Yaşıtları kahvede otururken, o 40 derece sıcağın altında güreşleri fotoğraflıyor
Edirne'de yaşayan 77 yaşındaki fotoğraf sanatçısı Sinan Alışkan, ilk olarak babası ile birlikte 13 yaşında gittiği Tarihi Kırkpınar Er Meydanı'ndan kopamıyor. 61 yıldır Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerini yakından takip ederek fotoğraflayan Alışkan, Ata sporunun tanıtımına katkı sağlıyor.
Gençliğinden bu yana kentin tarihini ve doğasını görüntülemenin yanı sıra Ata sporu Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri organizasyonlarını da yakından takip eden Alışkan, 61 yıldır büyük emek vererek güreşleri fotoğraflıyor.
Yaşıtları kahvede otururken, o en büyük aşkı olan Kırkpınar fotoğrafçılığını 61 yıldır büyük heyecanla sürdürüyor. Kırkpınar serüveni, 1955-1960 yıllarında belediye başkanı olan babası Nuri Alışkan'ın 13 yaşında izleyici olarak götürdüğü güreşlerle başlayan Alışkan, 16 yaşında Er Meydanı'nda çektiği ilk fotoğraf sonrası bu işi tutkuya dönüştürdü.
Kırkpınar Er Meydanı'nda 1963 yılında fotoğraf çekmeye başladığını belirten Alışkan, her sene merakla makinesini alıp buraya geldiğini, 22 bin adet fotoğraf arşivlediğini aktardı.
Uzun yıllar belediyenin Kırkpınar fotoğrafçısı olarak da görev aldığını söyleyen Alışkan, "Bu iş parayla yapılacak bir şey değil. Sevda ve birikim olmadan bu iş yapılamazdı. İlk defa 1958 yılında rahmetli babam belediye başkanlığı yaptığı dönemde beni Sarayiçi'ne götürüp çayıra oturttu. Oradaki yağ benim paçama değdi, halen çıkmıyor. O günden beri bende Kırkpınar merakı oluşmaya başladı" ifadelerine yer verdi.
"Davul-zurna sesi duyunca tüylerim diken diken oluyor"
Edirne'ye bir katkı sağlamak istediğini aktaran Alışkan, Edirne'nin Selimiye ve Kırkpınar gibi simgeleri olduğunu ve bunların çok önem taşıdığını belirtti. Davul-Zurna sesi duyunca tüylerinin diken diken olduğunu belirten Alışkan, "Bu sevgi bambaşka bir şey. Fotoğraf çekerken de ben genellikle pozisyon kovalamam. Ben Kırkpınar'ı resmetmeye çalışırım. Mesela Kırkpınar bu sene nasıl oldu, nerede ne vardı, ne şekilde gelişti, neler oldu? Mesela bu yıl ilk kez farklı bir sisteme gidildi, buna benzer şeyleri hemen arşivime koyarım. Bir de şeref tribünü benim için şart. Neden şart çünkü arşivimde o eksik olmamalı. Yıllarca onun emeğini verdim, büyük uğraşlar verdim" ifadelerine yer verdi.
Özlem Ceylan