'Beni niye davet ettiniz?'
Kırkpınar Ağası Ahmet Çetin , AK parti 6. Olağan İl Kongresi'nde yaşadığı probleme ilişkin 'Protokol davetiyem geldi. Ben de ona icabet ettim. Kırkpınar Ağası olarak gittim. Gittiğimde ismimi bulamadım. Protokolde bana yer veriyorsun ama ismim yok. O zaman beni niye davet ettiniz' dedi.
Gündemi 2017 yılı değerlendirmeleri ve AK parti 6. Olağan İl Kongresi'nde yaşadığı problemler olan Kırkpınar Ağası Ahmet Çetin , basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kırkpınar Ağalığı'na gereken değerin verilmediğini düşünen Ağa Çetin “Edirne olarak protokollerde sıkıntı yaşıyoruz. Türkiye'de veya dünyada.. 657 yıllık bir gelenekten bahsediyoruz. Bu misyonun gittiği yerlerde kapıyı açmakta zorlandığını görüyoruz. Oysa bu misyon baş tacı edilmeli. Ahmet Çetin'den bahsetmiyoruz. Misyondan, gelenekten, Kırkpınar Ağalığı'ndan bahsediyoruz. Bu ağalığı birileri kendi koltuk sevdası için zora düşürmemelidir. Bu geleneğin hem protokolde yeri olmalıdır hem her yerde yeri olmalıdır. Edirne için “Güreşin Kâbesi” diyoruz ya. Yalan söylüyoruz. Verilen katkıya değere bakıyoruz sıfır.” dedi.
“PROTOKOLDE BANA YER VERİYORSUN AMA İSMİM YOK”
AK parti 6. Olağan İl Kongresi'nde adeta kapı dışarı edildiğini savunan Ağa Çetin yaşadığı olayı şu şekilde anlattı: “Bu çok büyük bir olay mı evet çok büyük bir olay. Ama şahsımdan bahsetmiyorum gelenekten bahsediyorum. Ben bir gün önce CHP'nin basın toplantısı vardı. Fevzi Bey rica etti: “Ağam katılır mısın?” dedi. Katılırım dedim. Gelenekte baktığımız zaman ağalıkta siyaset yoktur. Ben A partisi B partisi kaldırdım kafamda. Burada bir misyonu sürdürüyoruz çünkü. Ayrım yapmadan her yere gitmek zorundayız. Ben bu kuralı uyguluyorum. CHP'nin basın toplantısına gittim. Ağalığa gereken değeri de verdiler. Ben normalde kutlamaya gitmiştim ama “Yanımıza otur” dediler. Orada bana değil. Kırkpınar Ağalığı'na saygı gösteriyorlar. Ak Parti kongresinden bir gün önce de arandım. T.C. numaram alındı, protokoldeki yerim atandı. Protokol davetiyem geldi. Ben de ona icabet ettim. Kırkpınar Ağası olarak gittim. Gittiğimde ismimi bulamadım. Protokolde bana yer veriyorsun ama ismim yok. O zaman beni niye davet ettin. İlyas Bey'i çağırdım nedir bu dedim. Ağam istediğin yere otur dedi. Ama istediğim yere oturmam için oradaki ismin kalkması gerekiyor. Milletvekillerinin ismi var çünkü orada. Dediler ki: Milletvekilleri Ağadan daha üstün değil. Neden diye sordum. Onu halk seçti dediler. Ama bu da 657 yıllık bir gelenek söz konusu. 4 tane yer gösterdiler, oturdum. 4'ünde de kaldırıldım. Sonra İlyas Bey'i tekrar çağırdım ama gücü de yetmedi orada. Protokol Amirlerine söz geçiremedi. Protokol Amirlerine söz geçiremeyen bir kişi yarın Edirne'yi nasıl yönetecek merak ediyorum. Asla burada taraf tutmuyorum. Ağalık kimliğim kalktığı zaman taraflı olurum ama Ağalık kimliğim varken hiçbir siyaseti üstün tutmam. O günkü tavır bana değil Kırkpınar Ağalığı'na idi. Benim tepkim de orada Kırkpınar Ağalığı'nın yere vurulmasıydı. Bu arada protokol amiri geldi “Ben devletim. İstediğim her şeyi yaparım. Ağa'ya kapıyı gösterin” dedi. Ben de sen kimsin, sen devletin memurusun dedim. Biraz daha büyüseydi kavgaya dönüşecekti. Biraz daha diretseydim, adamlar beni yaka paça dışarı atacaklardı. Onların gözünde 657 yıllık gelenek hikâye. Lütfen Ağalığın altını doldurun. Bu Kırkpınar geleneği yaşatılmak zorunda. Biliyorum o gün CHP'ye gitmemden dolayı birileri oradan ismi kaldırmış.” dedi.
“KIYAFETİ KIRKPINAR'DA DA GİYMEYECEĞİM”
Kırkpınar Ağalığı'nın altının boş bir kavram haline geldiğini ve tabanının doldurulması gerektiğini belirten Çetin Ağa “657 yıllık bir gelenekten bahsediyoruz. Bunun altı dolana kadar plaka da takmam Ağalık kıyafeti de giymem. Ağalık kurumunun tabanını oturtmadığın sürece Ağasın diyemezsin. Ağalıktan bahsediyorsun plaka sahte, kıyafeti herkes kafasına göre diktiriyor. Böyle bir şey var mı? Kurumsal bir kimliği yok. Şehirde bir konak var vermiyorlar, plakaya resmileştirin diyorum herkes kulağını tıkamış. 22 E Kırkpınar Ağası Edirne bu zor bir şey mi? Sen bunları yapmadığın sürece kıyafeti giymişim, elime tesbihi almışım gezmişim. Ya damda deli var derler ya da deli geziyor derler. Ben Ağayım. Plakayı veya konağı almadığım sürece o kıyafeti Kırkpınar'da da giymeyeceğim.” dedi.
“BİR DAHAKİ SEZON AĞALIK BEDELİ 4 BUÇUK MİLYON TL”
Kırkpınar Ağalık bedelini ödeyip ödemediği konusunda sık sık gündeme gelen sorulara ise Ağa Çetin iddialı yanıtlar verdi. Ağalık kavramının Edirne'den çıkmaması gerektiğinin altını çizen Çetin Ağa “Paranın 1 milyon 200 bin TL'sini ödedim. 300 küsür bin ödemem kaldı. Onu da bu hafta 10 gün içinde tamamlayacağım. Ben kendi irademle, seve seve ödüyorum bu parayı. Bu Ağalığa hep birlikte sahip çıkacağız. Bir dahaki sefere, Haziran ayının 20'sinde Ağalığın bedeli 3 milyon TL. Bir dahaki sezon 4 buçuk milyon TL. 3'ün üstüne çıkan alır. Gücü yeten gelecek karşımda duracak. Edirneli gelirse alacak. Edirneli gelmezse yine vermem. Servet mi 64 tapum var hodri meydan derim. Sadece Edirne'ye sahip çıkalım.” ifadelerini kullandı.
Özlem Ceylan/Özlem İnan