'İsrail'in zulmü 7 ekimde başlamadı'
Edirne AK Parti İl Başkanlığı'nda İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıların yıl dönümü kapsamında basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasında, İsrail'in 77 yıldır Filistin'e yönelik insanlık dışı saldırılarda bulunduğunun altı çizildi.
AK Parti Edirne İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın açıklamasını İl İnsan Hakları Başkanlığı yaptı.
Basın açıklaması öncesi İsrail'in kurulduğu günden bu yana Filistin'e yönelik gerçekleştirdiği saldırıları ele alan video barkovizyondan izlendi.
Daha sonra Türkiye'nin 81 ilinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen açıklamayı Edirne'de İl Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Birim Başkanı Murat Nalça okudu.
Nalça, Filistinlilerin maruz kaldığı zulmü kabul etmediklerini ve Filistin davasını savunmaya devam edeceklerini tüm dünyaya bir kez daha ilan ettiklerini iletti.
İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayarak büyük bir insanlık suçuna imza attığını vurgulayan Nalça, “İşlediği soykırım suçunun üzerini örtmek için de 7 Ekim'i bahane etmektedir. Bu noktada çok önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: 7 Ekim'i, meselenin sanki sıfır noktasıymış gibi ele alan bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. 7 Ekim esasında İsrail katliam ve soykırım makinasının hız ve şiddetinin daha da artmasıdır. Bir yılın içinde 17 binden fazla çocuk, 11 binden fazla kadın olmak üzere 42 binden fazla masum Filistinli sivil İsrail'in acımasız ve insanlık dışı saldırılarında şehit düştü. Hiçbir şey 7 Ekim'de başlamadı. Süre giden soykırıma 7 Ekim sebep olmadı. Böyle bir gasp ve hırsızlığın üstüne kurularak, uluslararası hamilerinden yüz bulup günümüze kadar gelen bu suç şebekesinden zaten ne hak ne hukuk ne de adalet beklenebilir. Diğer taraftan, uluslararası hiçbir kurum bu insanlık dışı durumun durdurulması için yeterli çaba sarf etmemiş, insan haklarını ağzından düşürmeyen bazı Batılı devletler maalesef ki İsrail'i kınama cesareti bile gösterememiştir. Bugün hala uluslararası toplum gereken adımları atmaktan, uluslararası hukuku işletmekten son derece uzaktır.” Dedi.
Nalça, İsrail'in bölgede kaos kaynağı olduğunu ve istikrarsızlık yarattığını söyledi.
İsrail'in kurulduğu günden bu yana, batının çifte standardını, iki yüzlülüğünü ve ikircikli tavrını gösteren bir örnek olduğuna değinen Nalça, katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini ciddi bir devlet olarak görmeye hakkı olmadığını aktardı.
İsrail'i Nazi Almanya'sına benzeten Nalça, “İsrail durdurulmalıdır. Netanyahu hesap vermelidir. Diğer taraftan devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan da dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda güçlü bir Türkiye'nin daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin'in haklı davasını her zaman ve her platformda savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Stratejik tüm hazırlıklarını yapan bir ülkenin özgüvenini taşıyoruz. Cumhurbaşkanımızın yıllardır tekrar ettiği ‘bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız' şiarını bir ahitleşme olarak görüyoruz. Bu anlamda güçlü bir Türkiye'nin ve siyasi iradenin öneminin hem bölgemiz hem de insanlık için ne denli hayati olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin davasına sahip çıkan Cumhurbaşkanımızın küresel çeteler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından yıllardır neden hedef alındığını bugünlerde yeniden idrak ediyoruz.” İfadelerini kullandı.
Nalça, Filistin'in tüm insanlığın vicdan davası olduğunu belirtti.
Açıklamanın ardından Filistin'de yaşanan zulmü anlatmak için oluşturulan sergi anlatıldı.