Cıva kirliliği sağlığımızı tehdit ediyor
Cıva, doğada bulunan ancak insan sağlığı için büyük tehdit oluşturan bir ağır metaldir. Sanayi, madencilik ve atık yönetimi gibi alanlarda kullanılan cıva, çevreye yayıldığında suyu, toprağı ve havayı kirleterek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Cıva, özellikle solunum ve sindirim yoluyla vücuda girdiğinde sinir sistemi, böbrekler ve bağışıklık sistemi üzerinde yıkıcı etkilere neden olabilir. Uzmanlar, uzun süreli cıva maruziyetinin sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor, sinir sistemi bozuklukları, hafıza kaybı, konsantrasyon bozukluğu ve sinirsel zayıflık, böbrek hastalıkları, Cıva, böbrek fonksiyonlarını bozarak ciddi hasarlara yol açabilir. Solunum sorunları, cıva buharına maruz kalmak akciğerleri etkileyerek solunum güçlüklerine sebep olabilir. Doğum kusurları, hamile kadınların cıvaya maruz kalması, bebeklerde gelişimsel bozukluklara yol açabilir
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, cıva kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki ciddi etkilerine dikkat çekerek, ağır metallerin uzun vadede birçok sağlık sorununa yol açtığını vurguladı. Yorulmaz, 'Sağlıklı bir toplum ancak temiz bir çevre ile mümkündür' diyerek bireysel ve toplumsal önlemler alınması gerektiğini belirtti.
Yorulmaz, Doğada serbest halde bulunmayan ancak insan faaliyetleri sonucu çevreye yayılan cıva, başta kömürlü termik santraller, madencilik faaliyetleri, endüstriyel atıklar, piller, kozmetikler, diş dolguları ve kirli sulardan elde edilen deniz ürünleri aracılığıyla yaygın şekilde insanlara ulaşıyor. Özellikle sanayi atıkları nedeniyle kirlenen denizler ve göllerde biriken cıva, balıklar yoluyla insan vücuduna girerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.Solunum, sindirim veya deri yoluyla vücuda giren cıva zamanla dokularda birikiyor ve sağlık üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Cıva maruziyeti, özellikle hamileler, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için büyük risk oluşturuyor.
Yorulmaz, cıva zehirlenmesinin belirtilerini şu şekilde sıraladı: Ağızda metalik tat, Mide bulantısı, kusma ve ishal, Kas güçsüzlüğü ve denge kaybı, Görme bozuklukları ve titreme, Sinirlilik, konsantrasyon kaybı ve psikolojik değişiklikler, Solunum sıkıntısı ve böbrek hasarı, yüksek dozda cıva maruziyetinin solunum yetmezliği ve ölüme kadar varan ciddi sonuçlara yol açabileceğini aktardı. Yorulmaz, 'Cıva kirliliğini önlemenin en etkili yolu, sanayi atıklarının kontrol altına alınması ve zararlı ürünlerin kullanımının azaltılmasıdır. Özellikle kömür kullanımının bırakılması, cıva içeren atıkların uygun şekilde toplanması ve bertaraf edilmesi büyük önem taşıyor' dedi.
Cıvadan Nasıl Korunabiliriz?
Evlerde kırılan cıvalı termometre ve ampullerin temizlenmesi sırasında da dikkat edilmesi gerektiğini belirten Yorulmaz, süpürge veya sıcak su kullanmanın cıvanın buharlaşmasını artırdığını söyledi. Bunun yerine, cıvanın iğnesiz bir enjektör veya eldivenle dikkatlice toplanarak kapalı bir kap içine konulması ve yetkililere bildirilmesi gerektiğini vurguladı.
Cıvanın çevrede uzun yıllar kalabildiğini belirten Yorulmaz, küresel ısınmanın etkisiyle cıva kirliliğinin daha da artmasının beklendiğini ifade etti. Bu nedenle sanayi atıklarının kontrol edilmesi, doğaya bırakılmaması ve bireylerin bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.
Uzmanlar, cıva maruziyetini azaltmak için şu önlemleri almayı öneriyor: Balık tüketimine dikkat Yüksek cıva içerebilen ton balığı, kılıç balığı gibi deniz ürünlerinin aşırı tüketiminden kaçınılmalı.Sanayi atıklarına dikkat edilmeli, cıva içeren atıkların doğaya karışmasını önlemek için atık yönetimi kurallarına uyulmalı. Cıva içeren ürünlerden kaçınılmalı: Bazı termometreler, ampuller ve kozmetik ürünler cıva içerebilir. Alternatif ürünler tercih edilmeli.Havadaki cıvaya karşı önlem alınmalı: Sanayi bölgelerinde çalışanlar, uygun maskeler kullanarak cıva buharına maruziyeti azaltmalı.
'Sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir toplumun temelidir' diyen Yorulmaz, cıva kirliliğine karşı herkesin duyarlı olması gerektiğini belirterek çevreyi korumanın insan sağlığını korumakla eşdeğer olduğunu vurguladı.