Olimpiyatlarda Türkiye'yi temsil edecek Özbay, Meriç parkurunu çok beğendi
Türkiye'yi Olimpiyatlarda temsil edecek ilk kadın kürek sporcusu olan Özbay, Meriç Nehrine kurulan 2 kilometrelik parkur hakkında konuştu. Parkuru çok beğendiğini dile getiren Özbay, Meriç Nehri'yle beraber Türkiye'nin de uluslararası parkura sahip olduğuna değindi.
2024 Paris Olimpiyatları'na hazırlanan milli kürekçi Elis Özbay, Gençler Türkiye Kupası'nı yerinde takip etmek üzere Meriç Nehri'ne geldi.
Türkiye'de bulunan Nehirler arasında ilk ve tek doğal parkur olan Meriç Nehrinde değerlendirmelerde bulunan Özbay, Meriç Nehri'yle beraber Türkiye'nin uluslararası bir parkura sahip olduğunu dile getirdi.
Parkuru çok beğendiğini belirten Özbay, “Bence çok güzel olacak daha öncesinde başka yerlerde Avrupa şampiyonası deneyimleyip şampiyonluk aldığım için güzel bir şekilde deneyimlerimi aktarmaya çalışıyorum federasyona. Türkiye gibi bir yerde özellikle Edirne gibi bir yerde tarihi olanakların çok yüksek bir yerde doğal bir parkurun oluyor olması, çünkü gittiğim her yerde yapay oluyordu genellikle, böyle doğal bir parkurun tam iki köprü arası 2bin metre tam bizim yarış metremiz şeklinde oluyor olması gerçekten oluyor olması çok güzel bir şey. Ben dediğim gibi bu sene yarışamayacağım ama en yakından takip edeceğim. Yarışan arkadaşlara çok başarılar diliyorum çünkü gerçekten çok güzel ve su da bizim kürek sporumuza uygun olduğu için Türkiye'yi iyi yerlerde birçok uluslararası alanda görebileceğimiz bir parkur oldu.” Sözlerine değindi.
Böyle bir parkurun olmasının Edirne için çok büyük bir ayrıcalık olduğunu belirtti.
Türkiye'de ilk kez doğal bir parkur yapıldığını söyleyen Özbay, yarışları nehir kıyısından takip etmenin de büyük bir zevk verdiğine değindi.
Özbay, yaşı gereği resmi müsabakalara çıkamasa da suya inip nehri deneyimlediğini ileten Özbay, “Umarım da olimpiyat benim için güzel geçecek. İlk olimpiyatım çünkü o yüzden daha çok kendime tecrübe katarak geri dönmeyi hedefliyorum. Onlara tabii ki en büyük tavsiyem her zaman çalışmalarına devam etmeleri. Tabii ki benim düştüğüm anlar oldu, yorulduğum anlar oldu. İnsanların benimle neden bu kadar çalışıyorsun dediği anlar oldu. Bırak diyenler maalesef ki çok ama ben her zaman içimdeki sesi dinledim. Ve gerçekten bu sporu ne kadar çok sevdiğimi kendime sürekli hatırlattım. Azimli çalışarak da gerçekten ilk dünya şampiyonluğunu ilk Avrupa şampiyonluğunu kendime kattım. Daha sonrasında Türkiye'de kadınlarda ilk temsilci olarak, kürek sporunun ilk temsilcisi olarak olimpiyatlara gidiyorum. Tabii ki bu beni çok gururlandırıyor ve çok mutluluk veriyor. Aynı zamanda küreğin 100. yılında başarıya sahip oluyor olmak, ismimi de oraya yazdırmak çok güzel ve guru verici bir şey. Kendi küçük kardeşlerimin de hepsine aynı şeyi söylüyorum. Azimli çalışarak gerçekten buralara kadar gelinir. Bana hiçbir zaman sihirli değnekle dokunularak bu madalyalar verilmedi. Şu anda 7'nci senemdeyim ve daha 10 yıl bile olmadan aslında olimpiyatlara gidiyorum. Tabii ki dediğim gibi gurur verici bir şey ve heyecanlıyım o yüzden de. Çok mutluyum. 2020 Tokyo'yu 3 saniyeyle kaçırdıktan sonra büyük bir üzüntüyle ülkeye geri dönmüştüm. Şu anda çalışmalarım iyi bir şekilde devam ediyor, yoğun devam ediyor. Paris hayalini gerçekleştirmeyi kafaya koydum.” Dedi.