Edirneli çiftçi, azaltılmış toprak işleme yöntemiyle verim kaybı yaşamadan maliyetlerini düşürdü
Edirneli çiftçi Mustafa Cila, azaltılmış toprak işleme yöntemiyle yıllar içerisinde tarımda akaryakıt ve gübre maliyetlerini azaltırken verim kaybı da yaşamadı.
Lalapaşa ilçesinde 250 dönüm arazide çiftçilik yapan Cila, tarlaya sadece tohumların ekildiği, sürme ve tohum yatağı hazırlama gibi işlemlerin yapılmadığı azaltılmış toprak işleme yöntemine ilişkin internetten bilgi sahibi oldu.
Yöntemi denemeye karar veren Cila, verim kaybı yaşamadığını görünce uygulamaya devam etmeye karar verdi.
Yıllar içerisinde akaryakıt, tarım aleti ve gübre maliyetleri düşen Cila, çevresindeki çiftçilere de bu yöntemi tavsiye etmeye başladı.
- "Sabredenler kazanıyor"
Cila, azaltılmış toprak işleme yöntemiyle tarlalarına ikinci bir işlem yapmadığını, anızla kaplı tarlaya mibzer yardımıyla ekim yaptığını söyledi.
Yakıttan büyük tasarruf sağladığını belirten Cila, "Tarlaya ekim için geldiğimizde dönüm başına 1 litreden daha az mazotla ekimi tamamlayıp bitiriyoruz. İlaçlama ve yol dahil yaktığım mazot dönüm başına 2 litreyi bulmuyor." dedi.
Cila, deneyen bazı arkadaşlarının ilk yıl düşük verim nedeniyle yöntemden vazgeçtiğini, sabırlı davranan çiftçilerin yıllar içerisinde istediği verimi alacağını ifade etti.
Karlılık oranı hesaplandığında, toprağı geleneksel işleyen çiftçilerden daha az ürün alsa da iş gücü ve mazot giderleri düşünüldüğünde kendisinin daha karlı olduğunu anlatan Cila, şöyle konuştu:
"Dönüm başına yaklaşık 100 kilogram buğday kadar kar elde ediyorum. Komşu tarladan 80-100 kilogram az verim alsak da bizim için sorun değil. Azaltılmış toprak işlemede başlıca amacımız toprağın su tutma kapasitesini artırmak. Toprak, az işlendiği ve üzerinde belirli bir sap tabakası oluştuğu için daha fazla korunuyor. Daha fazla korunması, geleneksel toprak işlemeli tarım yapan komşularımızın tarlalarına bakarak bizi en az 15-20 gün ileri götürüyor."
- Ayçiçeği için de deneyecek
Cila, buğday, arpa ve kanola üretiminde kullandığı yöntemi bu yıl ayçiçeğinde deneyeceğini söyledi.
Gübre maliyetlerinin yıllar içerisinde düştüğünü belirten Cila, "Sadece dönüm başına 20 kilogram üre kullanıyorum. 4 yıldır taban gübresi kullanılmadı. Kökboğaz ve pas ilaçları kullanılmıyor. Kendi yaptığım solucan gübresini tarlalarımda kullanıyorum. Bu yönteme inanmayan çiftçiler bizimle dalga geçiyorlar, tarlayı işlemedik zannediyorlar ama mart, nisan aylarında bitkiyi görünce ekili olduğunu anlıyorlar." dedi.
- Gübre kullanımı düştü
Cila, azaltılmış toprak işleme yöntemiyle kanolada yüksek verim elde ettiğini dile getirdi.
Bu yöntemi küresel iklim değişikliğiyle değişen yağış rejimleri nedeniyle tercih ettiğini aktaran Cila, "Yağmur azaldı, birkaç yıldan beri kar yağışı da almıyoruz. Bu durumda su tutma kapasitesini artırmak asıl amacımız. İkinci amacımız ekipmandan kurtulmak. Ekipman maliyetleri yüksek. Kimyasal gübreyi de az kullanıyoruz. Bütün çiftçilere bu yöntemi tavsiye ederim. Denemekte fayda var. İlk yıl farkı göremeseler bile ikinci yıl kesinlikle göreceklerdir." diye konuştu.
- Kurak bölgelerde uygulamak daha önemli
Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya da azaltılmış toprak işleme yönteminin suyun az olduğu bölgelerde daha fazla uygulandığını belirtti.
Kurak geçen dönemlerde toprağı ekim öncesi alt üst ederek karıştırmanın hem maliyetleri hem de toprağın nem kaybını artırdığını ifade eden Kaya, "Kurak bölgelerde uygulanan azaltılmış toprak işleme, yüzeydeki malç sayesinde nem kaybını önlüyor. Kuraklık ülkemizde giderek artıyor, azaltılmış toprak işleme yönteminin yavaş yavaş bizim üretim sistemlerimiz arasında da yer alması gerekiyor." dedi.