Hobi olarak başladı

Demirköy ilçesinin İğneada beldesinde yaşayan Nergiz Coşkun (49), yaklaşık 20 yıl önce boş vakitlerinde evinin bahçesinde fidan yetiştirmeye başladı. Yakınları ve komşularının büyük ilgisi ile karşılaşarak yetiştirdiği fidanları satmaya başlayan Coşkun, işlerini zaman içerisinde yavaş yavaş büyütmeye başladı. Yıllık, ortalama 6 bin fidan üretimi yapan Coşkun, bu fidanların önemli bir kısmını yurtdışına ihraç ediyor. Meşe, çınar, ıhlamur, çam gibi yaklaşık 10 çeşit fidan üretimi yapan Coşkun, aile bütçesine ciddi manada destek sağlarken, 10 kişiye de istihdam sağlıyor.

Coşkun yaptığı açıklamada, hobi olarak başladığı işini geliştirerek başarılı bir girişimci olduğuna inandığını söyledi. İşini çok sevdiğini belirten Coşkun, 30 fidan ile başladığı fidancılıkta artık dünyaya açıldığını ifade etti. İşini son 10 yıldır ciddi anlamda büyüttüğüne dikkat çeken Coşkun, "Eşim memur olduğu için 20 yıl önce boş zamanlarımda evimin bahçesinde poşetlere fidan ekmeye başladım. Yakınlarımız ve komşularımız bu fidanları satın almaya başlayınca ben de bu işe yöneldim. Daha fazla fidan yetiştirdim ve satınca da bir arazi kiraladım. Daha sonra kazandığım parayla yatırım yapmaya devam ettim. Kendi arazimi satın alarak, makineleşmeye geçtik. Bir çapa ile başladığım işimde şu an ciddi bir makineleşmeye ulaştım." diye konuştu.

Zamanla kendine olan inancı ve öz güveninin de yerine geldiğini vurgulayan Coşkun, kadınların her zorluğun üstesinden gelebileceğine dikkat çekti.

Bu kadar büyüyeceğini kendisinin de tahmin etmediğini dile getiren Coşkun, talepler karşısında işlerini büyüttüklerini aktardı. Eşinin ve çevresindekilerin zaman zaman kendisine "bu işi başaramazsın" dediklerini aktaran Coşkun, şöyle devam etti: "Ben hırsla işimi geliştirmek için çalıştım. Eşim bile bana güvenmedi ama başarılı olduğumu görünce o da desteğini hiç esirgemedi. Şu anda büyüdük ve yurtdışına açıldık. Geçen yıl Irak, bir ay önce de Gürcistan'a fidan gönderdik. Çok mutluyum."

Yıllardır tek başına çalıştığını, şu an ise kendi işinin patronu olduğuna dikkat çeken Coşkun, "Büyümeye başlayınca, yardımcı işçi aldım. Hala patronluğu kabul etmiyorum. Onlarla birlikte çalışıyorum. Patronluk çok ayrı bir şey. Ben yardımcılarımla çalışarak onların yorgunluğunu, emeklerini, alın terlerini çok iyi anlıyorum. Bu nedenle kendimi patron değil de girişimci olarak nitelendiriyorum." şeklinde konuştu.

"Fidan yetiştirmek, çocuk yetiştirmek gibi"

Fidan yetiştirmenin çok zor bir iş olduğuna değinen Coşkun, "Fidan yetiştirmek, bir çocuk yetiştirmek gibi" dedi. Fidanların sürekli bakım istediğini dile getiren Coşkun, "Bir çocuk gibi düşünün. İlgilenmezseniz adeta küsüyor. Sürekli başında olmak zorundasın. Onu sulayıp, otlarını temizleyip, şefkat göstereceksin. Onlarla ilgilenmediğimde, yapraklarının solduğunu gözlemliyorum. Onları görmeyince özlüyorum. Toprağa ilk tohumu bıraktığımda, onun büyümesi ve ağaç olmasını görmek çok güzel. Bunu yaşamayan tabii ki anlamaz. Bu çok farklı bir sevgi." ifadelerini kullandı. Zaman zaman çocuklarından fazla fidanlarıyla ilgilendiğini kaydeden Coşkun, işini azim ve sevgiyle yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

AA