Kadına Şiddetle Mücadele'ye yönelik panel düzenlendi

Edirne'de 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü kapsamında panel düzenlendi. Panelde Av. Ayşenur Çalışkanlar Aşılıoğlu ve Uzman Psikolog Işıl Altuntaş konuşma yaptı.

Kadına Şiddetle Mücadele'ye yönelik panel düzenlendi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Odada düzenlenen panele konuşmacı olarak Av. Ayşenur Çalışkanlar Aşılıoğlu ve Uzman Psikolog Işıl Altuntaş Uçar katıldı.

Yaşamını yitiren kadınlar için saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan panel, sunumlarla devam etti.

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile  ilgili  Aşılıoğlu, " Bu kanunun şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların çocukların ve aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının korunmasını ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesini amacıyla alınacak  olan tedbirleri kapsamaktadır" dedi.

Aşılıoğlu, şiddete maruz kalan kadınların şikayet süreçlerini ve alınabilecek tedbir kararları hakkında bilgi verdi.

Aşılıoğlu, ısrarlı takip konusunun çok önemli olduğunu ve Türk Ceza Kanununda suç olarak  düzenlenmesi ile kadına karşı şiddet mücadele de farkındalığın artmasına ve şiddetle mücadeleyi güçlendirecek bir düzenleme olduğunu vurguladı.

Israrlı takibin kadına yönelik ciddi, ağır suçların ilk adımı olabileceği ve   öncü suçların konumunda olduğuna değinen Aşılıoğlu, "Eğer bir darp veya şiddet varsa bunun öncüsü ısrarlı takip olabiliyor. Fail mağduru fiziksel takip edebileceği gibi , internet ortamından veya telefonla arayabiliyor. Kişinin gittiği yerlerde karşısına çıkarak,  sürekli çiçek, hediye vs. alması ve göndermesi, arkadaş çevresi ile iletişim kurması ve takip edilen kişi ile ilgili bilgi almaya çalışması, kişinin eşyalarına zarar vermesi, kısa mesaj, e- posta vs. göndermesi, sosyal medya yolu ile takip etmesi vb. ısrarla mağdurun karşısına çıkmak ısrarlı takibe örnek olarak verilebilir. " dedi.

 Burada sadece fiziksel takibi ısrarlı takip olarak adlandıramayız. Başkaca eylemler ile de ısrarlı takip fiili  gerçekleşebilir.  Buradaki ince çizgi bu eylemlerin , mağdur  üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duyması aranmaktadır.  Israrlı takip  bir veya birden fazla seçimlik hareket ile işlenebilen bir fiil olarak tanımlanmaktadır şeklinde konuştu.

Uçar ise sosyal medya ve televizyonda kadına yönelik şiddetin normal hale getirildiğinden bahsetti.

Sosyal medya ve televizyon dizilerinde iyileştirilme yapılması gerektiğini belirten Uçar, "Yayınlanan dizilerde şiddetin normalleştirilmesinin olumsuz etkileri var. Çünkü ilettikleri mesajları belki bizler farklı algılıyoruz ama çok geniş kitleye hitap ediyorlar. Kullanılan dil, görüntü ve fotoğraflar geniş izleyici kitlesi tarafından çok farklı algılanabiliyor. Okutturmak ve izlettirmek adına diziler daha sansasyonel hale getiriliyor. Bizler şiddet olayı yaşandığında gerekli dinamiklerle uğraşmak yerine bunlara maruz bırakılan kitleyle sağaltım yapmak zorunda kalıyoruz." dedi.