele etmezsek hiç bir şey elde edemeyiz. Kalitesiz buğday olur. Eğer anıza anız buğday ekersek kalitesiz buğday olur. Bu da bu bölgeye yakışır üretim düzeyi olmaz. Onun için hükümetimizi birlikleri, kooperatifleri, sanayicilerimizi uyarıyoruz. Lütfen bizim alın terimiz olan emeğimizin karşılığı olan fiyatı açıklayın. Açıklamazsanız tarlada biçim hala ağır gittiği gibi gelecek. Sesimizi duyurabilmek, çiftçilerimizin emeğinin karşılığını alabilmesi için aldığımız kararları uygulamaktan çekinmeyeceğiz. İstediğimizi alabilmek için ne gerekiyorsa onu yapacağız.”
DIŞARIDAN GELEN AYÇİÇEĞE KAPILAR KAPATILMALI
Başoğlu açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İlk planda eylem düşünmediklerini anlatan Başoğlu, “Bakanlıklar, Birlikler, kooperatifler, sanayiciler nezdinde yapmamız gerekenleri yapacağız. Sorunun çözülmemesi için hiçbir neden yok. Orta yerde üretilmiş ürün var. Tarlada bekliyor. 1.5 milyon ton. Referans fiyatın yüksek açıklanması için her türlü girişimi yaptık. Her gün Bakanlığa gittik geldik. Ama açıklanan 675 dolar. Bu bize yetmez daha yüksek olması lazım. Hepsinden önemlisi kapıların kapatılması lazım. Bunların yanında ilgili kuruluşlar, birlikler, Tarım Kredi Kooperatifi, Konya Şeker’in bir fiyat koyması gerekiyor. Bunun adı avans fiyat olur, müdahale fiyat olur. Ama bir fiyat yok. Malımızı götürüyoruz kuruluşa, döküyoruz. Ama fiyat yok. Borsaya gittiğimiz zaman orada fiyat var. Ama bizi tatmin etmiyor. Geçen yıl 1.5 liradan verdik üzerine de desteğimizi aldık. Destek fiyatını da en az 40 kuruş olarak istiyoruz. Çünkü hakkımız. Girdilerimiz ortada. Sadece biz çiftçi değiliz. Onlarda üretici. Panko Şeker, Konya Şekerdeki arkadaşlarda çiftçi. Sıkıntı hepimizin. Bölge milletvekillerinin de bu konuda bize destek olması lazım. Bizim bugün onlara ihtiyacımız var. Onlarında bize ihtiyacı olacak günler var. Kapılar kapatılabilir. Hiçbir sorunda çıkmaz. Çıkarsa da biz bu üretimi 2.5 milyon tona çıkartırız. Biraz dik durmak lazım.