Edirne Müftüsü Başoğlu, vekâleten kurban bağışı çağrısı yaptı

Mübarek Kurban Bayramı için geri sayım başladı. Maddi durumu iyi olan bazı vatandaşlar kurbanını kesip ihtiyaç sahiplerine ulaştırırken, bazıları ise Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı aracılığı ile hayırlarını ve bağışlarını ulaştırmış oluyor.

"İmkânı olanlarla ihtiyacı olanları buluşturuyoruz"

Türkiye Diyanet Vakfı'nın uzun yıllardır fazla olandan az olana verme noktasında aracı olduğunu söyleyen Müftü Başoğlu, İmkânı olanlarla ihtiyacı olanları biz buluşturduklarını vurguladı.

Kurban kesen ya da bağış yapmak isteyen imkânı olanların ihtiyacı olana ulaştığını aktaran Müftü Başoğlu, “Dolayısıyla bu paylaşımda her iki taraf da kazanıyor. Her iki taraf birisi kendisindeki fazla olanı, Allah'ın kendisine vermiş olduğu helal rızkı, en iyi bir şekilde değerlendirmiş oluyor" dedi.

İnsanlara her an kürsülerde, camilerde ve imkân olan her yerde dini ve paylaşmanın önemini anlattıklarını ifade eden Başoğlu, dini anlatırken de sadece insanlara namaz kılın, oruç tutun demediklerini, her türlü ibadeti yapmayı ve yaptırmayı görev bildiklerini söyledi.

"Edirneliler deprem bölgesinde olağanüstü gayret gösterdiler"

Yerelde Türkiye Diyanet Vakfı ve Edirne İl Müftülüğü, genelde ise Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğü'nün Avrupa'daki veya yurt dışındaki tüm teşkilatlarıyla birlikte imkân sahipleriyle ihtiyaç sahiplerini buluşturmaya devam edeceklerini aktaran Müftü Başoğlu, "Özellikle kıymetli Edirneli kardeşlerimiz deprem bölgesinde gerçekten çok olağanüstü bir gayret gösterdiler. Meslektaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum. Onların vasıtasıyla biz daha önceki bazı yardımları katlayarak bölgeye gittik" dedi.

"Bu sene kurban bağışlarında yüzde 18 artış oldu"

2 gün önce bir istatistik verildiğini ve 2022 yılındaki kurban bağışı ile bu seneki kurban bağışı arasında yüzde 18 artış olduğunu ifade eden Müftü Başoğlu, bu noktada insanların duyarlılığının arttığının ortaya çıktığını dile getirdi.

Geçen sene 125 ülkede kurban eti dağıttıklarını söyleyen Müftü Başoğlu, "Bu yıl 85 ülkeye düşürdük. Çünkü bu yıl deprem bölgesinde daha fazla ihtiyaç sahibi olduğu için bu yıl kendi içimizde, kendi deprem bölgemizdeki insanlara bunları ulaştırmak istiyoruz. Geçen sene yaklaşık 550 bine yakın kurban bağışı hissesi aldık. İnşallah bu sene arkadaşlarımızın gayretleri, hayır sahiplerimizin destekleriyle bunu daha da arttırmayı ve daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.

İhtiyaç sahiplerinin yüzünün gülmesinin çok önemli olduğunu belirten Müftü Başoğlu, her kesilen kurbanda kişilere 'kurbanınız kesildi' mesajı gittiğini ve mutlaka makbuz kesildiğini aktardı.

İl Müftü Yardımcısı Âdem Özsoy'un Edirne'yi temsilen Nijerya'ya gideceğini söyleyen Başoğlu, orada kurban kesim organizasyonunda görev alacağını ve oradaki tecrübelerini geldiğinde buradaki arkadaşlarıyla paylaşacağını ifade etti.

Saraçlar Caddesi'nde de stant açıldığını ve bağışların kabul edildiğini söyleyen Başoğlu, mahallelerde, camilerde ve kurslarda da stantlar açıldığını belirterek imkânı olan vatandaşlara çağrıda bulundu.

Her bağışçının telefonunu ve TC kimlik numarasını aldıklarını ifade eden Başoğlu, makbuzlardan birisini de bağışçılara verdiklerini aktardı.

Kurbanın başlangıçta Allah'a yaklaşmak manasına geldiğini söyleyen Edirne İl Müftüsü Hasan Başoğlu, kurbanı aynı zamanda kişinin Rabbine olan bir vefa borcu gibi düşündüklerini ifade etti. Şimdi ibadetlerin birçok farklı anlamları olduğuna değinen Müftü Başoğlu, bazen bedeni, bazen ise mali ibadet yapıldığını aktardı.

"Müminler birbirlerine kenetlenmiş tuğlalar gibidir"

Bunlara örnek olarak haccı, medeni ve mali ibadeti örnek verebileceklerini söyleyen Müftü Başoğlu, "Kestiğiniz kurbanın tamamını kendiniz kullanabilirsiniz. Tamamını ihtiyaç sahiplerine verebilirsiniz. İstediğiniz belli bir kısmı verebilirsiniz, ya da bir kısmınızı kendinize, bir kısmını yakın akrabalarınıza bir kısmı da komşularınıza dağıtabilirsiniz. Bugün dünyaya baktığımızda İslam'ın esas amacı da insanları bir araya getirmek, kardeş yapmak insanların renklerinin, ırklarının, farklı olmasının aslında bir kaynaşmaya, yakınlaşmaya, bir araya gelmeye sebep olduğunu Cenabı Allah yine ayeti kerimesinde söylüyor. O zaman yine Peygamber diyor ki müminler birbirlerine kenetlenmiş tuğlalar gibidir diyor. Yani buradan bir tanesini kopartırsan nasıl bir binaya zarar veriliyorsa müminlerin arasında da bir bağ kopukluğu işte o şekilde kardeşliğe yine zarar veriyor. Ya da müminler bir cesede de bir bedene benzerler, bir bedende nasıl bir uzuv rahatsız olursa mesela dişiniz ağrıdı, bütün gece uyu uyuyamıyor, gözleriniz, ayaklarınız, vücudunuz, her şey onun nöbetini tutuyor. Böylelikle bir insan yemek yiyemiyor, karnını doyuramıyorken sen tıka basa karnını doyurursan bu da olmuyor" ifadelerine yer verdi.

Özlem Ceylan