Halk sağlığı uzmanı Yorulmaz: Hedonik açlığa dikkat!
Halk sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, diğital medya ve reklamlarda çıkan yemek içeriklerinin 'hedonik açlığı (beslenme bozukluğu)' neden olabileceğini söyledi.
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, sosyal medyada sürekli dönen yemek reklamlarının insan sağlığını tehdit eden hedonik açlığına neden olabileceği konusunda uyardı. Hedonik açlığın aslında zevkine açlık olduğunu belirten Yorulmaz, ‘’Türkçe isim vermek gerekirse zevkine açlık diyebilirim. Önce açlık nedir onunla başlayalım. Açlık vücudun gösterdiği bir savunma mekanizmasıdır. Vücut varlığını sürdürebilmek için bazı maddelere ihtiyaç duyuyor. İşte beyinle, mideyle, bağırsaklarla vücut bu maddeleri almadığında açlık hissi uyandırıyor. Kimi zaman bu temel ihtiyacın ötesinde vücut ihtiyaç duyduğu bu maddelerin bulunmasına rağmen yine de açlık hissi duyabiliyor bu açlık hissi az önce bahsettiğinden farklı olarak sadece zevk alabileceği maddeleri almak üzere bazı maddeleri tüketmeyi isteyebiliyor. Buna hedonik açlık diyoruz’’ dedi.
DİĞİTAL MEDYA VE REKLAMLAR TETİKLİYOR
Besinlerin sosyal medyada yayımlanan fotoğraf veya videolarının hedonik tüketimi tetikleyebileceğini vurgulayan Yorulmaz, "Özellikle yemeğin hazırlanma videoları hedonik açlığın önünü açabilir. Örneğin, son zamanlarda haberlerde veya reklamlarda gördüğümüz içerik üreticilerinin yeni bir besin tüketim yerini ziyaret ederek yiyecekleri tatmaları, bireylerin o yerlerde o yiyeceği tatma ve deneme isteklerini hedonik olarak tetikleyebilmektedir. Sosyal medya o kadar çok paylaşım varki. Kimi zaman bu paylaşımları yemek yerken çekilen fotoğraflar da geniş kitlelere ulaşıyor. Ergen ve çocukların sosyal medyada öylesine kendi tükettikleri besinleri de paylaşmasına sebep oluyor. Özellikle arkadaş gruplarının daha kolay etkilenebiliğini söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
‘SOSYAL MEDYAYI SIK KULLANANLAR RİSKTE’
Sosyal medyayı sık kullananlarda hedonik riski olduğuna vurgu yapan Yorulmaz; “Sosyal medya çok daha geniş kitlelere ulaştığı durumda bu durumda çok önemli bir faktör. Kimi zaman reklam amaçlarıyla da etkileşim sağlandığı için üreticiler bu durumu kötüye kullanabiliyor. Sosyal medyayı sık kullanan insanlarda bu risk artmakta. Bundan tümüyle korunmak çok mümkün değil fakat sıklığını azaltmak belki de bir çözüm. Burada anne babalara çok önemli bir görev düşüyor. Önce kendileri örnek olacaklar. Özellikle obezlerin kilo verdikçe daha da motive oldukları ve başarı elde ettikçe bu besinlerden uzaklaştıklarını görüyoruz. Kendileri yapamıyorlarsa bir uzmandan destek almaları da çok önemli. Böylece hedonik açlıktan bu şekilde korunmak mümkün. Yeterli sıvı tüketimi son derece önemli. Toplum olarak bu konuda çok yetersiz kalabiliyoruz’’ dedi.
‘OBEZİTEYİ DE TETİKLEYEBİLİYOR’
Obezler ve şeker hastarları da hedonik açlık hissi içerisinde olduğunu dile getiren Yorulmaz, ‘’Obezler hedonik açlık hissi içerisinde bulunan gruplardan. Zaten obezitenin nedeni de aynı zamanda sonucu da olabiliyor. Şeker hastalarında ise vücutlarında yeterli şeker var fakat vücut bu şekerden faydalanamıyor. Sürekli açlık hissi içerisindeler. Bu his kimi zaman sağlıklı ve doğru biçimde beslenmeye bastırılırken kimi zamanda da vücuda yararsız bir takım besinler alınmasıyla sonuçlanabiliyor. Hormanel bir takım sorunlar ve psikolojik rahatsızlıklar da bunu tetikleyebiliyor. Yeme bozuklukları toplumda yaygınlaşan sorunlardan bir tanesi. Kimi zaman da kadınların regl ve gebelik dönemlerinde daha fazla bazı maddelere ihtiyaç duyduklarını görebiliyoruz. Bu da hormonal durumun içerisine girebilir. İradesi zayıf ve kolay etkilenen bireyler de bu gruba girebiliyorlar’’ diye konuştu.
‘BESLENMEYLE İLGİLİ ÇOK FAZLA AVANTAJIMIZ VAR’
Hedonik açlığın, dediğimiz şey çok nadir görülen durumdur. Hedonik açlık, bireyin kalori ihtiyacından bağımsız, metabolizmanın uyarılarak yiyecekleri, sadece lezzeti nedeniyle tüketme isteği olduğunu belirten Yorulmaz, ‘’Herkes için geçerli zaman zaman bir besini gördüğümüzde o gıdayı tatmak isteyebiliyoruz ve eğer o gıdayı beğenirsek yemeye devam etmek istiyoruz, bu durum çok sık olmayan bir durum. Hedonik açlıkta bu süreklilik gösteriyor. Günümüzde ne yazık ki; beslenmeyle ilgili çok fazla avantajımız var. Ne yazık ki diyorum çünkü vücudumuzda almaması gereken besinler de hedonik açlık ile birlikte vücuda giriyor. Besin çeşitliliği ve miktarı çok arttı. İş hayatıyla birlikte birçoğumuz ev dışında yemek yemek durumunda kalıyoruz. Bu da hedonik açlığın bir sebebi olarak önümüze çıkıyor’ ’dedi
HEDONİK AÇLIK NASIL ÖNLENİR
Yorulmaz, hedonik açlığı önlemek ve sağlıklı beslenme alışkanlığı geliştirmek için şu önerilerde bulundu:
‘’İdeal kiloların hedeflenmesi, hedonik açlığı önleyebilir. Kilo hedeflerinize ulaşmak, tatmin edici ve dengeli bir yaşam tarzını destekleyerek gereksiz yeme isteğini azaltabilir. Ayrıca sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek de bu konuda önemli bir rol oynar. Yeterli uyku, dengeli beslenme, düzenli spor ve bol sıvı tüketimi, gereksiz besin tüketimini, hedonik açlığı önlemeye yardımcı olabilir. Alışverişe giderken ne alacağımızla ilgili listeler hazırlamak ve bu listeye sadık kalmak, ayrıca mümkünse tok olarak alışverişe çıkmak, alışveriş sırasında aşırı ve gereksiz besin tüketimini engellemeye yardımcı olabilir. Aynı zamanda, açlık zamanlarında sosyal medya veya çevrim içi ortamlarda bulunmaktan kaçınmak gereksiz yeme isteğini azaltabilir. Bir beslenme davranış bozukluğu geliştiyse profesyonel destek almak önemlidir. Bu destek, doktor, diyetisyen veya psikolog gibi uzmanlardan alınabilir. Açlık durumunda vücuda faydası olmayan besinleri tüketmek hoş değil. Bu konuda bilinçli olmak çok önemli. Hem medyaya hem de biz uzmanlara birçok görev düşüyor. Hareketsiz hayattan da uzaklaşmalıyız. Spor yapılmalı hiç olmazsa yürüyüş yapmak bundan çok daha önemli." İfadeleri kullandı.