Salgın Hastalıklarından Korunma Yolları
Mevsim geçişlerinin yaşandığı bu zamanlarda ani hava değişiklikleri, grip ve soğuk algınlığının yayılmasında önemli bir faktör olarak görülüyor. Sıcaklıkların bir gün yüksek, bir gün düşük olması hazırlıksız yakalananların sağlığını tehlikeye sokuyor.  Ani hava değişimleri insan bünyesinin adaptasyon ve savunma mekanizmasını bozduğu için hastalıklara da davetiye çıkarıyor.
İlkbahara girdiğimiz bu dönemde sürekli değişkenlik gösteren hava nedeniyle üst solunum yolu enfeksiyonu denilen nezle, grip, farenjit gibi hastalıklarda artış görüldüğünü söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Ülgey, hastalıklardan korunma yolları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“Üç faktöre dikkat edilmeli”
Havanın gündüz sıcak, gece soğuk olmasının enfeksiyon hastalıklarını da beraberinde getirdiğini söyleyen Ülgey, giyecekler, yiyecekler ve uygun ilaç tedavisi olmak üzere üç faktöre dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Hastalanmamak İçin Nasıl giyinmeliyiz”
Mevsim geçişlerinde hastalıklardan korunmak için vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Uzman Dr. Ülgey, “Hava sıcaklıklarının günün belirli saatlerinde hissedilir derecede artıp azalmasından dolayı bu dönemde genellikle kat-kat giyinilmesini öneriyoruz. Örnek verecek olursak;vatandaşlarımıza alta ince bir tişört,üstüne daha kalın mont giyilmesini öneriyoruz. Gündüz hava sıcaklığında bu montlar çıkarılıp,tişört ile kalınabilir. Akşamhava soğumaya başladığında ise montu giyerek kendilerini korumalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
“Beslenmeye dikkat!”
Hastalıklardan korunmak için en önemli faktörlerden birisinin de doğru ve dengeli beslenme olduğunu vurgulayan Ülgey, az da olsa her besinden yenmesi gerektiğini ve meyve, sebze, et, balık tüketilmesini önerdiklerini belirtti. Dengeli beslenmenin hastalıklardan uzak tutacağını dile getiren Ülgey, portakal ve mandalinanın son zamanlarına gelinmiş olsa da C vitamini açısından zengin olduğu için mutlaka tüketilmesi gerektiğini söyledi. Dr. Ülgey, bunun yanında limon, greyfurt gibi meyvelerin de hastalıklardan koruduğunu vurguladı. Ülgey, hastalığa yakalanma riski yüksek olan bu dönemde ishal, bulantı ve kusma gibi etkenlerden korunmak için sebze tüketiminin ve bol sıvı tüketmenin önemli olduğunu söyledi.
Kalabalık ortamlardan uzak durun
Hapşurma, öksürük, el sıkışma gibi eylemlerle hastalıkların bulaşma olasılığının yüksek olduğunu ifade eden Uzman Dr. Murat Ülgey, mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak kalınması gerektiği ve toplu ulaşım araçlarında dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Ülgey, dışarıdan geldikten sonra ve ya temasta bulunduktan sonra da ellerin iyice yıkanması gerektiğine değindi.
“Bilinçsiz antibiyotik kullanmayın”
Doktor kontrolü ve ilaç kullanımına yönelik tavsiyelerde bulunan Uzman Dr. Murat Ülgey, bu gibi mevsimsel hastalıkların geçici ve çoğunlukla antibiyotik gerektirmeyen hastalık olduğunu belirtti.Bilinçsiz şekilde antibiyotik kullanımının ilerde daha ağır bir enfeksiyon geliştiğinde buna karşı direnç gelişmesine ve hastalığın ilerlemesine yol açacağını söyleyen Ülgey, doktor tavsiyesi olmadan antibiyotik kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi. Ülgey, nezle ve grip gibi hafif hastalıklardaateş düşürücü ilaçların ve ya öksürük şuruplarının kullanılabileceğini söyledi.
“Şeker hastaları dikkatli olmalı”
Hastalığa yakalanıldıktan sonraki süreçte ise doktorun verdiği ilaçların dışında en önemli unsurlardan birisinin de istirahat etmek ve bol sıvı tüketmek olduğunu söyleyen Ülgey, “Özellikle şeker, kalp, KOAH ve astım hastalarında bu hastalıklar kendi seyrinden daha ağır görülebilir.Bizler bu grup hastaların nezle ve gribi hafife almamalarını öneriyoruz.İlk belirtiler görüldüğünde derhal doktora giderek tedavi sürecine başlanmasını önemli buluyoruz.Saydıklarımdan farklı olarak genellikle bu hastalıklara sahip olanlar hastalığın ilk zamanlarında antibiyotik tedavisine başlıyoruz ki ilerleyen dönemler vücut dirençleri düşerek hastalığın zatürreeye dönüşmesini engellemeye çalışıyoruz. Bu hastalıklardan birisine sahipolan kişilerin en başında doktora gelmelerini ve hafif hastalık diyerek geçiştirmemeleri gerektiğini öneriyoruz”şeklinde konuştu.
Özlem Ceylan