Bir tek 'O' kaldı

Edirneli İsmet Akyol, 12 yaşında başladığı deri tamiri mesleğini 22 yıldır sürdürüyor. Akyol, 'Edirne'de şuanda deri tamiri mesleğinde başka kimse yok. Çırakta yetişmiyor. Mesleğimiz yok olmasın istiyoruz.' Dedi.

Bir tek 'O' kaldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne’de 3 metrekarelik iş yerinde ceket ağırlıklı olmak üzere birçok deri ürününün tamirini yapan İsmet Akyol, 22 yıldır aynı meslekle geçiniyor. Akyol, bu işle 2 çocuğunu büyüttüğünü söyledi.

“İnsanlar suni derileri bile tamir ettiriyor”

Deri kullanımının son 4 yıldan beri çok kötü olduğunu ifade eden İsmet Akyol, “İnsanlar eski kötü montlarını getiriyordu, atacakları yerde biz alıp tamir için kullanıyorduk. Şimdi insanlar onu dahi tamir ettiriyor. Çünkü yenisini alamıyor. İnsanlar bu yüzden suni deri almak zorunda kalıyor ve bunlar çok sağlıksız. Suni derilerin gerçek fiyatı 75 lira ama 300 liraya satılıyor.” İfadelerini kullandı.

“Suni deriler sağlıksız”

Suni derinin ileride sağlık açısından çok büyük zararları olduğunu belirten Akyol, “Suni deriler zaten Türkiye’de üretilmiyor bize dışarıdan geliyor. Aslında orijinal deri montların fiyatları pahalı değil. Bir mont aldığında 15 sene rahatlıkla giyebilirsiniz. Bir suni deriyi o kadar uzun süre kullanamazsınız. Deri mont yırtıldı diyelim boyatıyorsun düzeliyor. Ceket istiyorsanız ikinci el deri olsun ama yine de orijinal olsun, suni olmasın. Hava aldığı için sağlıklı konumunda. Suni deriyi kullanmasan bile 1 yıl içerisinde dökülmeye başlar.” Dedi.

“Tamir farklı bir iş”

Yunanistan’da deri tamircisi olmadığı için Yunanlıların çok fazla geldiğini söyleyen Akyol, “Bir montu diken adam tamirini yapamaz. Tamir farklı bir şey. Tamirde dikiş izi bırakamazsınız. Motorcular bana tamir için çok geliyor. İstanbul’da yarışanlar çok getiriyor. İstanbul’da deri ustası bulamıyorlar çünkü.” şeklinde konuştu.

“Edirne’de başka deri tamircisi yok”

Gençlerin bu işe sahip çıkması gerektiğini dile getiren Akyol, “Ben bu işle 2 çocuğumu okuttum. Eğer işini düzgün yaparsa bu iş hayatları boyunca onları idare eder. Türkiye’de bu işin bir geleceği yok, durumu kötü. Edirne’de bu iş yapan 15 usta vardı hepsi dükkanlarını kapattı. Benim günlük 10 tane dikim kapasitem var. İşimi düzgün yapıyorum paramı da hakkımla alıyorum. Edirne’de şuanda bu deri tamiri mesleğinde başka kimse yok. Çırakta yetişmiyor zaten. İnsanlar da tamire çok ulaşamayınca satın almaya, tüketime gidiyor. Ben burada iş yapabilmek için Edirne’de her yeri dolaştım. Arabalara, kapılara broşür bıraktım. Köyleri gezdim. Terzilerle anlaşma yapıyorum onlarda yardımcı oluyorlar.” Dedi.

“Mesleğimiz yok olmasın istiyoruz”

Bu meslekte güvenin çok önemli olduğunu vurgulayan Akyol, “Eğer vatandaş malını sana bıraktıysa kaybolmayacağını bilecek veya kaybolduğu zaman yenisini alabileceğini bilecek. Önemli olan para değil önemli olan müşteriyi kazanmak. Bir kere başıma geldi. Adamın montu 100 liraydı yanlışlıkla başka bir müşteriye vermişim. 300 liralık mont aldım. Adam hala bana müşteri göndermeye devam ediyor. Onun sayesinde 5 bin liradan fazla para kazanmışımdır. Ben 1 yıl boyunca bu işi öğrenebilmek için ustama para ödedim. O ustada bana işi öğretmedi. Bende azmettim, yerleri süpüreceğim yerde sabah erkenden gelip dikiş makinesiyle öğrenmeye çalıştım. Bu şekilde bu işi öğrendim. Devlet tekstil bölümünde okuyan öğrencilere mecburi 1 yıl staj eğitimi verdirsin. Mesleğimiz yok oluyor, olmasın istiyoruz.” Açıklamalarında bulundu.

Burcu Temel