'Bu parti, Milletin partisidir'
İYİ Parti Edirne İl Kongresi yapıldı. Av. Mete Türkay ve ekibi üyelerin oyları ile yönetime seçildi. Kongreye katılan Genel Başkan Yardımcısı Musavat Dervişoğlu, 'Bu partiyi Millet kurdu' dedi.
Kuruluşunu tamamlayan İYİ Parti Edirne teşkilatı ilk genel kurulunu yaptı. İlk genel Kurula üyeler yoğun ilgi gösterdi. Genel Başkan Yardımcısı Musavat Dervişoğlu'nun Divan Başkanlığını yaptı kongrede seçime tek liste ile gidildi ve Kurucu Başkan Av. Mete Türkay ve ekibi üyelerden tam destek aldı.
Kongrede 42 kişilik yönetim, 9 kişilik İl Disiplin Kurulu ve 6 kişilik Üst Kurul Delegeleri belirlendi.
Kongrede konuşan İYİ Parti Edirne İl Başkanı Mete Türkay,
“ Öncelikle, huzurlarınızda bir kez daha, vatan savunmasında şehit olan Mehmetçiklerimize, kolluk kuvvetleri mensuplarımıza ve sivil vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. takdir edersiniz ki, hepimizin ortak amacı, tüm ahlaki, milli ve manevi değerleri sarsılmış olan ülkemizi, yeniden bu değerlerine kavuşturup, çocuklarımıza daha iyi bir Türkiye bırakmak. iktidar ve muhalefet ayırımı yapmadan, uzun bir zamandan beri var olan siyasi yapıların, bunu başaramadığı, aksine daha kötüye götürdüğü, su götürmez bir gerçektir. buraya gelene kadar, bu siyasi yapıların yaptıkları yanlışlarla ilgili ve ülkemizin içinde bulunduğu durumla ilgili sizlere neler söyleyebilirim diye uzun uzun düşündüm. ancak farkettim ki,
ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bugünle ilgili söylenebilecek her şeyi yıllar öncesinden zaten söylemiş. Bununla da kalmamış, bize ne yapmamız gerektiği konusunda yolda göstermiştir. Bu yüzden artık, söz söylemekten çok, bize gösterilen yolda ilerleme zamanıdır. Peki hangi yol bu ? bu yol ; Öncelikle birinci vazifemizden başlamaktır. Ne diyor Atamız Gençliğe Hitabında? Ey Türk Gençliği…
Birinci vazifen Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Peki kim bu gençlik? Bu gençlik; Atamızın bu görevi yüklediği , dedelerimiz, büyükannelerimiz, babalarımız,annelerimiz, abilerimiz, ablalarımız,bizler, bizlerin çocukları ve gelecek tüm nesillerimizdir. Yani bu gençlik. Sonsuza kadar var olacak Büyük Türk milletinin kendisidir. Peki..! Vazifeye atılma şartlarımız gerçekleşmiş midir? Gelin bir tartışalım… Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş ve bütün tersanelerine girilmiş,bütün orduları dağıtılmış , memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş midir? Bunun için bir ülkenin kalelerinin tespiti gerekir . Fetö'sünden PKK' sına, tarikatlarına kadar bütün terör örgütleri tarafından yasama yürütme yargı kalelerimiz zapt edilmiş halen bu kaleler temizlenememiştir. Ahlak,kültür ve örf- adet kalemiz zapt edilmiştir. sadece şu an, uzun süredir ayakta kalan ve bizi ayakta tutacak asıl kalemiz olan aile kalemiz, medya ve benzer kurumlar kullanılarak uzun süredir saldırı altında olup, ağır hasar almış ve işgal altındadır. ekonomimizin temeli olan tersanelerimiz ise fabrikalarından en basit işletmesine kadar zapt edilmiştir. ordularımız cebren ve hile ile Ergenekon ve balyoz gibi benzer kumpaslarla dağıtılmıştır. Memleketimizin her köşesi zımni şekilde işgal altındadır. peki..! bütün bu şartlardan daha elim ve daha vahim şart olan, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunmuşlar mıdır.? Devamlı kandırıldım diyen bir iktidarın olduğu bir dönemde siz farklı adlandırabilirsiniz ama ben en iyi niyetimle iktidarın gaflet içinde bulunduğunu görüyorum ve açıkça söylüyorum. Yani iktidara sahip olanlar gaflet içindedir. Peki..! İktidar sahipleri kişisel çıkarlarını işgalcilerin siyasi amaçları ile birleştirerek düşmanla işbirliği yapmışlar mıdır? Andımızın kaldırılmasından, TC. tabelalarının kaldırılmasına kadar ,çadır mahkemelerinden barış süreci ve akil müsvettelerine kadar,Türk kelimelerinin kullanılmasının önüne geçilme çalışmalarından , kapalı kapılar ardında yapılan tutanaksız görüşmelerle ajan denilen gazetecilerin serbest bırakılmasına,şeker fabrikaları hakkında düşünülen tasfiye işlemine kadar birçok konu bize bunu açıkça göstermekte ve düşündürmektedir. Peki..! Millet yoksulluk ve sıkıntı içinde harap ve bitap düşmüş müdür.? Bunu, açıklama yoluna bile gitmiyorum. Milletin durumu ortadadır.Kısaca, Ulu Önderimizin birinci vazifemizi yerine getirmemiz için bize gösterdiği bütün şartlar gerçekleşmiştir. Peki..! Biz durum ve şartlar dahilinde ne yapacağız ? Gururla ve başımız dik şekilde, cesurca, Ne Mutlu Türküm diyerek,
damarlarımızdaki asil kandan güç alarak , Türk İstiklalini ve Cumhuriyetini kurtarmak için ölene kadar mücadele edeceğiz. Şu bu mücadelede birçok zorluklara göğüs gereceğimiz bir gerçektir. Çünkü, bizden korkuyorlar .
Bizler cesur ve iyi insanlarız. Ve cesaretin bulaşıcı olması da asıl korkularından biridir. bunlar, yeri geldiğinde, Partimize , Genel Başkanımıza, bazen de bizlere birçok iftiralarda da bulunacaklardır. Ama unutmasınlar… Bizim sembolümüz güneştir ve atalarımız güneş balçıkla sıvanmaz der. Ayrıca şunu da bilsinler cesur ve iyi insanlar hiçbir zaman kaybetmez. Ben ,sizlere, atalarımızdan bize kalan,çocuklarımızdan ödünç aldığımız Vatanımızı ve Cumhuriyetimizi, çocuklarımıza layıkıyla geri verebilmek için çıkmış olduğumuz bu yolda,büyük bir özveri ve cesaret örneği göstererek bizimle birlikte yürüdüğünüz için şükranlarımı sunuyor ve sizlerle birlikte burada olmaktan büyük onur duyuyorum.” Dedi.
“NE SÖYLEYECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM”
Kongreye katılan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Musavat Dervişoğlu ise yaptığı konuşmada, “ Kongreler nedeni ile her gün birkaç yerde oluyoruz. Buraya gelirken kendi kendime dedim ki, bu yorgunlukla ne konuşacağım? Gerçekten İYİ Partinin Güneşi, insanların üzerine doğuyor ve yorgunluğu alıyor, enerji veriyor. Sizler hepiniz ayrı ayrı birer güneşsiniz. İyi Parti kurulmadan önce, demokrasi mücadelesinin içinden filiz gibi yeşermiştir. Türkiye'de bu ceberut iktidar, yüzde 50'ye yakın oranda bir oy aldıktan sonra bir başka siyasi parti içinde başlattığımız hak ve hukuk mücadelesi engellerle karşı karşıya bırakılıp, hukuku hile bulaştırılınca, önümüzde Türkiye'yi bu karanlık günlerden kurtarıp aydınlık günlere çıkarmak için başka bir seçenek kalmamıştı. Bir siyasi parti nasıl kurulur? Bir siyasi partiyi oluştururken paranız olacak, kadronuz olacak, hizmet binalarınız olacak, daha partinin ismini bile belirlememişken, önce oraları hazırlayacaksınız. Bizden önce kuranlar böyle kurdu. 1 gün içinde önceden kurdukları binaların içine kadroları yerleştirdiler. Beylerin parası vardı bizim 5 kuruşumuz yoktu. Bir yolculuğa çıktık, Dedik ki bu partiyi biz kurmuyoruz, Millet kuruyor. Millet İYİ Parti'yi kurmuştur ve şimdi sahip çıkmaktadır. Bu parti kurulurken Engeller çıkardılar. Dediler ki, kuruluşu bile yapamazlar. Partiyi kurduk. Daha sonra bu parti seçimlere giremez dediler. İşte görüyorsunuz kongrelerimizi tamamlıyoruz ve kısa süre sonra Kurultayımızı yapacağız. Kurultaydan sonra ise hedef Genel Başkan Meral Akşener'i Cumhurbaşkanı yapmak, milletin çektiği çileye son vermektir” dedi.
Daha sonra ise seçime geçildi. Seçim Sonunda yönetim şu şekilde oluştu.
Yönetim Kurulu Başkanı: Mete Türkay
Yönetim Kurulu: Ayfer Dinç, Ayşegül Kerey, Duygu Şener, Hülya Orhan, Mevlüde Baş, N. Gözde Kılıç, Şebnem Çelebi, Şenay Yorulmaz, Ülfiye Özkan, Yeliz Durhan, Yurdagül Subaşılar, Abdul Taşdemir, Ali Çelik, Ali Kara, C. Sabri Erdem, Eraydın Dürüktaş, Ekrem Demir, Ercan Aktürk, Ergün Dönmez, Erkan Tamküpeli, Gökhan Yılmaz, Hakan Doğan, H. Lütfi Dokur, Hasan Şimşek, Haluk Gazioğlu, Hayri Toyran, İ. Tanju Gülken, İ.Çağlar Karabıçak, İsmet Ersöz, Mestan Özer, Mithat Topkara, Mustafa Yılmaz, Osman Çakan, Ömer Yıldırım, Özkan Yüksel, Refik Buz, Tuğcan Mercan, Ufuk Korkut, Ulaş Pamukçu, Ümit Özel, Yaşar T. Çomer, Yusuf Yörük
Disiplin Kurulu: Abdurrahman Yaray, Tahsin Arda, Nesibe Özayazmalı, Şenay Sakallı Kuzuimamlar, Coşkun Lofçalı, Güven Çamur, Cahit İmrak, Sadettin Tokmak, Canan Yılmaz Mandacı
Üst Kurul Delegeleri: Mete Türkay, Ekrem Demir, Hatice Şimşek, Özge Kuru, Burhan Başeğmez, Gökhan Yılmaz
Özlem Ceylan