Tarım Bakanı Üreticilerin Sorunları İçin Geliyor
Edirne Merkez İlçe ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı Mustafa Suiçmez, Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'nin Edirne'ye gelerek yerinde incelemeler yapacağını belirterek 'Edirne bir tarım kenti. Bu anlamda Bakan Bey'in buraya gelmesi ve burada bizler gibi sivil toplum örgütlerinden sorunları ve çözüm önerilerini dinlemesi çok önemli' dedi.
Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Suiçmez, Edirne’ye olan desteklerin bitmediğini söyleyerek, Cumhurbaşkanı’nın ardından ilerleyen haftalarda Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de Edirne’ye gelip çalışmalar yapacağını belirtti.
Sivil toplum örgütleriyle bir koordinasyon merkezi eşliğinde çalışmalar yapılacağının altını çizen Suiçmez, süt hayvancılığı ile ilgili sorun ve çözüm önerileri ile ilgili hazırladıkları raporu Tarım İl Müdürlüğüne verdiklerini ve toplantının Edirne Ticaret Borsası’nda yapılacağını ifade etti.
“Sorun düzelirse maliyetler düşer”
Suiçmez, sorun ve çözüm önerilerine yönelik 3 maddelik bir rapor hazırladıklarını belirterek; “İlk olarak süt ve besi hayvancılığında aile işletmelerinde veterinerlik hizmetleri ve hayvan sağlık ilaçlarıyla ilgili maliyet girdileri yüksek bir kalem oluşturuyor. Ciddi bir gider oluyor. Bunu biz sorun olarak belirttik. Tabi çözüm önerimizi de söyleyip kendilerinden ricacı olacağız. Bu konudaki çözüm önerimiz ise, daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi hayvancılıkla iştigal eden birliğimize bu anlamda yetki verilmesini talep ediyoruz. Veteriner hekim çalıştırma ve sahada tedavi etme yetkisi verilmesini istiyoruz. Çalıştırmakla ilgili bir sıkıntımız yok ancak sahada tedavi uygulatmaya yetkimiz yok. Bunun yanında tabii ki poliklinik hizmetleri verilebilmesi de gerekiyor. Çünkü ben de bir üreticiyim ve ciddi bir sorun olduğunu biliyorum bu konunun. Bu sorunumuzun düzelmesi halinde maliyetlerin yüzde 40 civarında aşağıya çekileceğini söyleyebilirim.”Şeklinde açıklamalara yer verdi.
“İstediğimiz verimi alamıyoruz”
Suiçmez, bir diğer sorunun da mera alanları olduğunu söyleyerek; “Ciddi bir mera varlığımız olmasına rağmen, mera hayvancılığı yaparken bu alanlardan istediğimiz miktarda kaba yem alamıyoruz. Bu da alanların istediğimiz düzeyde ıslah çalışmalarının yapılamamasından kaynaklanıyor. Haziran ayının 15’inden sonra mevsimsel olarak gelen kuraklıklarla beraber burada otlar yanma yapıyor ve istediğimiz verimi alamıyoruz. Dolayısıyla kaba yem açığını karşılayamıyoruz. Bizim önerimiz, ıslah çalışmalarının Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüklerinin denetiminde birebir köylerde hayvancılık yapan insanlar gerçekleştirsin. Kısa süreli ve şartlı tahsisler halinde bu çalışmalar yapılsın” dedi.
“Üretime dayalı destek modeli olsun”
Üretime dayalı destekleme modeli olmasını istediklerini söyleyen Suiçmez, “Bizim hedefimiz sürdürülebilir bir hayvancılıksa, sürekli olması gerekiyor. Dönemler halinde süt fiyatları yükselince süt hayvancılığı yapalım, fiyatlar düşünce hayvanları satalım mantığından çıkmak gerekiyor. Onun için zaman zaman hayvan sayısı çok yükseliyor sonra bir anda düşüyor.Sonrasında kırmızı et açığımız oluyor ve ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Bu ülkenin üretime ihtiyacı var. Biz dedik ki, süt teşvik primleri yüksek rakamlarda tutulsun. Bir inek ürettiği sürece yüksek destek alsın. Üretimden çekildiğinde hiç destek verilmesin, sorun değil. Bu bir teşvik olacaktır. Bizim talebimiz de üreten kazansın. Hayvan sayısı var ancak üretim yok.O kişilere destek verilmesin. Süt teşvik primleri yüksek miktarda tutulursa, buzağı desteği verilmesine bile gerek kalmayacaktır.Süt teşvik primi litre başına 35 kuruş olmuş olsa, bana hayvancılıkta buzağı desteği de verilmesin. Çünkü benim ineğim laktasyon döneminde 6-8 ton süt üretimi yapıyor. Bu süre zarfında bana 35 kuruş destek verildiğinde, ineğe daha iyi bakacağım. Bir inekten 3-4 buzağı alacağıma, daha da fazla buzağılatacağım. Böyle olması durumunda orta vadede anaç hayvan artmış olacak. Dişi hayvanlar kesime gitmeyecek. Bu modele geçilirse, ekstradan genel bütçeye çok fazla yükte olmayacak. Uzun vadede ise anaç hayvan varlığı arttığı için daha fazla buzağı alacağımdan dana sayısı da artmış olacak. 3-5 yıl içerisinde ithalata gerek kalmayacak. Üretime ve üretene destek verilmeli. Üretim yapılmıyorsa destek verilmesin.” dedi.
Sorunların çözülmesiyle üretimin artacağını ve işin sürdürülebilir hale geleceğini söyleyen Suiçmez, Hayvanla ilgili hiç alakası olmayan insanların bile ‘Yandık, Bittik’ dediğini öne sürerek, “Tamam, zor zamanlar geçiriyoruz belki ama o kadar da kötü değil. Allah bin bereket versin. Ben orada o üretimi yapmak zorundayım, benim işim bu. Zaman zaman her yerde kriz oluyor. Dediğim gibi bu sorunları çözmemiz halinde ciddi anlamda sistemi rayına oturtacağız. Sürdürülebilir hale gelecek. Önemli olan kavga etmek değil, sorunu ortak akılla çözebilmek. Üretime devam edeceğiz.”İfadelerini kullandı.
Özlem Ceylan