Okul Başarısı İçin 5 Sağlıklı Beslenme Önerisi
Dyt. Berna Ertuğ okul çağındaki çocuklara özel sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu.
Beslenme alışkanlıklarının temeli çocuklukta atılıyor. Doğru beslenmeyi yaşam tarzı haline getiren çocuklar; hastalıklardan daha iyi korunuyor, sağlıkla büyüyüp gelişiyor ve ileri yaşta da güçlü bir bağışıklık sistemine sahip oluyor. Çocukluk döneminde sağlıklı beslenme okul sürecinde ve ders başarısında da büyük önem taşıyor.
1. Okul saatlerine uygun yemek programı
Sağlıklı ve doğru beslenme alışkanlıklarının, çocukların zihin performansları üzerindeki olumlu etkisi yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Düzenli bir beslenme programı, büyüme ve gelişime katkısının yanı sıra eğitim için de gereklidir. Bu nedenle öncelikle çocuğun yemek düzeninin, okul saatlerine göre belirlenmesi gerekir. Sabah, öğle ya da tam gün ders programı olan okullara göre kahvaltı, öğle ve akşam yemek saatlerinin yanı sıra, ara öğünler de ders aralarına ve teneffüslere göre planlanmalıdır.
2. Öğünlerin baş tacı kahvaltı
Çocukluk döneminde kahvaltı alışkanlığı kazanmak çok önemlidir. Çocuk bunu ileri yaşlarda da uygulamaktadır. Vücudun ihtiyaç duyduğu en gerekli besin kaynakları bu öğünde karşılanır. Kahvaltıda tam tahıllı ekmek, yumurta, peynir ve zeytin gibi besin değeri yüksek gıdalar tüketilmeli, mevsimine göre domates ve salatalık gibi sebze türevleri de menüye eklenmelidir. Süt, bu öğünde önerilen içecektir. İçine bir tatlı kaşığı kakao, bal ya da pekmez ilave edilerek cazip bir içecek haline getirilebilir. Taze sıkılmış meyve suyu da süt içmeyen çocuklar için iyi bir seçenektir.
3. Hamur işi ve paketli gıdalardan menüde olmamalı
Metabolizmanın yeterli çalışmaması ve buna bağlı olarak ileri yaşlarda ortaya çıkan obezite, özellikle güne kahvaltı ile başlamayan çocuklarda daha sık görülmektedir. Ancak bu öğünde simit ve poğaça gibi ağır hamur işi gıdalardan uzak durulmalıdır. Çocukların büyüme ve gelişimi için önemli olan ara öğünlerde de abur cubur, bisküvi, çikolata yerine meyve, fındık, ceviz ve badem gibi hem vitamin hem de mineral içeren sağlıklı besinler tercih edilmelidir. Çocukların okul döneminde fiziksel aktiviteleri de yoğun olduğundan, bu besinler onlar için doğru enerji kaynağı olacaktır.
4. Beslenme çantası hazırlamak ailenin görevi
Çocuklarının beslenme çantasını hazırlayan aileler, kahvaltı ve öğlen yemeği arasındaki süreci ara öğün olarak değerlendirmelidir. Tam tahıllı sandviç ekmeği arasına; peynir veya ızgara köfte veya ızgara tavukla beraber yeşillikler konulabilir. Yanında da ayran veya süt ile tüketilebilir. Ancak bunun için çocuğun tüketebileceği besinler de özenle seçilmelidir.
5. Farklı seçenekte menüler
Çocuğunuzun beslenme çantası için;
• Peynirli tost veya sandviç
1 ayran
Küçük salata veya söğüş
Kuru meyve karışımı
• Tam tahıllı ekmekle hazırlanmış sebzeli, tavuklu sandviç
Ayran
1 dilim kek
• 2-3 dilim peynirli veya sebzeli börek
Evde yapılmış az şekerli meyve kompostosu
Sütlaç ya da puding gibi sütlü bir tatlı
Sağlıklı Beslenerek Metabolizmanızı Kışa Hazırlayın
Uz. Dyt. Özlem Tay, kışa girerken sağlıklı beslenme konusunda önerilerde bulundu.
Yaz aylarının ve uzun bir tatil döneminin geride kaldığı şu günlerde, sonbaharı sağlıklı geçirebilmek ve kışa hazırlanmak için beslenme alışkanlıklarına önem vermek gerekiyor. Yazdan kalan kilolardan kurtulmak için şok diyetlerden uzak durmak ve soğuk havayı bahane ederek hareketsiz kalmamak da önemli. Kışa sağlıklı ve dinç bir şekilde hazırlanmak için mevsim geçişlerinde fazla kilolardan kurtulmak ise bahar yorgunluğunun olumsuz etkilerinden koruyor. Uzun yaz tatilinde beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle alınan kilolar, tatil sonrası şok diyetlerle verilmeye çalışılmaktadır. Kışa girerken yapılan en büyük yanlışlardan biri, kilo alan bireylerin öğün atlama veya tam gün aç kalma gibi yöntemlere başvurmasıdır. Bu tür yanlış uygulamalar, metabolizmayı olumsuz etkiler. Vücut kıtlık sendromuna girerek aldığı her besini yağ olarak depolar. Bu nedenle yazın alınan kilolardan kurtulmak için kışa girerken sağlıklı bir beslenme programı oluşturulmalıdır. Öncelikle öğün atlamadan 2-2.5 saatlik aralıklarla beslenmek gerekir. Ana öğünlere ek olarak ara öğünler de beslenmeye dahil edilmelidir. Aç kalmak ve öğün atlamak bir sonraki öğünde daha fazla besini daha hızlı bir şekilde tüketmeye neden olur. Tatlı tüketimini de sınırlandırmalıdır. Ancak tatlı yeme isteği bastırılamadığı zamanlarda, şerbetli tatlılar yerine daha hafif olan sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
Sonbahar döneminde ve kışa girerken terleme nispeten azaldığı için direkt olarak bu durumdan sıvı alımı da etkilenmekte ve bu durum uzun vadede; halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı gibi sorunlara yol açmaktadır. Benzer bir etki de kış aylarından ilkbahara geçişte sıvı kaybının artmasına paralel olarak, kayıpların karşılanamaması ile birlikte ortaya çıkar. Her iki durumda da "bahar yorgunluğu" şeklinde yorumlanan bu sürecin, vücuttaki sıvı dengesi ile yakından ilişkisi bulunmaktadır. Bu iki mevsimsel geçiş döneminde de günde 2-2.5 litre su tüketilmesi çok önemlidir.
Mevsimsel geçiş dönemlerinde hastalıklardan korunmak ve savunma mekanizmasını güçlendirmek için beslenmeye gerekli oranlarda, vitamin içeriği bulunan sebze ve meyve eklenilmelidir. Ayrıca beslenmede kuru baklagiller, kepekli tahıllar (esmer ekmek, kepekli makarna, bulgur vb.) gibi lifli besinlere de yer vermelidir. Lifli besinlerin tüketimi kabızlık sorununa da engel olacaktır.
Havaların soğumaya başlaması ile fiziksel aktivite azalmaktadır. Yaşam şekli ve günlük aktivitelerde yapılacak küçük değişiklikler ile yakılan kalori miktarı artacaktır. Hareketsizliği önlemek için koruyucu önlemler alınarak, yağmurlu havalarda da uzun mesafeli yürüyüşler yapılabilir. Asansör yerine merdiven kullanmak, arabayı işyerinden uzak bir mesafeye park edip geri kalan mesafeyi yürümek, alışveriş merkezlerinde yürüyüşler, bahçe işleriyle uğraşmak ya da ev işleri ile kalori harcamak mümkün olacaktır. Bu tip değişikliklerle günlük ortalama en az 100 kalori yakılabilir.
Haber Merkezi