TED EDİRNE KOLEJİ MECLİS BAŞKANI ŞENTOP'UN KATILIMIYLA AÇILDI
Edirne'nin en büyük eğitim yatırımı olan Türk Eğitim Derneği (TED) Edirne Koleji'nin resmi açılışı TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Edirne Valisi Ekrem Canalp, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve birçok önemli ismin katılımıyla gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Prof. Dr. Şentop 'Yapıp ettiğimiz her şeyin, bütün edimlerin, eylemlerin, düşünme biçimlerinin ve elbette eğitimin de nihai amacı iyi insan, iyi dünya diye özetlenebilir.' Dedi.
TBMM BAŞKANI ŞENTOP; “EĞİTİMİN AMACI, İYİ İNSAN, İYİ DÜNYA DİYE ÖZETLENEBİLİR”
Edirne'nin en büyük eğitim yatırımı olan Türk Eğitim Derneği (TED) Edirne Koleji'nin resmi açılışı TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Edirne Valisi Ekrem Canalp, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve birçok önemli ismin katılımıyla gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Prof. Dr. Şentop; “Yapıp ettiğimiz her şeyin, bütün edimlerin, eylemlerin, düşünme biçimlerinin ve elbette eğitimin de nihai amacı iyi insan, iyi dünya diye özetlenebilir.” Dedi.
Türk Eğitim Derneği'nin (TED) tüm Türkiye'de okullar açarak eğitim kalitesini yükseltmek hedefi doğrultusunda ilerlemeye devam ediyor. Bu kapsamda TED Edirne Koleji'nin resmi açılışı gerçekleşti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören TED Edirne Koleji öğrencilerinden oluşan koronun Türk Marşı ve Mavi Dünya isimli eserleri çalması ile devam etti. Programda TED belgesel filmi izlendi. Ardından TED Edirne Koleji 8'inci sınıf öğrencisi Tuana Özturan bir konuşma gerçekleştirdi.
“İnsanı sıkı kurallarla kapayan değil, disipline eden, özgürleştiren bir eğitim anlayışı”
Açılış töreninde konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Düzenli ve zorunlu eğitimin dünya tarihindeki yerinin çok eski olmadığını belirterek; Türkiye'de artık eğitimsiz bir hayatın düşünülemeyeceğini söyledi.
Pozitivist dünyanın eğitim model ve tartışmalarının artık geride kaldığını söyleyen Prof. Dr. Şentop bilgiye dayalı uluslararası rekabetin yıkıcı dünyasında eğitimin artık bir durum değil, duruş biçimi olduğunu belirtti.
Küresel rekabetin eğitim otoritelerinin en iyisini, en hızlısını ve en donanımlısını talep ettiğini vurgulayan Şentop; “Bunu öğrencileri ile birlikte sağlayabilen orta öğretim ve akademi dünyası; Yalnızca kendisine prestijli bir yer edinmekle kalmıyor, ayrıca ülkesine ve hatta Dünyaya yön verecek beyinleri de hazırlamış oluyor. Yalnızca sınavlara veya üniversite sınavlarına odaklı bir eğitim hedefinden söz etmediğim açık. Çoklu bakış açısıyla hayatın bütününe sağlıklı bakış ve hem kişisel, hem aile, hem de toplum hayatına anlam ve sevinç katacak bir eğitimden söz ediyorum” dedi.
“Eğitimin amacı, iyi insan, iyi dünya diye özetlenebilir”
Geçen yüzyılda insanlığın canını yakan ve toplamda yaklaşık olarak 80 milyon insanın ölümüne yol açan 2 dünya savaşının yaşandığını dile getiren Şentop, “Hiç kuşkunuz olmasın, o savaşa karar verenlerin ve idareci konumunda olanların çoğu iyi eğitim almış kimselerdi. Ama bu kimseler sizce bugünden baktığımızda doğru kararlar mı aldılar? Geride kalanların yaşadığı büyük acılar ve travmalar bize gerçek hakkında bazı şeyler söylüyor. Doğru, iyi ve merhametli düşünmeyen akıl vahşidir ve gerçekleştirdiği şey çoğu zaman bir cehennemdir. Akıl sizi güce götürebilir. Gücü elde edebilir ve bu yolla insanlara hükmedebilirsiniz. Ama bu güç adalet, iyilik ve merhametten bağımsız; sadece zora dayalı bir tahakküm kurmuşsa, insan da, toplum da mutsuz ve acı içindedir. Yapıp ettiğimiz her şeyin, bütün edimlerin, eylemlerin, düşünme biçimlerinin ve elbette eğitimin de nihai amacı iyi insan, iyi dünya diye özetlenebilir. Bunu gerçekleştiremiyorsak bir yerde bir şeyler yanlış gidiyor demektir.” Dedi.
“Okul diploma verir fakat mantık ve bakış açısı vermemişse sistem tartışılır”
Eğitimin yalnızca okullarda alınmadığını söyleyen Şentop, “Hatta denmiştir ki “yalnızca okuldaki eğitimle yetinen çocuk, cahil bir çocuktur. Okul diploma verir. Ama diplomayla birlikte sağlıklı işleyen, analiz ve çıkarımlar yapabilen bir mantık ve bakış açısı vermemişse, bu eğitim sistemini tartışabilir. Müziğin, resmin, sanatın da iç dünyamızı eğittiğini, dünyanın sanatla edebiyatla daha tahammül edilebilir bir yer olduğunu akıldan çıkarmayalım. Her fiziğin metafizik bir derinliği olduğunu, oralarda da dolaşmazsak, zihinsel seyahatimizin eksik kalacağını unutmayalım. Mesele salt bilgi değildir. Bugün dünyanın bilgi birikimine birkaç saniye içinde ulaşmamızın mümkün olduğu bir çağda yaşıyoruz. Ama bu yetmiyor. Bireyler, toplumlar ve küresel dünya hâlâ çelişkilerin, savaşların, dramların kucağında yaşıyor. Mültecilikten çevre sorunlarına, iklim değişikliğinden ticaret savaşlarına kadar bir dizi sorun… Ama işte hemen her zaman böyle sorunlarla boğuşan dünyada Devlet olarak, toplum olarak ve tek tek vatandaşlar olarak, insan olarak ayakta kalmak zorundayız. Bunun için de ulaştığımız bilgiyi, ona ihtiyacımız olan şeyleri ekleyerek veya ondan bir şeyler çıkartarak yeniden üretmek ve dolaşıma sokmak durumundayız. Siyasal olan, sosyal olanın bir yansımasıdır. Biz TBMM'de toplumun, yani sizlerin bakışlarının bir toplamı, bir yansımasıyız. Gönül ister ki kavgasız gürültüsüz bir dünyada sadece daha iyiyi, daha güzeli düşünmekle meşgul olalım; Ama olmuyor. Dünyadaki büyük çıkar kavgaları ve bu kırılgan temaslar içindeki kaçınılmaz etkileşimler, her ülke gibi bizi de doğrudan etkiliyor.” Açıklamalarında bulundu.
“Yoksa derslerde boğuluyor muyuz? Ki, nefes alma aralığına ihtiyaç duyuyoruz?”
Okulların aynı zamanda dünyadan kopmadan fakat onun içinde boğulmadan, zihinler için neşeli bilgiler sunması gerektiğini ifade eden Şentop; “İki dersin arasına teneffüs, yani nefes alma derken bir defa daha düşünmeliyiz? Yoksa derslerde boğuluyor muyuz? Ki, nefes alma aralığına ihtiyaç duyuyoruz?” dedi.
“Dünyamızın daha başarılı, daha huzurlu insanlara ihtiyacı var”
Okulun çocukları bilgi yönünden zenginleştirebileceğini fakat ruhu zenginleştirecek şey çoğu zaman arkadaşların olduğunu söyleyen Şentop, ders dışında da eğitilmesi gereken, dünyayı zenginleştiren sonsuz sayıdaki kitaplar olduğunu dile getirdi.
Şentop, sözlerine şu şekilde devam etti; “Arkadaşlarınızla sınıftan sınıfa süren dostluk, ileride nasıl anılarınız olacaksa, kitaplarla, fikirlerle zihnen kurduğunuz yol arkadaşlığı da zihninizin ve duygularınızın anılarına dönüşecektir. Başarıyı küçümsemiyorum, elbette başarılı olacaksınız ve olmak için buradasınız. Ama ufuk çizgimiz başarmaktan ibaret olmamalıdır. İyi olmak, iyiyi başarmak! Temel hedefimiz, ülkemiz ve insanlık için asıl ihtiyacımız budur. Sadece başarılı olmak değil, iyi ve başarılı olmak. Dünyamızın daha başarılı, daha hırslı değil; daha iyi, daha merhametli, işini daha iyi yapan, daha huzurlu insanlara ihtiyacı var. Şairlere eğilin, yüzyılların içinden bize seslenen bilgelere, kendisi için açmış bir çiçeğin sesine kulak verin. İnsani yönlerinizin törpülenmesine müsaade etmeyin. Sadece bilginin peşinde olursanız kaybedersiniz. Çünkü araştırmalar gösteriyor ki üniversitelerde bile, birinci sınıfta öğrenilen bilgilerin en az % 50'si öğrenci daha mezun iken eskimiş ve işe yaramaz oluyor. İçerikle, yöntemle ilgilenmeyip yalnızca maddî planda okul ve derslik inşa etmek eğitimi iyi yapmak demek, değildir. Dünyanın yaşadığı bilim, teknoloji ve ekonomik değişimler çağında okullarımızın kalitesini, eğitimin yöntem ve içeriğini titizlikle yeniden düşünmek ve uygulamak gerekiyor. Edirne gibi güzel bir şehrimizde okulun duvarları arasına sıkışıp kalmayın. Sokaklardan, mimarî eserlerimizden, çarşı pazardan, tabiattan, Selimiye gibi harika mabetlerimizden velhasıl şehrin kendisinden öğreneceğimiz çok şey var. Hayatı ve içindeki anlamları lütfen ıskalamayın.”
“Öğretmenlerimize olan ihtiyacımız tarifsizdir”
Öğretmenlere bu süreçte büyük iş düştüğünü belirten Şentop, “Öğrencilerin heves ve yetenekleri göz ardı edilmeden; mesleğini aşkla ifâ eden ve çocuklarla birlikte keyifli bir keşfe çıkacak öğretmenlerimize olan ihtiyacımız tarifsizdir. Okulun mimarisinden tutunuz ders araç gereçlerine, öğretmenin hevesinden uluslararası gelişmelere entegreye kadar… Maarif davamız köklü, büyük ve en değerli davalarımızdan biridir. Bu eğitim müessesesini bu duygularla ve aranızda bulunmaktan duyduğum mutluluğu ifade ederek açarken, hepinizi en kalbî duygularla tekrar selamlıyor; Her birinize başarı, umut ve esenlikler diliyorum. Hayırlı uğurlu olsun.” Dedi.
“Açmış olduğumuz okullar da sadece binalardan ibaret değildir”
Bilginin sadece ulaşılması gereken bir şey olarak görülmediğini dile getiren Vali Canalp; “Çünkü bizim açımızdan bilgi ve bilim aynı zamanda belli bir kutsallığı da ifade ediyor. Bizim açımızdan bilgiye ulaşmak başlı başına büyük bir hedeftir. Bu hedefi biz kendi medeniyetimiz ve kültürümüzden alıyoruz. Kitaplar her kültürde ve millette bir nesnedirler. Ama bizim kültürümüzde ve medeniyetimizde kitap sadece nesnel bir varlık değildir. Açmış olduğumuz okullar da sadece binalardan ibaret değildir. Bizim kültürümüzde, bizim medeniyetimizde okullar kutsal mekânlarımızdır. Eğitim söz konusu olduğu zaman, Türkiye'de özel okullarda eğitim gören öğrencilerin yüzdelik oranı yüzde 8,7'dir. Geriye kalan yüzde 92,3'lük oran devlet okullarında okuyor. İnsanımızın gözünde ve algısında bu oran yüzde 8,7'lük değil, yüzde 30'lardaymış gibi bir algı var” dedi.
“TED Edirne Koleji, Edirne'nin eğitimine çok büyük bir katkı sağlayacak.”
Vatandaşlarda özel okullara yönelik bir teveccüh olduğunun altını çizen Vali Canalp; “Özel okullarda eğitimi kalitesinin çok yüksek olduğuna ilişkin bir algılama var. Bu algılama da yüzde 8,7'yi çok daha yukarılardaymış gibi gösteriyor. Edirne söz konusu olduğu zaman yüzde 9,3'e tekabül ediyor. Edirne'deki okullarımız TED ile birlikte faaliyete geçtiği zaman bu rakam yüzde 10'ların üzerine çıkacak. TED bir şirket değil, TED bir dernek, tıpkı devlet okulları gibi gelecek nesilleri yetiştirmek üzere odaklanmış bir yapı. Edirne'nin fiziki bakımdan en büyük okulu ve insana değer veren bir yapı. TED Edirne Koleji, Edirne'ye ve Edirne'nin eğitimine çok büyük bir katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
“TED, birçok şehirde olduğu gibi Edirne'de de bu işin öncüsü olacak”
Dünyaya ulaşabilen, açılabilen ve onlarla rekabet edebilen nesiller yetişmesini istediklerini söyleyen Başkan Gürkan; “Kendi köklerinden, geleneklerinden, milli, manevi değerlerinden uzaklaşmadan, dünyadaki bilimi fenni, teknolojiyi kullanabilen nesiller yetiştirmek istiyoruz. Eminim ki TED birçok şehirde olduğu gibi Edirne'de de bu işin öncüsü olacaktır” dedi.
“Belgin İba'yı ve İba ailesini kutluyorum”
Belgin İba'nın Türk kadınına imkânlar verildiğinde başarılı olabileceğinin somut bir örneği olduğunu vurgulayan Başkan Gürkan; “Kadın devrimi olan Cumhuriyet kadınlarımızın ne kadar öne çıkması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Belgin İba'yı ve İba ailesini kutluyorum. TED Genel Başkanına verdiği değerden dolayı teşekkür ediyorum. TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'un önderliğinde Trakya'da daha fazla çalışmalarla, sadece eğitimde değil birçok alanda yapılan çalışmalarla, Trakya'yı ülkemizin parlayan yıldızı yapacağımıza inanıyorum” dedi.
“21'inci yüzyılı iyi okumamız ve çocuklarımızı buna göre yetiştirmeliyiz”
Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu; 91 yıl önce kurulan bir eğitim kurumunun genel başkanı olmaktan onur ve şeref duyduğunu belirtti.
1922-23 yılında bu güzel vatanda sadece 73 tane ortaokul, 19 tane lise olduğunu dile getiren Pehlivanoğlu; “500'ün üzerinde misyoner okulu vardı. Bizim evlatlarımız başka ülkelerin kültürleri tarafından yetiştiriliyorlardı. 21'inci yüzyıla baktığımız zaman 2 milyar insanın sosyal medyaya kayıtlı olduğu bir yıldır. İnsanlar günde 150 kez cep telefonuna giriş yapıyorlar. Şarjımız biterken stres içinde oluyoruz. 2030 yılına kadar robotların sekiz yüz bin kişiyi işsiz bırakacağı söyleniyor. O zaman 21'inci yüzyılı iyi okumamız ve neslimizi Atalarımıza layık olmak için buna göre yetiştirmemiz gerekiyor” dedi.
“Güçlü bir Türkiye istiyorsak, adaletli bir eğitimi sağlamalıyız”
21. yüzyılda savaşların silahlarla değil, beyinlerle yapıldığını vurgulayan Pehlivanoğlu; “Evlatlarımızı testle tost arasına sıkıştırılmış dershanelere mahkûm etmememiz gerekiyor. 21. Yüzyılda adaletli bir eğitim getirerek, köydeki anamızın kolundaki bileziği, zenginin çocuğuyla aynı sınava sokarak yarıştırmamak gerekiyor. 21. Yüzyılda güçlü bir Türkiye istiyorsak, yapmamız gereken adaletli bir eğitimi sağlamak. Akıllı tahtalara değil, akıllı öğretmenlere ihtiyacımız olduğunu bilmemiz gerekiyor. Çünkü bu vatan bize emanet. Vatanını, milletini, toprağını seven dünyayla rekabet edebilen bir nesil yetiştirmek niyetindeyiz. İlkeli olmayan bir toplum günümüz dünyasında yaşayamaz” dedi.
“Gururlu ve mutluyuz”
Okul Kurucusu ve Baz Eğitim Kurumları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Belgin İba; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 91 yıl önce kuruluşuna öncülük ettiği temeli Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanan Türk Eğitim Derneği'nin bir okulunu da Edirne'de açmanın mutluluk ve gururunu yaşadıklarını belirtti.
“Eğitim sevdamız ve nitelikli nesiller yetiştirme hayalimiz var”
1993 yılında öğrenci olarak geldiği Edirne'den 1998 yılında genç bir öğretmen olarak ayrıldığını söyleyen Belgin İba; “Bir dönem öğretmenlik mesleğimi icra ettikten sonra gönlümde ayrı bir yeri olan Edirne'ye eş ve anne olarak geri döndüm. Edirne'de öğrenci olmak çok güzeldi ancak o dönemde kız öğrencilerin barınma sorunlarını bildiğim için Zeynep Kız Öğrenci Yurtlarını kurarak eğitim yolculuğuna devam ettim. TED Edirne Koleji'ni açarken eğitim sevdamız ve nitelikli nesiller yetiştirme hayalimiz geçmişten geleceğe köprü olan Türk Eğitim Derneği ile yollarımızı birleştirdi” dedi.
“Yalnız Edirne'ye değil, tüm bölgeye hizmet etmeyi hedefliyoruz”
TED Edirne Koleji'nin yerleşkesini ve kontenjanını planlarken yalnız Edirne'ye değil, tüm bölgeye hizmet etmeyi hedeflediklerini vurgulayan Belgin İba; “Eğitim tesisinin kuruluşu sürecinden bu güne kadar destek ve gücünü esirgemeyen TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'a, Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu'na, Valimiz Ekrem Canalp'e, Belediye Başkanımız Recep Gürkan'a ayrıca bize inanan ve çocuklarını teslim eden tüm velilerimize teşekkür ederiz. Bu sürecin en çok yorulanı kıymetli Eşim Nesim İba'ya, fedakârlıklarından dolayı çocuklarıma, mesai gözetmeksizin çalışan yöneticilerimize, öğretmenlerimize, personelimize, yapım sürecinde destek veren tüm ekibe teşekkür ederim. Bu anlamlı günde bizi yalnız bırakmayan tüm katılımcı ve dostlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesildi ve TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ve protokol üyeleri okulu gezerek bilgi aldı.
Açılışa AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Çiğdem Koncagül, CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Volkan Türk Vural, Edirne Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, davetliler ve veliler katıldı.
Özlem Ceylan/ Ogün Kurkan/ Burcu Temel