Seven Sansı, babasının mirasını gururla seslendiriyor
Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin resmi marşının söz yazarı ve bestekarı Beyazıt Sansı'nın oğlu Seven Sansı, babasının çizdiği yoldan ilerliyor.
Seven Sansı, babasının vefatının ardından bıraktığı mirasa sahip çıkıyor. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin resmi marşının söz yazarı ve bestekarı Beyazıt Sansı 4 yıl önce rahatsızlanarak hayata gözlerini yummuştu.
76 yıllık yaşamında birçok esere imza atan Bayazıt Sansı, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için yazdığı marşla taktir toplamıştı.
Her yıl Kırkpınar’da seslendirilen marş Bayazıt Sansı’nın vefatının ardından oğlu Seven Sansı tarafından okunuyor.
Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu sanatçısı Seven Sansı, babasının çizdiği yoldan ilerlemeye devam ediyor.
Babasını Edirne ve Kırkpınar aşığı olarak tanımlayan Sansı, “Kırkpınar marşındaki ‘Her bir yiğit namı ile anılır’ sözleri gibi babamda ‘Beyazıt Hoca’ namıyla anılıyor. Babam Beyazıt Sansı bu camiada namıyla bilinir. 31 yıl Türkiye'nin farklı yerlerinde görev alarak öğretmenlik yaptı. Öğretmen okuluyla birlikte 35 yıllık gurbetliği var." Şeklinde konuştu.
Sansı, babasının öğretmenlikten emekli olduktan sonra memleketi Edirne’ye döndüğünü ve kent için çalışmalar yaptığını anlattı.
Babasının Edirne’ye aşık olduğunu ifade eden Sansı, "Bu gurbetlik onda Edirne sevdası duygularını depreştiriyor. 1995 yılında Kırkpınar marşının sözlerini ve bestesini yapıyor. 2004 yılında da Edirne Belediyesi Encümeni bu marşı resmi Kırkpınar marşı olarak tescil ediyor. O günden beri Kırkpınar merasimlerinde İstiklal Marşı'ndan sonra Beyazıt Hoca'nın bu eseri çalınıp söyleniyor." Dedi.
Müziği babasından öğrendiğini aktaran Sansı, Kırkpınar ve geleneklerine ilgisi olduğundab bahsetti.
Sansı, Kırkpınar Yağlı Güreşleri törenlerinde babasından kalan mirası gururla seslendirdiğini belirtti ve şunları kaydetti:
“Babam 2020 yılında rahmetli oldu. Belediyemiz Kırkpınar törenlerinde marşın okunması görevini bana verdi. Ben de çok severek ve gururlanarak bu işi devam ettirmeye çalışıyorum. Ben de Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu'nda keman sanatçısıyım. Hem babamın adını hem de anonimleşmiş bu marşı yaşatmaya devam ediyorum. Ben müziği babamdan öğrendim, ilk öğretmeni babamdı. Ben daha doğmadan önce babam bana bir keman almış. Annem kendisine 'Ya çocuk keman çalmazsa demiş'. Babam da 'Benim çocuğumsa keman çalacak' diye cevap vermiş. Benmi kızım da müzisyen, o da keman çalıyor. Aynı kemanı ben de kızıma devir teslim ettim. Üçüncü kuşak olarak bu miras devam ediyor."
