‘Leyla'dan sonra' etkinliği
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri önderliğinde eski yemekhane binasının önünde Kızılay Çadırı ve tırında ‘Leylalar ölmesin' adlı kan bağış kampanyası düzenlendi. Kampanyaya Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Demir'de katılarak destek verdi.
Menza Binası önünde kurulan Kızılay Tırında düzenlenen kampanyaya Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Demir, Kızılay Sorumlu Doktoru Erhan Aksoy, Kızılay Ekibi, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr.Ertuğrul Tanrıkulu ve öğrenciler katıldı.
“İhtiyacımız olmadan kan verelim”
Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu yaptığı açıklamada, Kızılay ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin kurmuş olduğu Leyla’dan sonra isimli grup ile birlikte çok güzel ve anlamlı bir işe imza atmış olduklarını belirterek; “O kadar mutluyum ki Tıp Fakültesi Öğrencilerinin dünyaya bakışı, algılayışı ve tıp fakültesi öğrencilerinin bu gibi sosyal projelerin içerisinde olması beni hem bir hekim olarak hem de Trakya Üniversitesinin bir mezunu olarak çok mutlu ediyor. Bizim için Trakya Üniversitesi çok kıymetli bir üniversite ve buradaki öğrencilerimizin yaptığı her etkinliğe katılmaya özen gösteriyorum. Sosyal projelerin yanında oluyorum. Tıp Fakültesi öğrencilerimiz “bir çocuk bir dilek” sloganı altında Leyla’dan sonra diye bir grup kurdular.Kan bağışı için burada toplandık.Vatandaşlarımız kana ihtiyaç duydukları zaman Kızılay’ı ararlar. Ben de yakını için kan arayanlara her zaman siz kan verdiniz mi diye sorarım. Lütfen ihtiyacımız olmadan da kan verelim. Kızılay’ın kan ve kök hücre kampanyalarına ve diğer kan ürünleri kampanyalarına katılalım.” Şeklinde konuştu.
“47 Fakültede çalışmalar sürüyor”
Tıp Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisi Leyla’dan Sonra Grubunun kurucularından Begüm Kara,Leyla’dan sonra projesinin ulusal anlamda bir proje olduğunu söyleyerek; “Bu grupdaha önce Çapa Tıp Fakültesi’nde kuruluyor. 47 fakültede aktif olarak çalışmalar yapıyoruz. 19 tıp fakültesinde ise başlaması için çalışmalar devam etmektedir. Dekanlığa bağlı Edirne’deki bir projeyiz. (SKS)Sağlık kültür ve spor daire başkanlığına topluluk olmak için başvurularımızı yapacağız. 1 senedir aktif olarak çalışmalar yapıyoruz. Daha çok kronik hastalıklı çocukların yanına gidiyoruz. 1 dilek 1 çocuk sloganıyla çocukların dileklerini alıyoruz. Onlarla vakit geçiriyoruz. Sadece dilek alıp dilek verme değil onlara manevi anlamda destek olmaya çalışıyoruz. Çocuk hematoloji-onkoloji servisinde varız, diyabetli hastalarda bizim ilgi alanımızda yer alıyor. Bir diğer projemiz de “bir damla umut” projesi. O projemizde de Tromboz kan ihtiyacı olan çocukların ihtiyacını hızlı bir şekilde sağlayabilmek adına planlanmış bir proje. Bundan yola çıkarak arkadaşlar birlikte böyle bir etkinlik yapmak istedik. İnşallah güzel bağışlar toplarız.” İfadelerini kullandı.
Leyla kimdir?
Projenin isminde yer alan Leyla ile ilgili bilgilere yer veren Begüm Kara Leyla’nın Çapa Tıp Fakültesinde tedavi gören bir kız çocuğu olduğunu anlatarak sözlerine söyle devam etti; “Projenin kuruluş aşamasında üç kız arkadaş Leyla’nın yanına gidip vakit geçiriyorlar. Sonrasında Leyla’nın dileği bisiklet oluyor. Bu tarz proje işlemleri uzun sürdüğü için bir gün Leyla’nın annesiyle konuştuklarında Leyla’nın vefat ettiğini öğreniyorlar. Dahasonrasında projeye hızlı bir şekilde başlıyorlar. Leyla’dan sonra adıyla çalışmalar yapıyorlar. Dileğini gerçekleştiremedikleri ilk çocuk olduğu için projenin adı da Leyla’dan sonra adıyla oluyor. Onkoloji servisi ziyaretlerinden birinde tanıştıkları Leyla'nın minicik dileğini gerçekleştirmek ve daha nice çocuğun tebessümüne aracı olmak parolasıyla yola çıkan üç tıp öğrencisinin temel adımlarını attığı, Leyla’nın vefatıyla arkalarında daha fazla pişmanlık bırakmamak adına süreci hızlandırarak kurduğu, şimdi ise Türkiye’nin birçok yerindeki tıp fakültelerinde aktifolarak ziyaret yapan, kronik hastalıklı çocuklarlakaliteli vakit geçiren ve dileklerinin gerçekleşmesine aracı olmaya çalışan tıp öğrencilerinden oluşan bir ekibiz.
Süreç nasıl işliyor?
Leyla’dan Sonra Grubunun kurucularından Begüm Kara yapılan çalışmalar ve süreç hakkında ise şu bilgilere yer verdi; “Tıp öğrencilerinden oluşan iki – üç kişilik ekipler oluşturuyor, düzenli olarak servislere gidip çocuklarımızı ziyaret ediyoruz. Sohbet ederken en sevdiği renk, izlediği filmler, hayalindeki meslek gibi çocuğumuzu daha iyi tanımamızı sağlayan sorularla arkadaşlığımızı ilerletmeyi ihmal etmiyoruz. Muhabbet sırasında hayatta gerçekleşmesini en çok istediği dileğini öğreniyoruz. Bu çok istenen bir oyuncak, öğrenme hayalleri kurulan bir enstrüman ya da okunmayı bekleyen bir kitap olabildiği gibi bir ünlüyle tanışıp imzasını almak, bir gezi, bazen de sadece patates kızartması yemek gibi minik bir istek olabiliyor. Çocuğumuzu tanıtan ufak bir hikâyeyle birlikte dileğini internet sitemiz ve sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla, tabii ki çocuklarımız ve ailelerinden onay alarakyayımlıyoruz.Bu hayali gerçekleştirmeye istekli gönüllülerimiz paylaşılan yazıların altında belirtilen mail adresimize yazarak bizimle iletişime geçiyor. Arkadaşımızın dileğini bizzat ziyarete gelirken getirerek, ya da dileğine yolculuğunda ona eşlik ederek veya kargo yoluyla oyuncak, kitap ya da enstrümanını göndererek gerçekleştiriyor.Dileğin gerçekleştirilmesi ile bizim görevimiz ve çocuklarımızla iletişimimiz sona ermiyor. Çocuğumuzla duygusal bir bağ kurmuş olup her fırsatta onu ziyaret ediyoruz. Birlikte oyun oynuyor, sohbet ediyor, doğum günleri gibi özel günlerini unutmuyor; onlara abi, abla veya arkadaş oluyoruz. Onların gözlerindeki mutluluğa şahit olmak ve bu iyilik halkasının bir parçası haline gelmek isterseniz sizleri de aramıza bekliyoruz.”
“Sağlıklıyken kan ver hastayken arama”
Kızılay Sorumlu Hekimi Dr.Erhan Aksoy, Kızılay çalışanları olarak kan bağışı ve kök hücre bağışı üzerinde birçok kitlelerle, öğrenci topluluklarıyla çalışmalar yaptıklarını belirterek;“Bu kez de tıp fakültesi öğrencilerimizle böyle bir etkinlikte buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Vatandaşları kök hücre bağışı konusunda bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla burada bulunuyoruz. Kök hücre kan bağışını yapmak ve ya kan bağışında bulunmak kişilerin en büyük görevlerinden birisidir. Sağlıklıyken kan verelim ki hastayken aramak zorunda kalmayacaksınız. Kök hücre bağışında farkındalığa ihtiyacımız var. Bu yüzden bu topluluklarımızın çalışması bizler için çok değerlidir. Bir tüp vererek sadece donör adayı oluyorsunuz. Doku testlerine bakıyoruz. İleriki aşamada birisine uyduğu zaman davet edilerek tüm masraflar sağlık bakanlığı tarafından karşılanıyor. Damar yolu vasıtasıyla cihaza bağlanılarak kök hücre bağışında bulunuluyor. Bir insanın hayatına doğrudan dokunabildiğiniz için kök hücre bağışı büyük önem taşımaktadır.” İfadelerini kullandı
Özlem Ceylan