‘KORONA' TİYATROCULARI FARKLI ARAYIŞLARA YÖNLENDİRDİ

Kovid-19 salgınının olumsuz etkilediği mesleklerden bir tanesi de tiyatro oyunculuğu. Seyircisinden uzak kalan tiyatro oyuncuları, aynı zamanda ekonomik olarak da zorluklar yaşıyor. Saraçlar Caddesi'nin uzun yıllardan beri Edirne'nin vitrini niteliğinde olduğunu belirten ve kentte dört sezondur sokak tiyatrosu sahneleyen Düşülke Atölyesi Genel Sanat Yönetmeni Batuhan Öztürk, son dönemlerde arayışlara girdiklerini söyledi.

TAKİP ET

Kovid-19 salgınının tiyatro üzerindeki olumsuz etkilerinden söz eden tiyatrocu Batuhan Öztürk, bu dönemde sanatsal faaliyetler açısından yeni arayışlar içerisine girdiklerini aktardı. Edirne'nin trafiğe kapalı Saraçlar Caddesi'nde yaklaşık 4 yıldan bu yana pandomim, kukla gösterileri ve tarihi karakter canlı heykel gösterileri sunan Öztürk, salgın sürecinde izleyicilerinden uzak kalmanın üzüntüsünü yaşadığını söyledi.

“Hayallerimiz yarım kaldı”

Edirne'de çeşitli noktalarda pandomim (kukla) gösterisi yapan tiyatro sanatçısı Batuhan Öztürk, Kovid-19 salgını nedeniyle hayata geçirmeyi düşündükleri birçok plan ve projeyi ertelemek zorunda kaldıklarını söyledi. Salgın sürecinin devam etmesi ve eğitime uzaktan devam edilmesi sebebiyle kurdukları atölyeyi gösterime açamadıklarını aktaran Öztürk, “Edirne'nin lavanta, ayçiçeği ve kırmızısı konseptiyle 3 farklı kombine kart hazırlamıştık. Hem kentteki sosyal faaliyetlerin artmasına, hem de ailelere hafta sonu kahvaltı yaparken bir yandan da çocuklarının gönüllerince eğlenmeleri için güzel bir ortam hazırlamıştık. Projemizi hayata geçirmişken salgın süreci başladı. Bu yüzden hayallerimiz yarım kaldı. İnşallah bir an önce Koronavirüs illeti son bulur ve normal yaşama dönülür” dedi.

“İşlek caddeler de salgından etkilendi”

Edirne'de sokakta gösteri yapmaya ilk olarak Saraçlar Caddesi'nde başladığını aktaran Öztürk; “İki sene boyunca performanslarımızı sergiledik. Üniversite salonlarında gösteri yaptık. Sonra kendi salonumuzu kurduk. Kendi salonumuzu kurduğumuz andan itibaren orayı ayakta tutmak için mücadele verdik. Tabi bu süreçte Saraçlar Caddesi çok şekil değiştirdi. Bizim sokakta yaptığımız işler ya da sokaktaki hareketlilik eskisi kadar ilerlemedi. Çok başka bir noktaya geldi. Farklı arayışlara girerek çözümler bulmaya çalıştık” dedi.

Kovis-19 salgın sürecinde uzaktan eğitime geçilmesi sonrası öğrencilerin evlerine döndüğünü ve tiyatro salonunu kapattıklarını dile getiren Tiyatro Sanatçısı Batuhan Öztürk, açtıkları salonda her hangi bir yerden destek görmediklerini ve salgının da patlak vermesiyle zorluk yaşadıklarını aktardı.

“Caddenin dinamiği, enerjisi çekilmiş durumdaydı”

Kovid-19 salgın sürecinden olumsuz etkilendiklerini söyleyen Öztürk, bu süreçte vatandaşların evlerinden çıkmadığını ve gösteri yapmalarının da etrafta kalabalık izleyici oluşacağı için risk faktörü olarak değerlendirildiğini söyledi.

Gösteri sırasında oluşabilecek kalabalığa müdahale etme gibi bir durum söz konusu olmadığını belirten Öztürk; “Sosyal mesafeye uyum konusunda gösteri öncesi ve sonrasında uyarılarımızı yapıyoruz. Ama gösteri esnasında dikkatimiz dağılmaması için ve gösteriye odaklandığımız için bir müdahale yapamıyoruz. Başladıktan sonra gelenler oluyor. O sırada da farkına varmadan kalabalık oluşabiliyor. Bu durumda da gösteri yapmak salgının yayılması açısından risk oluşturuyor” ifadelerine yer verdi.

Kovid-19 salgın sürecinde eldeki tüm parayı harcadığını belirten Öztürk, kiradan gıdaya yaşam sürdürmeden zorluk çektiklerini ve toparlanmaya çalıştıklarını aktardı.

Kontrollü sosyal hayat ile birlikte Temmuz ayında tiyatroların kapılarını yeniden açmasının ardından sokak gösterileri için hazırlık yapmaya başladığını aktaran Öztürk, Edirne'de bir destek görmedikleri için farklı şehirlerde gösteri yapmaya başladığını söyledi.

Edirne'nin kültür sanat şehri olduğunu ve tiyatro kültürünü yaşatmak istediklerini vurgulayan Öztürk, İstanbul'da farklı projelerin hazırlıklarına başladıklarını ve Edirne'deki kurumlardan da destek beklediklerini söyledi.

Edirne'deki insanların şehirle bütünleşmesi, bu şehre bir şeyler katmaları, güler yüzlü olmaları, yürürken bile özenli olmalarının çok keyifli bir şey olduğunu ifade eden Öztürk; “Ben burada tiyatro adına mücadele vermenin keyifli ve değerli olacağını düşündüğümden dolayı ben Edirne'ye yerleştim. Ama iki yıllık bir sürenin ardından tamda bizim sahneyi kurma dönemimizin üzerine denk gelen bir süreçte, artık bir ciddi manada eğitime aç sanata aç ama artık bu açlığın farkında olmayan bir şehir görüntüsü var. Bir şekilde artık bütün değerleri kaybetmiş, artık sürekli haline getirmekten alışkanlık haline mi getirdi bilmiyorum ama bir şeyler için uğraşmaya değer olmayan bir şehir. Özellikle tek bir caddesinin olması ve bu caddenin iyi değerlendirilememesi ya da ticaretin hazır kalıplar üzerinde devam ederken farklı şeylere kapalı olması belki de bunun sebebidir” dedi.

Özlem Ceylan

Bakmadan Geçme