Çocuklarda ekran süresi problemine süre sınırlaması çözümü
Günümüzde ebeveynlerin en çok şikâyet ettiği konular arasında çocukların teknolojik aletlerle geçirdiği süre yer alıyor. Özellikle küçük yaştaki çocuklar uzun süre ekrana bakarak birçok problemi de beraberinde getiriyor. TED Edirne Koleji Psikolojik Danışmanı ve Rehber Öğretmeni Miray Gizerler, çocukların ekran süresinin nasıl azalacağını yönünde ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.
Gizerler, ebeveynlerin en çok yakındığı çocukların ekran süresi hakkında tavsiyeler verdi.
Çocukların saatlerce teknoloji ve sosyal medyayla iç içe olmasının beraberinde çeşitli problemleri getirdiğini ifade eden Gizerler, “Çocuklara sınır koymaya çalıştıkları zaman da çocuklarının yaşadıkları öfke patlamaları... İşin en başına gelecek olursak eğer, bu teknoloji ve sosyal medya kullanımı bebeklikten başlıyor. Bir bebeğin telefondan herhangi bir videoyu izlemesi, şarkıyı dinlemesi ve kendince ritme ayak uydurmasını içeren davranışları başta büyüklere o bebeğin bir süper gücü varmış gibi geliyor. Zamanla yemek yemesi için kullanılan bir araç haline geliyor telefon, tablet veyahut televizyonlar. Bu şekilde süregelen okul öncesi dönemde negatif etkileri somut davranışlar olarak pek görmüyor ebeveynler. Ancak ne zamanki ilkokula başlıyorlar, çocukların ödev, sınav gibi sorumlulukları oluyor işte o zaman bebeklikten alıştırılan bu teknolojiden çocuğu koparmak ya da sınırlandırmak zorlaşıyor. Bu saatten sonra belirli kural ya da sınırlar konması da pek tutarlı bir disiplin yöntemi olmuyor çocuklar için. Çünkü henüz birkaç aylıkken alıştığı şeyden, 7-8 yıl sonra bir kerette kopsun, telefonu-tableti-televizyonu bir kenara bıraksın. Ki bu durum yetişkinler için bile zorken bir çocuk için kriz oluyor. Öfke patlamalarına dönüşüyor. İşte çocuğunuzun doğumundan itibaren bazen işlerinizi kolaylaştırmak için, bazen yemek yemesi, bazen de süper güçleri varmış gibi gelsin diye çocuklarımızı baştan 3T'ye maruz bırakmayalım. Evet, güncel dünyadan çocuklarımızı koparamayız, yaşadığımız devre uygun çocuklar yetiştirmeliyiz ama 3T(Tablet-Tv-Telefon) kullanımına başladığı okul öncesi dönemlerde süre vererek belirli sınırlar dahilinde sosyal medya, teknoloji kullanımına alışan çocuk için ilkokul, ortaokul, lise yıllarında da bu sınırları genişleterek korumak daha kolay olacaktır. Çünkü başta verilen sınırsız süre kısıtlanmayacak, aksine az az verilen kullanım süresi artacaktır. Bu da evdeki kriz ortamlarını azaltacaktır.” Dedi.
Gizerler, çocuklarla ailelerin iş ve okul yaşamı sonrası serbest zamanda öncelikli olarak birbirlerine zaman ayırması gerektiğini dile getirdi.
Ekran başında zaman geçiren bireylerde eylemden zevk almayı sağlayan hormonların arttığını aktaran Gizerler, kullanımda devamlılığın sürdüğüne dikkat çekti.
Gizerler, aşırı kullanımın riskler barındırdığını ve döngü içerisine girildiğinin altını çizdi ve şöyle devam etti:
“Çocuğunuzun ekran süresinin azalmasını ve bu konuda onu desteklemek istiyorsanız öncelikle yetişkinler ve ebeveynler olarak bizler teknoloji ve internet kullanımını kontrollü yürütmeliyiz. Teknoloji ve internet kullanımını tamamen yasaklamak bu noktada bir çözüm olmaktan ziyade çocuğun daha da agresifleşmesine veya farklı yollar ile buna ulaşmasına sebep olacaktır. Bundan dolayı kademeli olarak azaltmak, kontrollü ve bilinçli kullanım bu süreci sağlıklı yönetime ve sağlıklı bir sürece katkı sağlar. Peki bu süreçte nasıl bir yol izlenebilir? Öncelikle çocukların bilinçli teknoloji kullanımı ve teknoloji okur yazarlığı noktasında okullarda bilgilendirildiği gibi aile içindeki sohbetlerde de bilgilendirilmeleri destekleyici olacaktır. Bir planlama ve öncelik sırası oluşturulabilir. Teknoloji kullanımının ardında yapması zorunlu olan bir sorumluluğu getirilirse (ödev gibi) telefon/tablet veya bilgisayarın başından kalkması için bir itici güç olacaktır. Alışkanlıkları noktasında çocuğu şaşırtmak ve bu noktadaki alışkanlıklarının dışına çıkarmak için her zaman kullanılan saatlerin dışında farklı zaman dilimlerine teknoloji, internet kullanımı konulabilir. Genel olarak teknoloji kullandığı zaman dilimlerine ise onun keyif alabileceği yüzyüze ve çocuğu tatmin edici fiziksel etkinliklerin konulması önemli. Teknoloji ve internet kullanımı sırasında çocuğun maruz kaldığı içerikleri de ebeveynlerin kontrol etmesi, bu kullanım süresinde çocuğun yanında zaman geçirmesi de yanlış kullanımı önleyecektir. Kontrol amaçlı belirli uygulamalar da bu noktada ebeveynler tarafından cihazlara yüklenip kullanılabiliyor. Ayrıca bilgisayar ve televizyonların da evin ortak alanlarında bulunması da önem taşımaktadır. Çocuk agresifleştiği zaman problem çıkmaması adına veya yemek yemiyor diye yemek yemesi için teknolojik aletleri bir çözüm olarak kullanmamak gerekiyor. Aile etkinliklerinde teknoloji kullanımını kaldırılabilir. Bir yemeğe gittiğinizde veya açık alanda bir etkinlikteyseniz acil durumlar olmadığı sürece telefon kullanımını aile bireylerinin tüm üyelerinin yapmaması gibi. Teknoloji detoksu yaptığınız ayın belirli günleri olabilir. Bu planlamaları ve sınırları birlikte belirliyor olmanız çocukların uymasına katkı sağlayacaktır. Yaş gruplarına göre teknoloji kullanım süreleri nasıl olmalı diye baktığımızda özellikle 0-2 yaş döneminde çocuğun ekrana maruz kalmaması, okul öncesi dönemde günde 30 dakikayı, ilkokul döneminde 45 dakikayı geçmeyecek şekilde; ortaokul döneminde 60-90 dakika aralığında ve lise döneminde ise 90-120 dakika aralığında kontrollü kullanımı önermekteyiz.”