Köy Enstitülerinin önemi anlatıldı

Düzenlenen etkinliğe Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, ÇYDD Başkan Yardımcısı Hüseyin Koç, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Lüleburgaz Şubesi Başkanı Gülser Solak ve öğrenciler katıldı.

“Daha iyi anlaşılmalı ve anlatılmalı”

ÇYDD Başkan Yardımcısı Hüseyin Koç, 24 Kasım Öğretmenler Günü olması dolayısıyla Lüleburgaz Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği ile birlikte bir etkinlik düzenlediklerini belirterek; etkinlikle Köy enstitülerinin daha iyi anlaşılmasını ve anlatılmasını istediklerini söyledi.

“Pasta kesilen bir gün olarak kutlanıyor”

Daha öncelerde 16 Mart'ların bayram olarak kutlandığını son zamanlarda ise öğretmenler günününartık pasta kesilen bir gün gibi kutlanmaya başlandığını vurgulayan Koç;“Sıradanlığın dışına çıkmak için bu öğretmenler gününde biz de köy enstitülerini anlatan bir etkinlik yapmak istedik.Köy enstitüleri bu ülkenin ihtiyaçlarına göre hazırlanmış bir projeydi ve gerçekten de ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacaktı ancak maalesef birileri rahatsız oldu bundan. Dolayısıyla ilk baş 1946'da bunların işlevleri değiştirildi ve birçok dersler kaldırıldı. Daha sonra da 1954'te de tamamen kapatıldı. İşte biz onları daha iyi anlamak için buradayız.”şeklinde konuştu

“Çok farklı yerde olabilirdik”

Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Belediyesi olarak bu tür etkinliklere çok önem verdiklerini belirterek;“Biz şuna inanıyoruz, bütün geleceğimizin şekillenmesi eğitimden geçer.O nedenle köy enstitüleri olduğu gibi devam etseydi şimdi çok farklı bir yerde olabilirdik.Çünkü eğitimde ve bilimde geri kalan toplumlar ne yazık ki ilerleyemeyecek toplumlardır. Şu an biz dünya çapında niye 500 üniversite arasında bir Türk üniversitesi yok ya da PISA sınavlarında niye bizim çocuklarımız kendi dilini anlamakta eksilerde, matematikte eksilerde bunu tartışmayacaktık.  Köy enstitülerini çok önemsiyoruz.Çünkü fakir köy çocuklarının, Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç'la eğitiminin eğitim öncelendiği, meslek sahibi edindiği bir dönemdi. Mesela Aşık Veysel'in dahi saz kursları için köy enstitülerini dolaştığı, Sebahattin Ali'lerin, o aydınların, entellektüellerin dolaştığı bir sistemden bahsediyoruz. Finlandiya eğitim modeli deniyor ya, aslında 30'lu, 40'lı yıllara baktığınızda biz onları yapmıştık” ifadelerine yer verdi.

“Çocuklar okullarında ne kadar mutlu?”

YeniKuşak Köy Enstitüleri Lüleburgaz Şubesi Başkanı Günsel Solak, Köy enstitülerinden Türk edebiyatına çok iyi eserler bırakan yazarların çıktığını hatırlatarak;“Nobel ödüllü Aziz Sancar da köy enstitülü öğretmenin yetiştirdiği bir bilim insanıdır. OECD'nin açıkladığı PISA sonuçlarında yüzde 51 oranında okuldan kaçmayla bizim çocuklarımızın birinci sıraya yerleştiğini görüyoruz. Yani şimdilerde çocuklarımız okulu terkediyorlar. Bu araştırıldığında çocukların okullarından mutlu olmadıklarını, orada hiçbir şey üretemediklerini, kendilerine ait bir şey bulamadıklarını anlatmaları sonucunda okuldan kaçtıklarını belirtiyorlar. Biz istiyoruz ki 2018'den sonra Türkiye, çocukların okullarında mutlu olacağı bir sistemi kurabilsin. Bütün gayretimiz bu yönde olacak. Dernek olarak laik, bilimsel, demokratik ve karma eğitimi savunuyoruz. Bundan 80 yıl önce köy enstitüleri hem de yatılı olarak çok başarıya ulaşmış eğitim kurumlarıydı. Üreten ve ürettiğini tüketen kurumlardı köy enstitüleri. Kepirtepe'de Trakya'daki tek köy enstitüsüydü. O nedenle de tanıtmak amaçlı bu tür etkinlikler yapıyoruz. Kitap imecemiz var, onun için de buradayız.” Şeklinde konuştu.

Kitap imecesini özellikle de eğitim fakültesinde okuyan ülkenin aydınlık geleceğine ışık tutacak öğretmenler için düzenlediklerini belirten Günsel Solak; “Her 24 Kasım'da biz Eğitim Fakültesi'nde okuyan öğretmen adaylarımıza yayınlarımızdan aydınlanmacı ve köy enstitülerini tanıtan yayınlar armağan ediyoruz. Bu yıl 5'incisi ve Trakya'da bir tek T.Ü.'de eğitim fakültesi var. Bu nedenle Edirne’deyiz, gençlerimizle buluşuyoruz” dedi.

Etkinliğin sonunda katılımcılara kitap hediye edildi.

Özlem Ceylan