Aşırı tuz tüketimine bağlı oluşan hipertansiyon felç riskini arttırıyor

Bir yılda dünyada 200 milyon insanın hipertansiyon yüzünden felç geçirdiğini ve bunun da tuz tüketimine bağlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Üstündağ, Kalp damar hastalıkları, hipertansiyon inmeler ve daha sonraki komplikasyonlar açısından tuz tüketiminin oldukça önemli olduğunu aktardı.

Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla Edirne İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kentte faaliyet gösteren işletmelere ve sağlık personellerine yönelik etkinlik düzenlendi. Edirne Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen etkinlikte İl Sağlık Müdürü Dr. İshak Yıldırım ve Prof. Dr. Sedat Üstündağ, aşırı tuz kullanımının yaratacağı sağlık sorunları hakkında bilgi verdi.

Aşırı tuz tüketiminin çeşitli sağlık sorunlarını da beraberinde getireceğini belirten Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, tuz kullanımının yol açtığı sağlık sorunları hakkında sunum yaptı.

2011 yılından beri bakanlık tarafından aşırı tuz kullanıma karşı yürütülen çalışmaların farkındalığı arttırdığına değinen Prof. Dr. Üstündağ, tuzun pek çok sağlık sorununa yol açtığını aktardı.

"Tuz tüketimi hipertansiyona sebep olabilir"

Tuz tüketiminin kan basıncının yükselmesine ve hipertansiyon hastalığına neden olduğunu anlatan Üstündağ, “Aşırı tuz kullanmak neden tehlikeli, vasküler yatak her birimizde yaklaşık 100 bin kilometre kadar. Bu vasküler yatağın içerisindeki en önemli hücreler endoter hücreleri dediğimiz narin hücreler damar yapısının korunması, organlara yeteri kadar kan gidebilmesi bu endoter hücrelerinin fonksiyonlarını normal gerçekleştirmeleri sayesinde mümkün oluyor” ifadelerine yer verdi.

Aşırı tuz kullanımının damar tıkanıklığına da yol açtığını söyleyen Üstündağ, felç geçirenlerin yüzde 75’inin, kalp krizi geçirenlerin yüzde 50’sinin, böbrek yetmezliğinin yüzde 30’unun tuz kullanımı nedeniyle hastalıklara yakalandığını belirtti.

"Yemekten sonra hemen uykunuz geliyorsa kan basıncını ölçtürmelisiniz"

Her yıl 10 milyon 400 bin insanın kendi yaşından ve cinsinden beklenenden çok daha erken dönemde aşırı tuz ve hipertansiyonla ilişkili yaşamını yitirdiğini ifade eden Üstündağ, “Her birimizin genetik ve biyolojik özellikleri farklı. Eğer kalabalığa, sese tahammül edemiyorsanız, akşam yemeğinden sonra hemen uykunuz geliyorsa mutlaka kan basıncınızı ölçtürmelisiniz. Sadece ilaçla olacak şey değil bu, yaşam biçimimizi değiştirmemiz lazım. 2003 yılında Türkiye’de yapılan tuz tüketim çalışmasının sonucunda kadınların daha fazla tuz tükettiği görülmüş. Tuzu üç çeşide ayırabiliriz doğal, işlenmiş, eklenen. Doğal tuzun oranı %2,15, işlenmiş tuz %10,75, bizim yemek yaparken yemeklere kullandığımızın tuzun oranıysa  %42,62.  Yemek yaparken kullandığımız tuz oranı tıkanıklığa yol açıyor anında fark etmiyoruz ama yavaş yavaş kendimizi zehirliyoruz. Günde 5 gr potasyum alabilirse vücudumuz sodyumu fazla tüketsek bile daha az zarar görürüz.  Türkiye de ölümlerin dörtte biri tuzla beraber sağlıksız beslenme de.  Şeker hastaları daha çok dikkat etmeli” şeklinde açıklamada bulundu.

Etkinlikte konuşan İl Sağlık Müdürü İshak Yıldırım, bakanlık tarafından 2011 yılından beri aşırı tuz kullanımının engellenmesi ve azaltılması konusunda çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğünü söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün günlük tuz tüketimi için 5 gram ve altında bir önerisi olduğunu hatırlatan Yıldırım, bu 5 gramın tepeleme bir çay kaşığına denk geldiğini aktardı.

Anaokulu ve ilkokul eğitim düzeyinde tuz kullanımı veya diğer halk sağlığı konularında gerçekten ders olması gerektiğini aktaran Yıldırım,  küçük yaşta bunların çocuklara öğretilmesinin davranış değişikliğine de yansıyacağını ifade etti.

Toplantının ardından katılımcılara, hipertansiyon ve aşırı tuz tüketimine bağlı oluşan hastalıklara ilişkin bilgilendirici broşür dağıtıldı.

Özlem Ceylan- Dilek Şahin