Popüler diyetlerdeki tehlikelere dikkat!
Popüler diyetler, önerilenden çok hızlı kilo kaybına neden olabiliyor. Bu da kas dokusu kaybını beraberinde getirdiğinden tehlikeli durumlara yol açıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Uzman Diyetisyen Başkurt, Kalp kasının vücudun en önemli kaslarından biri olduğunu ve hızlı kilo kaybının başta kalp olmak üzere birçok organda yapısal ve işlevsel bozulmalara yol açarak hayati tehlike oluşturabildiğini ifade etti.
Birçok kişinin vücut ağırlığını azaltmak veya formunu korumak için çeşitli diyetler yaptığını söyleyen Uzman Diyetisyen Selin Başkurt, "İnsanlar genellikle daha hızlı zayıflamanın yolları ile daha yakından ilgilenmektedir. İnsanların estetik kaygılarını, daha az çaba ile daha iyi görünme ve daha iyi hissetme zaaflarını bilen kişilerce popüler diyetler ön plana çıkmaktadır.Popüler diyetler, üzerinde yeterli bilimsel çalışma yapılmayan ve kişilerin genel sağlık durumunu göz ardı ederek hızlı kilo kaybını hedefleyen ve ticari amaçları olan diyetlerdir. Bu tür popüler diyetlerin kısa ve uzun dönemde sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkileri olmaktadır" ifadelerine yer verdi.
"En büyük risk kas dokusu kaybıdır"
Sağlıklı kilo verme hızının kişisel farklılıklar gösterse de genel olarak ayda 2-4 kilo arasında olması gerektiğini vurgulayan Uzman Diyetisyen Başkurt, "Popüler diyetler önerilenden çok hızlı kilo kaybına neden olacağı için en büyük risk kas dokusu kaybıdır. Kalp kası vücudun en önemli kaslarından biridir ve hızlı kilo kaybı başta kalp olmak üzere birçok organda yapısal ve işlevsel bozulmalara yol açarak hayati tehlike oluşturabilir" dedi.
Detoks diyetlerinin başlıca sağlık risklerinin aşırı enerji kısıtlaması ve beslenme yetersizliği ile ilgisi olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Başkurt, "Detoks diyetleri, enerji alımının düşük olması ve aynı zamanda laksatif kullanımı ile sıvı ve dışkı kaybı yoluyla vücut ağırlığında bir azalmaya neden olur. Düşük enerji içerikli hızlı kilo kaybı hedefleyen diyetlerdir. Kalori alımını aşırı kısıtlamak strese neden olabilir. Aşırı stresin kortizon düzeyini arttırarak iştahı uyarması ve böylece vücut ağırlığı kaybını zorlaştırması mümkündür. Böbrekler, vücutta oksalat birikiminin öncelikli ve en yoğun gözlendiği organdır. Yüksek oksalat içerikli sebze ve meyve suyunun aşırı tüketimi hiperoksalüriye ve akut böbrek yetmezliğine neden olan oksalat emilimini arttırır. Kronik böbrek rahatsızlığı olan kişiler yüksek oksalat içerikli bir diyetle akut böbrek hasarı riski altındadır. Bu tür diyetler safra kesesi taşı oluşumunu da tetikler" ifadelerine yer verdi.
"Vücut savunmasız kalabilir"
Aşırı kısıtlı besin öğesi ve enerji alımına bağlı olarak vücudun bağışıklık sisteminin olumsuz etkilendiğini ve vücudun savunmasız kalarak enfeksiyonlara daha açık hale geldiğini aktaran Uzman Diyetisyen Başkurt, "Bu tür durumlarda kişi sık sık hastalanır ve hastalıklarda iyileşme süresi uzar. Yorgunluk, halsizlik, hareketsizlik gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek sonuçlar ortaya çıkabilir. Çok düşük enerji içerikli diyetlerle hızlı gerçekleşen kilo kayıplarının kas dokusundaki kayıplar sonucunda olması nedeniyle verilen kilo hatta daha fazlası çok kısa sürede geri kazanılır" dedi.
Ketojenik diyet nedir?
Bir diğer popüler zayıflama diyeti olarak görülen Ketojenik diyet hakkında da açıklamalarda bulunan Uzman Diyetisyen Başkurt, "Bu diyet, yeterli protein, düşük karbonhidrat ve yüksek yağ içeren bir diyettir. Klinikte epilepsi hastalarının tedavisinde uygulamak amacıyla başlanmıştır. Proteinlerin doygunluk etkisinin daha fazla olması, iştahı düzenleyen hormonların üzerindeki etkileri, yağ hücrelerinin yıkımının artması popüler kılmıştır. Genellikle yüksek protein içerikli olması dislipidemi, artmış trigliserit seviyeleri, böbreklerin yorulmasına, idrarla kalsiyum atımının artarak kemik sağlığının bozulmasına, yetersiz diyet posası alımına bağlı olarak kabızlığa ileri seviyede ince ve kalın bağırsak hastalıklarına neden olabilmektedir" ifadelerini kullandı.
Popüler diyetlerin daha çok tercih edilmesinin sebeplerinin başında hızlı ve basit mesajlarının olmasının geldiğini aktaran Uzman Diyetisyen Başkurt, karbonhidratlardan kaçının gibi örneklerin medyada ve ticari reklamlarda çok sık çıkmasının bunları ortaya çıkardığını ifade etti.
"Beslenme programı diyetisyen ile birlikte yapılmalı"
Beslenme programının diyetisyen ile birlikte yapılması gerektiğine değinen Uzman Diyetisyen Başkurt,"Beslenme programı bireyin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite durumuna göre, sosyo-ekonomik durumu, özel durumları, biyokimyasal bulguları da dikkate alınarak kişiye özel olarak hazırlanmalıdır. Sağlıklı beslenme alışkanlığı sürdürülebilir yaşam tarzı haline getirilip fiziksel aktivite ile desteklenmelidir" şeklinde açıklamada bulundu.
Dilek Şahin