'Belgeseli seviyoruz ama izlemiyoruz'
Yönetmen Ünal Üstündağ, "Sokaktaki yüz kişiye sorsak belgeseli sevdiğini söyler ama TÜİK ve reyting verileri yüz kişiden bir kişinin belgesel izlediğini gösterir." dedi.
Yönetmen Üstündağ:
"Sokaktaki yüz kişiye sorsak belgeseli sevdiğini söyler ama TÜİK ve reyting verileri yüz kişiden bir kişinin belgesel izlediğini gösterir."
Trakya Üniversitesi (TÜ) Felsefe ve Bilim Topluluğu tarafından düzenlenen etkinlikle Balkan Savaşları'nda Edirne'nin 155 günlük kuşatılması sürecini anlatan "Edirne 1913 İki Nehir Arasında" belgeseli izlendi.
TÜ İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen gösterim sonrası izleyicilerin sorularını cevaplayan Yönetmen Ünal Üstündağ, belgeselle Balkan Savaşları esnasında Edirne'de yaşananları tarihi belge ve kayıtlarla anlatmaya çalıştığını söyledi.
Kendisininde bir Balkan göçmeni olduğunu belirten Üstündağ, "Bu belgesele insan odaklı yola çıktım ve yansıttığım hayatlar benim atalarımın hayatı. Ülkemizde Balkan Savaşları'yla ilgili yapılmış belgeseller var ancak sadece Edirne'yi konu alan, savaşın şiddetli yüzünü yansıtan bir belgesel yapmak istedim. Bu belgeseli Kültür ve Turizm Bakanlığı destekledi ve kendi çabalarımızın da katkılarıyla 3 yıllık bir çalışmayla ortaya çıkardık." dedi.
Üstündağ, Türkiye'nin sahip olduğu kültürel ve tarihsel zenginliğiyle belgeselciliğe uygun olduğunu ancak genel anlamda sinema ve dizilerin tercih edildiğini ifade etti.
- "Belgesel bizim doğamıza çok uygun bir tür"
Türk izleyicisinin belgeseli sevdiğini belirtmesine rağmen izlemediğini savunan Üstündağ, şöyle devam etti:
"Belgesel bizim doğamıza çok uygun bir tür. Biz sinemayı seviyoruz ama belgeselle mesafeliyiz. Sokaktaki yüz kişiye sorsak belgeseli sevdiğini söyler ama TÜİK ve reyting verileri yüz kişiden bir kişinin belgesel izlediğini gösterir. Belki belgesele ulaşım zor denilebilir ancak günümüzde var olan online yapılar üzerinden belgesele ulaşım çok kolay. Bunun yanında belgesel yayını yapan tematik kanallarda var. Buna rağmen az izleniyor. Az izlediğimiz doğru. Bunun yanında sinema ve dizilere göre az desteklendiği ve az perde bulduğu doğru. Ben artık yeni kuşaktan artık belgesele daha çok ilgi duymasını istiyorum. Belgeselcilik o kadar zor değil. Günümüz teknolojisiyle bir telefonla dahi çekimler yapmak mümkün. Belgeseller sözlü tarih açısından da çok değerli bir veri. Değeri bugün görülmez ama 20 yıl sonra değeri anlaşılır."
Belgesel gösterimine, akademisyen, öğrenci vatandaşlar katıldı.AA
