'Sağlık camiasının komandoları' acil tıp teknisyenleri ilk müdahale için zamanla yarışıyor

Acil tıp teknisyenleri, mesai mefhumu gözetmeden, tüm zorlukların üstesinden gelerek kazazedeleri, kalbi duran, nefes alamayan, rahatsızlanan birçok hastayı ilk müdahaleyle hayata bağlıyor.

'Sağlık camiasının komandoları' acil tıp teknisyenleri ilk müdahale için zamanla yarışıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hasan Boy, Merve Gezer, Furkan Tunalı ve Tuğçe Taşkın, Kırklareli Sağlık Müdürlüğüne bağlı 112 Acil Sağlık Hizmetleri Başhekimliğinde görevli acil tıp teknisyenleri arasında yer alıyor.

Gece gündüz, yağmur çamur demeden zor şartlarda görev yapan teknisyenler, bazen kalbi duran, nefes alamayan hastayı bazen kazazedeleri bazen yangında yaralanan vatandaşları hayata bağlamak için adeta zamanla yarışıyor.

Acil tıp teknisyeni Hasan Boy, AA muhabirine, yaklaşık 8 yıldır sürdürdüğü görevini ilk günkü sevgiyle yerine getirdiğini söyledi.

Görevine henüz 18 yaşındayken Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde başladığını anlatan Boy, insanların kendi hayatlarındaki sorumlulukları yeni almaya başladığı dönemde, sağlık görevlilerinin genç yaşta başka hayatların da sorumluluğunu sırtladığını ifade etti. 

Türk Silahlı Kuvvetlerindeki "Bu üniforma hep 20 yaşında" sözündeki gibi kendisinin de "Bu üniforma hep 18 yaşında" diyerek hizmet ettiğini vurgulayan Boy, sağlık çalışanlarının insanlara yardımcı olabilmek, şifa verebilmek için gece gündüz, yağmur çamur demeden çalıştıklarını dile getirdi. 

Çok önemli ve hassas bir görevi yerine getirdiklerine işaret eden Boy, şöyle konuştu:

"Bazen yüksek katlı binaların çatıları, bazen inşaat halinde bir yerin bodrumu, bazen çamurlu bir tarla, bazen çıkamayacak kadar dik olan uçurumlar, ıssız bir orman ya da sıkışmış bir aracın içinde nefes alamayan insanlara nefes olmaya çalışıyorsunuz. Kalbi atmayan insanların kalbi olmaya çalışıyorsun. Tüm zorluklara rağmen bir şekilde elinden gelen müdahalenin en iyisini yaparak hastayı mümkünse bulduğumuz halden daha iyi bir halde, eğer mümkün değilse aynı halde ya da durumunun kötüye gitmesini engelleyerek hastaneye gitmeye çalışıyoruz." 

Kalbi duran hastaları müdahaleleriyle hayata bağladıklarında tarif edilemez bir mutluluk yaşadıklarını ifade eden Boy, bir anısını şöyle aktardı: 

"Araç kullanırken 95 yaşında hastanın kalbi ve solunumu durmuştu. İstasyona yakın bölgedeydi, çok kısa sürede ulaştık, hastaya müdahale ettik. 95 yaşında olmasına rağmen yaptığımız müdahalelerle hayata döndü. Daha sonra yoğun bakım için buradan sevk olmuş hasta. Takip ettik, sorduk, oradan da 3-4 gün sonra taburcu olmuş. Daha sonra yakını arayıp bizim istasyonu bulmuştu. Tatlı almış, o gün de şans eseri ben nöbetçiydim. Kapıyı açtım 'Babam sizin sayenizde yaşıyormuş.' dedi ağlayarak. Sarıldı, gün boyunca mutluluk içindeydik."

- "Bize şiddet uygulanması müdahaleyi geciktirir"

Acil tıp teknisyeni Merve Gezer ise çocukluk yaşlarında hayalini kurduğu mesleğini severek yaptığını, bir kadın olarak bu meslekte bulunmaktan ayrı bir gurur duyduğunu söyledi. 

Bazen istenmedik durumlarla da karşılaştıklarını ve çok üzüldüklerini anlatan Gezer, "Onlar için 1 dakika belki 10 dakika gibi geliyor olabilir ama aslında biz en hızlı şekilde olay yerine ulaşmaya çalışıyoruz. Onların daha anlayışlı olmalarını istiyoruz. Evet o an korku içinde, panik içinde olabilirler ama biz zaten onlar için çalışıyoruz. Biz onlar için çalışırken, onların bize şiddet göstermesi müdahalemizi geciktirir." ifadelerini kullandı. 

Acil tıp teknisyeni Furkan Tunalı da 5 yıldır görevini heyecan ve sevgiyle yaptığını dile getirdi.

Bazen suda bazen çamurda, tarlada, bahçede her yerde vakalara müdahale ettiklerini anlatan Tunalı, ne şartta olursa olsun görevlerini sürdürdüklerini kaydetti.

Mesleklerinin diğer mesleklerden farklı yönleri olduğunu vurgulayan Tunalı, "Bu meslek kendinden, ailenden fedakarlık ister. Meslektaşlarımız gayet özverili. Mesleğimi severek devam ettirmeye çalışıyorum. Pandemi dönemi geçiyoruz. Bizim gittiğimiz hastalarda şöyle bir durum var, olay yerinde saldırılar olabiliyor. Mesleki şartlar biraz daha çetrefilli denebilir." diye konuştu.

Kendilerini "Sağlık camiasının komandoları" olarak adlandırdıklarını ifade eden Tunalı, "Askeriyenin komandosu nasıl zorlu görevlerde, zor olaylarda zor yerlerde müdahale ediyorsa, biz de sağlık camiasının komandosu gibiyiz. Zor yerlere, zorlu görevlere gidiyoruz. En iyi şekilde vatandaşımıza hizmet götürmeye çalışıyoruz." dedi. 

 - "En büyük arzumuz beyaz tulumlardan kurtulabilmek"

Tuğçe Taşkın, mesleğini 7 yıldır sürdürdüğünü, çok ciddi vakalarla karşılaştıklarını ve zorlukların her zaman üstesinden gelmeyi başardıklarını anlattı.

Kovid-19 sürecinde de canla başla görev yaptıklarını, "Bu hastalık bize de bulaşır mı" diye tereddüt etmediklerini dile getiren Taşkın, "Bu süreçte vatandaşlarımızdan beklediğimiz tek şey biraz sağduyulu yaklaşmaları. Gittiğimiz her vakayı kendi yakınımız gibi değerlendirdik. Korkmadan müdahalesini ve tedavisini yaptık." diye konuştu. 

Tulumlar içerisinde 24 saat çalıştıklarını, "of" bile demediklerini ifade eden Taşkın, şunları kaydetti:

"Hiçbir zaman şikayet etmeden o tulumlarla bütün günümüzü geçirdik. Her zaman vatandaşlarımızın iyiliği ve sağlığı için çalıştık bu süreçte. En büyük arzumuz beyaz tulumlardan kurtulabilmek. Vatandaşlarımızdan da tek istediğimiz bu süreçte maskelerini takmaları, sosyal mesafeye dikkat etmeleri, hijyenlerine dikkat etmeleri. Biz burada canla başla ailemizden, sevdiklerimizden uzakta ve hayatımızı tehlikeye atarak mücadele veriyorsak onlardan da bu konuda duyarlı olmalarını istiyoruz."

 

AA