Üniversite öğrencilerinden 'Gazze İçin Ses Ol' etkinliği
Trakya Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Trakya'dan Geçerken Topluluğu ile Genç İHH tarafından terör, soykırım ve İsrail'in Gazze'yi işgalini protesto etmek amacıyla 'Gazze İçin Ses Ol' eylemi gerçekleştirildi.
Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi'nde bulunan Kampüs Camii önünde bir araya gelen topluluk üyesi öğrenciler, İsrail'in Gazze'yi işgalini protesto etmek amacıyla basın açıklamasında bulundu.
Program ilk olarak İlahiyat Son Sınıf Öğrencisi Muhammet Bostancı'nın Vera, Hemşirelik 3.sınıf öğrencisi Mehmet Sait Esin Filistinli Enes'in dersi isimli şiirleri okuması ile başladı.
Basın açıklamasını Tıp Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Enes Büyükçetintaş okudu. Son günlerde Filistin ve İsrail arasında yaşanan çatışmalardan dolayı çok sayıda can kaybının yaşanması ve bölgede barış ve güvenliğin bozulmasının küresel vicdanı derinden yaraladığını söyleyen Büyükçetintaş, "Gazze'nin yoğun bombardımana tabi tutularak orantısız güç kullanılmasından ötürü bölgede ağır bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. Son yaşanan olaylar İsrail ve Filistin arasında 1948 yılından bu yana devam eden çatışmaların kronikleşmiş bir hal aldığını ortaya koymaktadır. Gazze'de 16 yıldır kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere milyonlarca insan temel gıda, su, ilaç-tıbbi gereçler, akaryakıt ve enerji kaynaklarına erişememiş bölge adeta ablukaya alınarak açık hava hapishanesine çevrilmiştir. Tarihsel süreç içerisinde milyonlarca insanın vatanından sürgün edilmesi, binlerce sivilin katledilmesi ve yüzlerce yerleşim yerinin tahrip edilmesi savaş suçu olmakla birlikte, olağanüstü önlemlerin alınmasında geç kalınmış bir insanlık suçudur" ifadelerine yer verdi.
"İnsani yardım koridoru oluşturulmalı"
İnsancıl hukuk kapsamında alınacak önlemlerin en başında sivil halk için insani yardım koridoru oluşturulmasının geldiğini söyleyen Büyükçetintaş, "Ancak pratikte süregelen çatışmalar, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların temel hak ve özgürlükler başta olmak üzere, güvenliklerini ve temel yaşam ihtiyaçlarının kesintiye uğramasına yol açmaktadır. Gazze'ye sağlanan temel gıda, enerji ve insani yardımların kesilerek sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması, uluslararası hukukun açık ve ağır biçimde ihlali olarak karşımızda durmaktadır" dedi.
"Hayati öneme sahip sağlık ve gıda yardımları bölgeye ulaştırılmalı"
Bölgede yaşayan siviller için acilen güvenli bir bölgeye geçiş sağlanması ve insani yardım koridoru vasıtasıyla hayati öneme sahip sağlık ve gıda yardımlarının bölgeye ulaştırılması gerektiğine değinen Büyükçetintaş, İsrail-Filistin arasındaki çatışma daha fazla insanlık dramına yol açmadan bir an önce sona erdirilmelidir. Zira çatışmada çok sayıda masum sivil hayatını kaybetmekte ve sivil can kaybının artışı endişe verici boyuta ulaşmaktadır. İnsancıl hukuk açısından temel öncelik, bu çatışmalarda sivil halkın can ve mal güvenliğinin bir an önce sağlanmasıdır. Başta BM olmak üzere tüm uluslararası kuruluşların tarafları masaya çağırarak, sorunun adil biçimde, diplomatik yöntemlerle ve ivedilikle çözümü hususunda tarafları uzlaşıya davet etmesi icap etmektedir. Siviller her durum ve koşulda korunmalı ve “toplu cezalandırma” gibi insanlık dışı muamelelerden kesinlikle uzak tutulmalıdır. Bölgede büyük travmalara yol açan ve uzun yıllar devam eden bu sorun, artık iki devletli çözüme yönelik yerleşik Birleşmiş Milletler prensipleri temelinde barışçıl yollarla, adalet sağlanarak daimi bir çözüme kavuşturulmalıdır" şeklinde açıklamada bulundu.
Düzenlenen etkinlik İl Müftü Yardımcısı Fatih Samet Okumuş'un dua ettirmesinin ardından sona erdi.
İpek Esma Çeşme