'İslamofobi endüstrisi ile mücadele etmemiz gerekmektedir'
Diyanet İşleri Başkan YardımcısıÂ Osman Tıraşçı, "İslam'ı, şiddet ve terörü besleyen bir ideoloji gibi göstermeye çalışan İslamofobi endüstrisi ile mücadele etmemiz gerekmektedir." dedi.
Tıraşçı, Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası Balkanlar ve İslam Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, medeniyet, kültür ve hoşgörü merkezi, serhat şehri Edirne'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İslam medeniyetinin bir ilim medeniyeti olduğunu vurgulayan Tıraşçı, bu bağlamda okumayı, anlamayı, aklını kullanmayı, bilgiye sahip olmayı emir ve tavsiye eden birçok ayet ve hadis bulunduğunu anımsattı.
Bilgiyi üretmeyenlerin, üretilen bilginin takipçisi hatta mahkumu bulunmaya mecbur olduklarına işaret eden Tıraşçı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Zira İslam dünyası bugün bilim, teknik, tıp, sosyal bilimler, dahası ilahiyat alanında bilgiyi üretme, güncelleyip değere dönüştürme ve hayata kılavuz yapma konusunda maalesef zamanın gerisinde kalmıştır. Bu mesafeyi acilen telafi etmek durumundayız. Sahih bilgi zeminini kaybettiğimizde, bilgiyi üretmeyi ve geliştirmeyi ihmal ettiğimizde, sağlıklı düşünmeyi, sorunları tespit etmeyi ve çözüm üretme imkanını da ne yazık ki kaybediyoruz.
Dolayısıyla İslam dünyası, bütün boyutlarıyla bilgi ve bilimle irtibatını en güçlü hale getirmelidir. Bu açıdan bugün İslam coğrafyasının en önemli ve öncelikli meselesi eğitimdir fakat unutmayalım ki karşımızdaki en zorlu düşmanımız cehalettir. Cehaletin üstesinden gelmenin yegane yolu da hayatımızın her alanını bilgiyle donatmaktan geçmektedir.
Zira bilgiyle yücelip hikmetle beslendikçe cehalet ortadan kalkacak, yüreklerimiz muhabbetle birleşecektir."
- Terör örgütleriyle mücadele
Tıraşçı, dünyanın sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi açıdan devasa krizlerin kuşatması altında olduğunu, bu günlerde İslam'ın hayat veren ilkelerinin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı.
İnsanlığın sosyal ve manevi krizlerine çözüm üretmenin ilim adamlarının sorumluluğu olduğunu anlatan Tıraşçı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu sebeple yüce dinimizin hak, hukuk, rahmet ve merhamet ilkelerini insanlıkla yeniden buluşturmakla yükümlü bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu çerçevede bir İslam düşmanlığı projesi olarak ardında pek çok kirli çıkar ilişkileri ve ırkçılık barındıran, İslam'ı, şiddet ve terörü besleyen bir ideoloji gibi göstermeye çalışan İslamofobi endüstrisi ile mücadele etmemiz gerekmektedir. Diğer taraftan, inancımızın en mukaddes değer ve kavramlarını istismar eden, İslam adına terör estiren, Müslüman beldeleri harabeye çeviren, barış ve esenlik dini İslam'a, birlik ve beraberliğimize en büyük kötülüğü yapan terör örgütleriyle mücadele etmemiz gerekmektedir.
Aynı şekilde etnik farklılıklar, rahmete ve kolaylığa vesile olan mezhebi ve meşrebi farklılıklar üzerinden fitne ve kavga üretilerek müminlerin bölünüp parçalanması, vahdetini ve gücünü kaybetmesi için yapılan faaliyetlere karşı önlem almamız gerekmektedir. Açıkça ifade etmeliyim ki bütün bunlar daha çok bir araya gelmemizi oldukça önemli hale getirmektedir çünkü istişare ve ortak aklı merkeze alıp imkanlarımızı birleştirdiğimizde, ortak çalışmalarımızı geliştirdiğimizde eminim ki birçok sorun kendiliğinden kolayca çözülecektir."
AA