Kızının Sözleriyle Kazım Karabekir Paşa
Trakya Üniversitesi'nde ‘Dünü unutma ki yarına hakkın olsun, Kazım Karabekir Paşa ve Milli Mücadele' adında konferans düzenlendi. Konferansa ‘Şark Fatihi' olarak anılan Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir Yıldıran konuşmacı olarak katıldı. Timsal Karabekir Yıldıran 'Osmanlı'nın en zor dönemlerinde Kazım Karabekir Edirne müdafaasında Şükrü Paşa'nın kurmayı olarak görev yapıyordu. Edirne düştüğü zaman bir müddet Bulgarlara esir düşüyor. Kendisinin çok güzel bir sözü var, ‘Hür öl, esir yaşama'. Esaretin ne kadar bir zül olduğunu bizlere anlatmaya çalışıyor.' Dedi.
“Paşa’nın En Büyük Acısı Mondros Ateşkes Antlaşmasıdır”
Kazım Karabekir’in yaşadığı en büyük acının Mondros Ateşkes Antlaşması olduğunu belirten Timsal Karabekir Yıldıran, sözlerine şöyle devam etti; “Türk askeri ‘Çanakkale Geçilmez’ diye destan yazmış ama uğursuz bir Mondros Ateşkes anlaşmasıyla Çanakkale geçilmiş. Babam, Reşit Paşa gemisiyle İstanbul’a girdiği zaman Tarabya önlerinde çok büyük bir acı çeker. Bir Türk gemisinde; İngiliz zabit Türk zabitine emir verir, ‘Bayrağını indir, yerine İngiliz bayrağını as’ diye. Babam şahit olduğu bu an için ‘Hayatımda hiç bu kadar acı çekmemiştim.’ derdi. Ve orada ‘Tek dağ mezar olana kadar çarpışacağım.’ diye yemin etmiş.” İfadelerini kullandı.
“Çanakkale Bir Destandır”
Çanakkale’nin bir Türk destanı olduğunu dile getiren Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran; “Bir adım daha geri gidersek; Sarıkamış faciasını yaşıyoruz. Sarıkamış faciasında o kadar çok askerimiz şehit oluyor ki eğer o insanlar şehit olmasaydı; Çanakkale’de Osmanlı askeri olarak savaşacaklardı. Belki bir okul mezun verecekti. O dönem ne bir üniversite ne bir lise ne de bir ortaokulda hiçbir öğrenci mezun olmadı. Onların Çanakkale’de can vermesi bizim burada varlığımıza sebep. Çanakkale bir destandır. ‘Çanakkale Geçilmezdir’ diyerek Türk askeri bir destan yazmıştır.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Kereviz Dere’de Su Değil Kan Akıyordu”
Kazım Karabekir Paşa’nın Çanakkale’de görev yaparken anı defterine yazdığı cümlelerden de örnekler veren Kazım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir Yıldıran; “Kazım Karabekir Paşa’yı da Çanakkale’de görüyoruz. Karabekir, Kereviz Dere mevkiinde Fransızlarla savaşıyor. Anılarında diyor ki, ‘Kereviz Dere’de su değil kan akıyordu.’ Çanakkale dediğimiz zaman insanın yüreği farklı çarpıyor. Kanlı ve çok ıstıraplı… Yedi düvel Türk’ü boğmak üzere Çanakkale’ye gelmiş. Hatta neden geldiğini bilmeyen, İngilizlerin bir sömürgesi olarak gelen Müslüman Hintli askerler, ezan okunduğu zaman namaza duruyor, Türk askeri de namazda ‘Öldürmem, din kardeşim’ diyor. İngilizler de ‘Türkleri öldürmezsen biz seni öldürürüz’ diye onları kurşuna diziyor. Koca Seyit Onbaşı, normal bir adam olmasına rağmen 276 kiloluk bir mermiyi sırtlayıp bir savaş gemisinin batmasına neden oluyor. Daha sonra ikinci kez denediğinde kaldıramıyoruz. Bu bir yürek işi, Allah’ına iman, vatana aşktır.” Dedi.
101 Yıl Önceki Uyarı
Kazım Karabekir’in 101 yıl önce önemli bir uyarıda bulunduğunu söyleyen Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran; “Paşa Kasım 1918 yılında İstanbul’a gelir gelmez Harbiye Nazırı Abdullah Paşa’nın yanına çıkıyor. Ve şu sözleri söylüyor ‘Paşam, ben size doğuda Ermeni mezalimini içeren vesikalar gönderdim, niye bastırmadınız? İleride Ermeniler bunun tersiyle Türkleri suçlayacak.’ Abdullah Paşa’nın ise gelen vesikalardan haberi yokmuş, babama ‘Buldurdum’ demiş. Daha sonra bunlar risale olarak basılmış. Risaleler devletin bütçesinde yeterli para olmadığı için Fransızcaya çevrilip tekrar basılmamış. Eğer 101 yıl önce yapılan bu uyarıya kulak verseydik. Bugün bunlarla uğraşmayacaktık.” Açıklamalarında bulundu.
“Yetimlerin Babası Kazım Karabekir”
4 bine yakın yetime babalık ettiğini ve Ermeni soykırımı iddialarına tokat gibi açıklamalarda bulunan Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran; “Kazım Karabekir, 4 binden fazla erkek 2 binden fazla kız çocuğuna babalık yapmış. Yetimlere babalık etmiştir. Onlara 'Gürbüzler Ordusu' ismi verilmiştir. Vatana faydalı olmak için o yetimler birbirleriyle yarışmıştır. Biz bu acıları kendi toprağımızda yaşadık. Sonra birtakım insanlar, Osmanlı’nın zorunlu göçünü bize sözde soykırım olarak yapıştırmaya çalışıyorlar. Bunun böyle olmadığının en büyük kanıtı Ermeni yetimlerin babama yaptığı resimdir. Babam yetim kalmış Ermeni evlatlarına sahip çıkıyordu. Onlara gerçek bir baba oluyordu. O çocuklar da bir şükran ifadesi olarak babamın portresini karakalemle çizmiş. O karakalem resmin altındaki yazı “Yetimlerin babası Kazım Karabekir Paşa Hazretleri, imza: Trabzon Ermeni Yetimleri tarafından” bu soykırım yalanına tokat gibi cevaptır.” Dedi.
Konferansa, Edirne Vali Yardımcısı Yusuf Güler, Trakya Üniversitesi Rektörü, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Ogün Kurkan