Bu Kuş Sevdası Paha Biçilemez

Edirneli Cem ve Cesur Pakarda, besledikleri yüz güvercin için yıllık bir otomobil parası harcıyor. Çeşitli yarışlarda şampiyonlukları bulunan kuşların türlerini ürettiklerini söyleyen Pakarda, güvercinlerin hayatlarının büyük bir bölümünü kapladığını söyledi.

TAKİP ET

Pakarda, haftada 20 kilo yem yediğini ve elektronik ciplerle takip edildiğini ortalama bir 100 posta güvercinin yıllık masrafının 10 bin TL olduğunu fakat bu tutkunun parayla ölçülemeyeceğini ifade etti.

“Masrafları Yıllık 10 Bin TL”

60'ı posta güvercini olmak üzere toplam 110 güvercin baktıklarını ve özellikle posta güvercinlerinin bakımının çok masraflı olduğunu dile getiren Pakarda; “Şu anda 60'ı posta güvercini olmak üzere toplamda 110 güvercinimiz var. Özellikle posta güvercini çok masraf isteyen bir hobi. Mesela 100 posta güvercininin yıllık masrafı ortalama 10 bin Lira'dır. Çünkü biz yemi aylık alıyoruz ama en büyük masrafı ilaçlar oluşturuyor. O masraflar yıllık olduğu için 10 bin Lira'yı buluyor toplamda. Örnek olarak bunların ilk önce sağlıkları çok önemli. Kanatlı hayvanlarda sağlık başta geliyor. Bir tanesine hastalık geldi mi çok hızlı bir şekilde bütün kümese yayılabiliyor. Kışlık bakım kürleri, eş atılacağı zaman ayrı bakım kürleri var, vitaminler ve sağlık aşıları yapılıyor” dedi.

Güvercinlerin bakımlarını profesyonelce yapıldığını ve bulaşıcı hastalıklara karşı her türlü önlemin alındığını dile getiren Pakarda, kuşların kümeslerinin de özel olarak tasarlandığını ve her bir güvercinin kümes giriş çıkışlarında ayaklarındaki ciplerle takip edildiğini vurguladı.

“Nüfus kâğıtları var”

Kuşların yarış kazanan ve federasyona kayıtlı nüfus kâğıtları olduğuna dikkat çeken Pakarda, şunları kaydetti: “Bulunduğumuz kümes uçum kümesi olarak geçiyor adı. Kuşlarımızı uçum zamanı erkek ve dişi olmak üzere ayırıyoruz. Ayrı ayrı uçumlar yapılıyor. Yarışta saldığımız zaman da, ayaklarındaki çipler kafesin girişindeki makine tarafından okunuyor. Kuşumuz o kapaktan girdiği zaman ayağındaki çip okunuyor ve ne kadar sürede evine geldiği ortaya çıkıyor. Bu da yarışlarda kullandığımız bir sistem. Mesela bugüne kadar en uzun 1150 kilometre mesafe uçtu kuşlarımızdan bir tanesi. Elazığ'dan saldık ve kuşumuz bizi üzmedi ve 2 günde oradan geldi. Şimdi o kuşların soylarını üretiyoruz. Bir kuşumuz yarış kazandığı zaman federasyona kayıtlı olduğu için nüfus kâğıdı çıkıyor. Yavruları da bu uçmuş kupalı kuşlarımızdan alıyoruz. Çıkan yavrular zaten direk nüfus kâğıtlı çıkıyor. Ayaklarında çipler haricinde künyeleri var. Bu künyedeki numaralar kimliğini belirliyor. Kuşun ayağına bir şey olmadığı sürece ayağından çıkmıyor bu numaralar. O kuşun hangi anne babadan olduğu ve nereden geldiği bu künye sayesinde görülebiliyor sistemde.”

Her kuşun ayrı ayrı değeri olduğunu ve parayla değer biçilemeyeceğini dile getiren Pakarda, kuşların bakımı ile ilgilenmenin ve yarıştan dönmelerini heyecanla beklediklerini sözlerine ekledi.

İpek Deniz

Bakmadan Geçme