Tarihi Meriç Köprüsü'ne duvar yazılı saldırı
Edirne'de Tarihi Meriç Köprüsü' kimliği belirsiz kişilerin sprey boyalarla yazdığı duvar yazıları ve çizilen sembollerle büyük zarar verildi. Köprünün ihmal sonucu talan edildiğini belirten Tarihçi Yazar Prof. Dr. Engin Beksaç, 'Burada görmüş olduğunuz çok sayıdaki yazı esasında buradaki ihmalin sonucudur. Bu tip anıtların sürekli olarak gözetim altında tutulması ve gerekli temizlik ile ihya çalışmalarının yapılması gerekir'dedi.
Osmanlı Padişahlarından Abdülmecid tarafından Meriç Nehri üzerine yaptırılan ‘Mecidiye’ diğer adıyla tarihi Meriç Köprüsü’nün seyir terası bazı kişi ve kişilerin sprey ve boyalı kalemle yazılı saldırısına uğradı. Padişahların güneşin doğuşunu ve batışını izlediği seyir terası mermer kemer ve oturma alanlarına sprey boya ve boyalı kalemlerle yazılan duvar yazıları ile bazı resim ve semboller çizilerek büyük zarar verildiği görüldü. Kentte yaşayanlar köprüdeki önlemlerin artırılması gerektiğini belirtti.
"Bu tür yazılar tarihi esere zarar vermektedir"
Meriç Köprüsü'nün önemli bir tarihi eser olduğunu söyleyen Tarihçi Yazar Prof. Dr. Engin Beksaç, "Tarihi dokuya yazılan yazıların çoğuna bakıldığı zaman bunların yani yaşı çok büyük olmayan kimseler ve daha çok da genç çocuklar tarafından yapıldığını görebilmekteyiz. Anlamak kolayca mümkün. Esasında tarihi bir eser üzerinde çok sayıda grafik olması övünecek bir durum değil. Esasında üzülmesi gereken bir durum. Tarihi esere hem görüntü açısından hem diğer unsurlar açısından zarar verdiği kesindir. Burada bütün iş, sadece bunu yazan çocuklara veya başkalarına düşmüyor. Tarihi yapıları koruması gereken idari birimlere ve yöneticilere de görev düşüyor" ifadelerine yer verdi.
Bu yazıların ihmal sonucu olduğunu aktaran Tarihçi Yazar Prof. Dr. Beksaç, bu tip anıtların sürekli olarak gözetim altında tutulması ve gerekli temizlik çalışmaları ile ihya çalışmalarının yapılması gerektiğini aktardı.
Kazımayla, zımpara kâğıdıyla ve diğer unsurlarla bu temizliğin yapılmayacağını belirten Beksaç, temizlik çalışmalarının da tarihi dokuya zarar vermeden yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Bunları yazanların bir tür kendilerini kanıtlama sevdası içinde olduğuna değinen Beksaç, "Bu noktada eğitimin rolü çok önemli ve çocuklara bu tip yerlerde böyle yazılar yazılmaması gerektiğinin anlatılması gerekli" dedi.
"Kirletmenin caydırıcı bir cezası da yok"
Trakya Üniversitesi öğrencisi Sergen Zıvana, "Gençler buralara geceleri gelip oturuyorlar. Yüksek ihtimalle de o zaman eğlencesine yazılar yazıyorlar. Burayı temizleyenler de yok, dikkat eden insan da yok. Kirletmenin caydırıcı bir cezası da yok. O yüzden kimse de umursamadığı için yazılar yazıyorlar böyle kalıyor. Biraz daha saygı duyulması gerekiyor, biz duymazsak kim duyacak. Bu yazıları yazanlar güzel değeri yok ettiklerinin farkına varmıyorlar" dedi.
"Bu yapılan tarihi dokuya saygısızlıktır"
Edirneli vatandaşlardan Muharrem Dilan, "Bu yapılan tarihi dokuya saygısızlıktır. Burada sık sık yürüyüş yapıyoruz. Osmanlının önemli eserlerinden birisi bu köprüler. Bu gibi yazıların burada olmaması lazım. Bu konuda biraz daha duyarlı olmalıyız. Ama maalesef gereken özen gösterilmiyor. Bunların silinmesi sağlanıyor fakat bu sefer de tarihi yapıya zarar veriliyor. Zaten tekrardan yazılıyor. Bunlara bir son verilmesi gerekiyor. Önlemlerin de arttırılması gerekiyor. Bu yazıları yazanlar ellerini vicdanlarına koysunlar. Osmanlı hatıralarına saygı gösterilmesini rica ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Caydırıcı bir ceza uygulanırsa belki yapmazlar"
Edirneli vatandaşlardan Günay Zurna, "Bu yapılan tarihimize bir saygısızlıktır. Böyle tarihi eserlere yazılar yazılması çok ayıp ve saygısızlıktır. Saldırı var. Gençlerimize tavsiyemiz bu tür yazıları tarihi eserlere yazmasınlar. Devlet yetkilileri bu tür saldırılarda cezai işlem uygulamasını istiyoruz. Caydırıcı bir ceza uygulanırsa belki yapmazlar" ifadelerini kullandı.
Doğukan Vurgun- Sercan Güder