'Ekonominin gücü üretmektir'

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, 'Ekonominin gücü üretmektir' vurgusunu yaptı.

'Ekonominin gücü üretmektir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

50 yıla yaklaşan Milli Görüş hareketinin temsilcisi Saadet Partisi olarak ülke meselelerine olan duyarlılıklarını ve heyecanlarını her zaman canlı tuttuklarını ifade eden Mustafa İriş, şunları kaydetti; “Saadet Partisi olarak gerek yönetimde olduğumuz zamanlarda, gerekse muhalefette olduğumuz zamanlarda hatta meclis dışında siyaset yaptığımız zamanlarda ülkemizin, insanımızın problemlerinin çözümüne dair gayret ve şevkimiz hiç azalmamıştır.  İktidarda olduğumuz zamanlarda laf değil, icraat, iş üretmişizdir. Mesela, ‘montaj değil, ağır sanayi’ demiş ve yapmışızdır. ‘Gazoz fabrikası değil, fabrika yapan fabrika’ demişiz ve yapmışızdır.  Muhalefette de kuru bir tenkit değil, yapıcı, yol gösterici, çözüm üretici bir çizgiyi takip etmişizdir, ediyoruz. Bundan dolayı Saadet Partisinin milletimiz için İslam âlemi için hatta tüm insanlık için müstesna bir yeri vardır. Bizler Saadet Partisi olarak bu müstesna yerin önem ve ciddiyetini çok iyi idrak ediyoruz. Mesuliyetimizin bilinci içindeyiz.   Ekonomi bir güçtür. Üretmek, üretebilmekte ekonominin gücüdür. Bugün yaşanılan ekonomik zorluklar, işsizliğin artması, borç yükleri ve benzeri hususlar aslında bir sonuçtur. Sebep ise yeterli üretim yapamamaktır” dedi. İriş,  “Yeterli üretim yapamadığımız için de artan işsizliği önleyemiyoruz. Borç yükünden bir türlü kurtulamıyoruz. Yeterli, üretim yapamadığımız için yurtdışından 200 milyar dolarlık mal satın alıyoruz, ancak 142 milyar dolarlık mal satabiliyoruz. Yani Dış Ticaretimiz 58 milyar dolar açık veriyor” şeklinde konuştu. Tarihten ibret almamız gerektiğine de vurgu yapan Mustafa İriş, “Şanlı bir tarih ve medeniyetimiz var. Ancak yüz yıl önce yaşananları iyi okuyup, düşünmeliyiz. İbret almalıyız. Yeterli üretimi yapamaz hale gelip borç batağına saplanan Osmanlı, Duyun–u umumiye’ye teslim oldu. Ve batırıldı… Şimdi bütün milletimizin fertlerine, tabii en başta siyasilere büyük bir sorumluluk düşmektedir. İktidarı ve muhalefeti ile bütün siyasilere düşen şeffaf ve adil bir düzenin kurulup güçlendirilmesi için var gücüyle çalışmaktır. Gerçekten de önce vatan, önce adalet demektir. Ötekileştirmeden, eğip bükmeden hakkı söylemektir. Hakkı üstün tutan, herkesin hakkını alabildiği adil bir düzen kurmaktır” dedi.

Özlem Ceylan