Erken Gebelik Belirtileri

Hamileliğin ilk zamanlarından itibaren vücutta birtakım değişiklikler meydana gelmeye başlamaktadır. Bazı anne adaylarında bu değişiklikler fark edilse de bazı kişilerde fark edilmeyebilir.

TAKİP ET

Gebelik belirtileri hafta hafta değişmekle birlikte her kadında aynı semptomlar ortaya çıkmayabilir. “Hamile miyim?”, “Kaç haftalık hamileyim?” Gibi soruların doğru yanıtına ulaşmak için vücudun verdiği tepkileri incelemek ve sağlıklı hamilelik süreci geçirmek için doktora danışmak gereklidir.

Vücutta meydana gelen değişimler, hamilelik sebebiyle salgılanan hormonlar, rahmin büyümesi, beslenme şekilleri gibi etkenler, haftalık ve aylık olarak hamilelik belirtilerini farklılaştırmaktadır. Hamileliğin ilk belirtileri arasında östrojen ve progesteron hormonlarının artışı görülmektedir. Bu hormonların vücut düzeyindeki artış ile birlikte; aynı zamanda adet belirtisi de olan göğüslerde daha fazla hassasiyet oluşumu ve göğüslerin büyümesi göze çarpar. Ancak bunlar kesin gebelik belirtisi olarak değerlendirilmemeli ve emin olmak için mutlaka gebelik testi yapılmalıdır. Hamileliği işaret eden semptromlar ilk haftalarda çok belirgin düzeyde olmasa da hamileliğin yarattığı hormonal değişimler, vücutta hızlı bir şekilde kendini göstermeye başlamaktadır. Bazı kişilerde ise erken hamilelik belirtileri ilk hafta görülmeye başlayabileceği gibi bazı kişilerde bu belirtiler hiç görülmeyebilir. Hamilelik belirtileri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

Adet gecikmesi, gebeliğin ilk belirtilerinden biridir. Ancak her adet gecikmesi kesin hamilelik belirtisi değildir. Hamilelik döneminde regl kanamasının olmaması sebebiyle adet gecikmesi yaşandığında, kadınlar bunu erken hamilelik belirtisi olarak görebilmektedir. Adet gecikmesi, gebelik belirtisi olabileceği gibi başka kadın hastalıklarına da işaret edebilir. Ayrıca stres ve yeme bozuklukları da adet gecikmesine sebebiyet verebilmektedir. Erken hamilelik belirtileri arasında ‘göğüslerde değişiklikler' yer almaktadır. Hamilelikten kaynaklanan hormonal değişiklikler (östrojen, prolaktin ve progesteron hormonlarının salgılanması), göğüslerde ağrı yapabilmektedir. Göğüs ağrısı da adet belirtilerinden biri olduğundan, kesin hamilelik belirtisi olabilmek için tek başına yeterli değildir. Gebelik belirtileri arasında aynı zamanda göğüs uçlarının etrafının genişlemesi ve koyulaşması da yer alabilir. Hamilelik belirtisi olarak görülen bu durumlar, döllenmeden hemen sonra olabileceği gibi hamileliğin ilerleyen zamanlarında da ortaya çıkabilmektedir. Gebeliğin başlangıcında meme hassasiyeti olarak görülen bu durumlar hamileliğin ilerleyen zamanlarında büyüme ile devam etmektedir. Aynı zamanda meme uçlarında süt kanalları da hamilelik döneminde açılmaya başlamaktadır. Bazı durumlarda hamilelik belirtileri akıntı olarak kendini gösterebilmektedir. Hamilelikte kanama, hafif lekelenme şeklindedir ve hamileliğin başlangıcının habercisi olabilmektedir. Bu kanamalar, regl kanamalarından farklıdır ve hamileliğin başlangıcına işaret edebildiği için erken hamilelik belirtileri arasındadır. Aynı zamanda kanamalar dış gebelik belirtisi olabileceği için mutlaka doktor kontrolünden geçilmelidir. Hamilelikte baş dönmesi, metabolik değişimlerden kaynaklı olarak görülebilmektedir. Bu süreçte metabolik takibin yapılması son derece önemlidir. Vücutta artan progesteron hormonu, uyuma isteği yaratabilmektedir. Bu sebeple ilk 3 aylık hamilelik belirtilerinde sürekli uyuma isteği ve yorgunluk olabilmektedir. Hamileliğin 3'üncü ayından sonra bu belirti azalmaktadır.

Mide ve sindirim sistemi problemleri, hamilelik belirtileri arasında yer alabilmektedir. Hamilelik sebebiyle salgılanan progesteron hormonu, yiyeceklerin yemek borusundan daha yavaş ilerlemesine sebep olmaktadır. Bu durumda yiyeceklerin sindirilmesi ve midenin boşalması gecikebilir. Hazımsızlık ve şişkinlik gibi durumlar, hamilelik belirtileri arasında bulunmaktadır. Hamilelik şüphesi olanlar, hazımsızlık ve şişkinlik şikayeti için ilaç kullanmadan önce mutlaka doktora görünmelidir. Vücudun bazı bölgelerinde kahverengi lekelerin olması, hamilelik belirtisi olabilmektedir. Gebelik lekeleri genellikle göğüs uçları, kasık, karın ve göbek çevresinde görülebilmektedir. Bu lekelerin neden olduğu tam olarak bilinmese de gebelik döneminde salgılanan östrojen hormonuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Gebelikte cilt renginde oluşan pigment değişiklikleri, gebelik maskesi olarak bilinmektedir. Anne adaylarının %70 – 90'ında bu durum görülebilmektedir. Hamilelik cilt lekeleri, güneş ışığı ya da diğer UV ışınlara maruz kaldığında daha da artış gösterebilmektedir.

Hamilelikte sivilce, sekizinci haftadan sonra hormonal değişimlerden dolayı görülebilmektedir. Ender durumlarda ise var olan sivilcelerde azalma olabilmektedir.

Gebeliğin son 3 ayında ise hamilelik çatlakları oluşmaya başlayabilmektedir. Bu çatlaklar, özellikle karın, kol ve bacak bölümlerinde görülebilmektedir. Hamilelikte çatlak oluşumunu genetik faktörler de çok etkilemektedir ve bunları tamamen engelleyebilmek mümkün değildir. Gebelik belirtileri arasında yer alan sindirim sistemi yavaşlığı, kabızlık yaratabilmektedir. Bunun nedeni ise büyüyen rahmin, bağırsakların son kısmına baskı yapmasıdır. Gebelik şüphesi olanlar, kabızlık sorunu için doktora danışmadan müshil ve benzeri ilaçlar kullanmamalıdır. Gebelik öncesi migren problemi yaşayan kadınlar, hamilelik döneminde baş ağrısı ile karşılaşabilmektedir. Migren sorunu olmayan kadınlar da hamileliğin ilk 3 ayında normalden daha sık baş ağrısı yaşayabilmektedir. Hamilelikte baş ağrısı, genellikle gerilim tipi baş ağrısıdır ve hormonal değişim, kaygı ve stres kaynaklı olarak ortaya çıkabilmektedir. Hamileliğin ilk 3 ayında yaşanan baş ağrıları için ağrı kesiciler genellikle tavsiye edilmemektedir. Hamilelikte ilaç kullanmak, fetal gelişim açısından riskli olabilmektedir. Hamilelik döneminde teşhisi konulamayan baş ağrıları, yüksek tansiyon, el ve ayaklarda ödem oluyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Hamilelikte baş ağrıları, hamileliğin 3'üncü ayından sonra hafifleyebilmektedir.

En yaygın hamilelik belirtileri arasında yer alsa da her mide bulantısı hamilelik belirtisi olmayabilir. Stres, vertigo, hepatit, pankreas hastalıkları, gergin mide, mide fıtığı, gergin bağırsak, reflü, mide tahrişi, bağırsak zarının tahrişi, böbrek hastalığı, safra kesesi hastalığı, virüs kökenli kabız, regli vb. durumlarda da bulantı ve kusma sıklıkla görülebilmektedir. İlk hamilelik döneminde kadınların 4'te 3'ünün ortak şikayeti mide bulantısı olarak bilinmektedir ve fizyolojik nedenlere bağlı olarak gelişmektedir. Hamilelikte mide bulantısı neden olur sorusunun cevabı ise artan östrojen ve Beta HCG hormonlarıyla ilişkilidir. Bulantı ve kusma, kişiden kişiye farklılık gösterebilmekte ve hamilelik döneminin başlarında ya da ortalarında görülebilmektedir. Hamilelikte bulantı, ilk 3 ay boyunca anne adaylarını epey zorlayabilmektedir. Sabah hastalığı olarak bilinen bu duruma bazen de baş dönmesi eşlik edebilir. Karbonhidrat metabolizmasının değişimi ve B6 vitamini eksikliği mide bulantısı oluşturabilir. Sabah mide bulantıları, vücutta su kaybına neden olabileceği için bu dönemde beslenmeye özen göstermek gerekmektedir.

Gebelik döneminde ortaya çıkan koku hassasiyeti de bulantıyı tetiklemektedir. Özellikle sigara, parfüm, yemek ve ağır ter kokuları, öğürme refleksini harekete geçirerek mide bulantısına ve kusmaya neden olabilir. Gebelikte koku hassasiyetine östrojen hormonunun neden olduğu tespit edilmiştir. Sık sık idrara çıkmak, ilerleyen hamilelik dönemlerinde en çok rastlanan belirtiler arasında bulunmaktadır. Hamilelik belirtisi olan sık idrara çıkma durumu, 4'üncü aydan sonra azalmaya başlasa da hamileliğin sonlarına doğru bebeğin başının mesaneye baskı yapmasıyla yeniden artabilir. Sık sık idrara çıkmaya, yanma ve batma gibi durumlar eşlik ediyorsa, idrar yolu enfeksiyonu riski göz önüne alınmalıdır. Sağlıklı bir gebelik geçirebilmek için bu duruma önce doktor tarafından teşhis konulmalı, sonrasında tedavi edilmelidir. 4 ve 5'inci hafta hamilelik belirtileri arasında kasık ağrıları görülebilmektedir. Bunun sebebi ise embriyonun rahmin iç duvarına yerleşmesidir. Hamilelikte kasık ağrıları, beklenen bir durum olmakla birlikte vajinal kanamanın da olması riskli bir durum ortaya çıkarabilmektedir. Kasık ağrısıyla birlikte kanama da görülüyorsa mutlaka doktor kontrolü yapılmalıdır. Hamilelik dönemindeki kasık ağrıları, hamilelerin yürümesini ya da hareket etmesini etkileyecek şiddette değildir.

Gebelik belirtileri vücutta ilk haftadan itibaren başlayabilir. Bu belirtilerinin hissedilmesi ise kişiden kişiye göre değişiklik gösterebildiği için herkeste aynı belirtiler görülmeyebilir. Hamilelik, çeşitli belirtiler ile kendini göstermeye başlasa da kesin sonuca gebelik testi (ovulasyon testi) yaptırıldıktan sonra ulaşılmaktadır. Evde hamilelik testi (idrar testi) veya hamilelik kan testi ile gebeliğin oluşup oluşmadığı öğrenilebilir. İdrar ve kan ile yapılan hamilelik testleri bulunmaktadır. Evde hamilelik testi yapmak isteyen kişiler, adet takvimini dikkate alarak idrar testi yapabilir. İdrar testinden kesin sonuç almak için 1-2 hafta arayla testi tekrarlamak sağlıklı olacaktır. Daha hızlı ve net sonuç almak için hastanelerde kan testi yaptırılmalıdır. Gebelik haftası hesaplama işlemi genellikle adet takvimine göre yapılmaktadır. Hamilelik hesaplama işleminin sağlıklı olması için adetinizi takip etmeniz önemlidir. Hamile kalmayı planladığınız dönemde hamile takvimi tutarsanız, gebelik takibi yaparken zorlanmazsınız. Gebelik döneminde her hafta farklı bir belirti ile karşılaşmak mümkündür. Hamilelik haftaları ve bu süreçte hangi belirtilerle karşılaşıldığı takip edilerek sağlıklı bir gebelik dönemi geçirilebilmektedir.

Hamilelikte mide bulantısı yaşayan anne adayları bol bol istirahat etmeli ve günde 5 öğün, protein ağırlıklı (yağsız ve baharatsız olacak şekilde) beslenmelidir. Sıvı gıda tüketimi yemek esnasında değil de ara öğün arasında tercih edilmelidir. Sabah mide bulantıları için kraker, galeta ve leblebi gibi gıdalar tüketmek iyi gelebilmektedir (yataktan kalkmadan 15 dakika önce tüketilirse daha etkili olacaktır). Gebelikte mide bulantısına neden olan bir diğer durum da mide ülserine sebep olan, h.pylori ismiyle bilinen bakteridir. Hamile kalmadan önce doğum kontrol hapı kullanan ve bu hapa bağlı olarak mide bulantısı yaşayan kadınların gebelik zamanında da bulantı yaşama oranı yüksektir. Aynı şekilde taşıt tutması olan kadınların hamilelik döneminde daha çok midesi bulanabilir.

Anne adayının psikolojik sıkıntıları, mide-barsak sistemindeki değişikler, B6 vitamini eksikliği, tiroit bezinin normalden çok çalışması da hamilelik bulantısını arttırabilmektedir. Bu dönemde kusmalar çok şiddetliyse, iyi beslenmeme ve kilo kaybı görülebilmektedir. Hamilelikte östrojen hormonunun artışıyla birlikte diğer hormanlarda da görülen inişli çıkışlı durumlar, metabolik değişiklikleri tetiklemektedir. Kan akımındaki artış, damar genişlemesi gibi durumlar migren ağrılarının artmasına sebep olmaktadır. Planlı bir gebelik gerçekleştirilecekse, migreni olan anne adayına ağrıyı kesmeye yönelik olumlu sonuçlar veren botoks tedavisi uygulaması yapılabilir.

Gebelik döneminde kabızlık sorunu yaşanıyorsa, bol bol sıvı ile birlikte lif yönünden zengin besinler tüketilmelidir. Hamilelikte lekelenme şikayeti olanlar, gün ışığına çıkarken dikkatli olmalı ve mutlaka güneş koruyucu kullanılmalıdır. Çatlak oluşumunu tamamen engellemek mümkün olmasa da azaltmaya yönelik önlem almak için cilt tipine uygun nemlendirici kullanılmalıdır. Hamilelikte göğüs ağrısı şikayetini azaltmak için göğüs uçlarının fazla uyarılmasından kaçınılmalı, baskı uygulanmamalıdır.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme