EMEKLİ OLDUKLARI MESLEKLERİNE GERİ DÖNDÜLER
Edirne huzurevinde kalan yaşlılar 'Dünya Yaşlılar Günü' kapsamında emekli oldukları ve özlemini duydukları mesleklerine bir günlüğüne dönme fırsatı buldu. Kimisi polis kıyafetini tekrar giydi devriye attı, kimisi ise kara tahtanın başına yeniden geçti.
Dünya Yaşlılar Günü Edirne’de farklı bir şekilde kutlandı. Huzurevinde kalanlar bir günlüğüne emekli olduklarını mesleklerine geri döndü. Ortaya yüzleri gülümseten görüntüler çıktı.
Kimi polis kıyafetini giyip devriyeye çıktı, kimi kara tahtanın başına geçip ders anlattı.
Edirne’de ‘Dünya Yaşlılar Günü’nde Huzurevinden kalanlar bir günlüğüne emekli oldukları mesleklerini geri döndüler. Mesleklerine bir günlüğüne geri dönüp, özlemlerini gideren yaşlılar duygu dolu anlar yaşadı.
Polis üniformasını bir günlüğüne tekrar giyenler olduğu gibi kara tahtanın başındaki günlerine geri dönenlerde oldu.
Uzunköprü Çağlanur Uçar Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan emekli polis Enver Ertürk (69), uzun yıllar severek yaptığı mesleğine bir günlüğüne geri döndü.
Polis kıyafeti giyip telsizini yanına alan Ertürk, ekiplerle birlikte devriye attı.
Ertürk, emekli olduktan sonra sivil hayata geri dönemediğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Halen daha sivil olamadım. Gene mesleğimin erdemliğindeyim, zirvesindeyim. Kafa yapısı mesleğe girdiğin zaman farklı oluyor. Normal vatandaş ve suçlu ayrımını daha iyi idrak edebiliyorsun. Mesleğin bir de şahsın kendisine verdiği değer özgüven. Yıllarca severek yaptım. Şimdi huzurevindeyim. Evet burada valla hep sustum yani. Şimdi 1 dakikada sizlerden farklı oluverdim. Polisin üzerinde bir polis olduk. Elbisenin bana verdiği güvenle dikkat ederseniz yürüyüşüm bile değişti. Ama bu rahmani bir şekilde yani. Yani Allah razı olsun. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Kötülüğün bütün şerri bütün hepsinden uzak dursun.”
Edirne Huzurevi sakinlerinden emekli öğretmen Sedat Seyyar (83) da yeniden öğrencilerle bir araya geldi.
Kara tahtanın başına geçen Seyyar, 35 yıl boyunca öğrencileri yetiştirmek için canla başla çalıştığını aktardı.
Yetiştirdiği öğrencilerin büyüdüğünü ve meslek sahibi olduğunu gördüğünde göz yaşlarına hâkim olamadığını ifade eden Seyyar, “Öğretmenlik çok çok özel bir iş. Öğretmenliği ancak mutlu olmak için, çocukların güzel evlatların daha iyi yetişmesi için gece gündüz çalışmak isteyen bir meslektir. Belki dünyada bundan bu kadar mutlu bir günüm maalesef olmadı. Onların o güzelliği, onların yüz güzelliği, saf tertemiz güzelliği ağlamaktan zor tuttu. Ama bazen de ufak tefek ağladım. Sınıftan çıkarken yapıştılar ‘gitmeyin, gitmeyin burada kalın’ dediler. Artık dayanamadım bende onlara.” Şeklinde konuştu.
