'Sevdamızdan vazgeçmeyeceğiz'
Türk Sağlık Sen Edirne Şube Başkanı Âlim Kanpolat, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Türk Sağlık-Sen'in 100 yıl önceki idealin temsilcisi, o asil ruhun günümüze yansıması olduğunu söyleyen Kanpolat, 'Sevdası Türkiye olan bizler, her şartta ve zamanda bayrak, vatan, millet ve devlet demekten asla vazgeçmeyeceğiz' dedi.
“Bayram tadında karşılamak istiyoruz”
Kutsal bir mirasın sahipleri sağlık çalışanlarının bugün karşı karşıya kaldıkları sorunlar nedeniyle 14 Mart Tıp Bayramını, bayram tadında karşılamaya hasret kaldıklarını belirten Kanpolat, mobbing ve şiddetten en fazla mağdur olanların sağlık çalışanları olduğunu vurguladı.
Bir başka bela olan mobbingin önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Kanpolat, özellikle idarecilerin yaptıkları baskılara bir son verilmesi gerektiğine değindi.
İş yükü fazla olan sağlık çalışanları için planlı bir istihdam politikası uygulanması gerektiğini söyleyen Kanpolat, “Çalışanları eşinden ve çocuğundan ayrı bırakan, ailelerde huzuru bozan, yuvayı parçalayan bu uygulama bir an önce sonlandırılmalıdır. Tüm sağlık çalışanları kadrolu personel olarak istihdam edilmelidir” dedi.
Döner sermayeler sıfırlandı
Döner sermayelerin sıfırlandığını vurgulayan Kanpolat, “Çalışanlar sabit ek ödemeye mahkum edilmişlerdir. Bu durum tüm sağlık çalışanlarının ekonomilerinin büyük zarar görmesine neden olmuştur. Bu konuda başlattığımız dilekçe kampanyası sürmektedir. Tüm çalışanları döner sermaye mücadelemize katkı vermeye çağırıyoruz. Emeğimizin ve alın terimizin karşılığını almak için mücadelemizi her daim sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
3600 ek gösterge, ek zam gibi temel ekonomik beklentilerine de hala bir yanıt verilmediğini söyleyen Kanpolat, Bu beklentilerinin lütuf değil, bir hak olduğunu belirtti.
Toplu sözleşmede enflasyon farkının gerisinde kalan bir zamma imza atılmasının kamu çalışanlarının bütçelerinde çok ciddi yaralar açtığını belirten Kanpolat, Bunların kapanması ve zararların telafisi için ek zammın şart olduğunu ifade etti.
“Değişen pek bir şey olmadı”
Bir önceki 14 Mart'tan bugüne temel sorunlardan sadece yıpranma payı için küçük bir adım atıldığının altını çizen Kanpolat, “Fiilen 9 yıla 1 yıl, geriye dönük çalışmanın dâhil olmadığı ve tüm çalışanları kapsamayan bir yıpranma payı hayata geçmiştir. Beklentilerin çok uzağında kalan yıpranma payının çalışanlara bir faydası olması için mutlaka yeniden değerlendirilmesi şarttır.
Ülkemizde sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan 920 Bin çalışanın sorunları ve talepleri için bu 14 Mart'ta somut adımlar ve yasal düzenlemeler görmek istemekteyiz. Çalışanlar sorunlar yumağı içerisinde çalışanlar bırakılmamalı. Hamaset dolu sözlerle 14 Mart geçiştirilmemelidir.
Biz icraat istiyoruz. Sağlık çalışanları ağız tadıyla güzel bayramlara merhaba desin diyoruz.
Tarihi önemi ve düşmana karşı asil duruşu ile bize her şartta ve zamanda kutlayacağımız 14 Mart Tıp Bayramının tüm sağlık çalışanlarına kutlu olmasını diliyor, Millet olarak hepimizin daha huzurlu, aydınlık 14 Martlara ve yarınlara ulaşmamızı temenni ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Ebubekir Sıddık Semiz
