Türkiye'de 25 bin kişi böbrek bekliyor
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk: "Ülkemizde yılda 3 bin 500 kişi böbrek nakli oluyor, 25 bin kişi ise sırada böbrek bekliyor. Nakiller yüzde 80 canlıdan, yüzde 20 civarında da kadavradan yapılıyor. Kadavradan nakilleri yüzde 50 civarına artırabilirsek ne mutlu bize" "Devlet tuz tüketiminde aldığı önlemler gibi, şeker için de bir an önce adım atmalıdır. Türkiye'de günlük 150 gram şeker tüketiliyor. Bunu 50 grama düşürmeliyiz. Şeker tuz gibi değil, bu sefer işimiz çok daha zor"
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, yılda 3 bin 500 kişinin böbrek nakli olduğu ülkede 25 bin hastanın böbrek beklediğini bildirdi.
Erk, yaptığı açıklamada, vatandaşların böbrek rahatsızlıklarına yakalanmamaları için aşırı tuz tüketiminden kaçınmaları, düzenli egzersiz yapmaları ve sigara kullanmamaları gerektiğini belirtti.
Türkiye'de 62 bin kişinin diyaliz tedavisi gördüğünü anlatan Erk, "Ülkemizde yılda 3 bin 500 kişi böbrek nakli oluyor, 25 bin kişi ise sırada böbrek bekliyor. Nakiller yüzde 80 canlıdan yüzde 20 civarında da kadavradan yapılıyor. Kadavradan nakilleri yüzde 50 civarına artırabilirsek ne mutlu bize." dedi.
Erk, Türkiye'de kronik böbrek hastası kadın sayısının erkeklerden 1,5 kat fazla olduğunu aktardı.
Aşırı kullanımında birçok hastalığa neden olan tuz tüketiminin devletin aldığı önlemler sayesinde günlük 18 gramdan 13,5 grama düştüğünü vurgulayan Erk, şeker tüketiminde de gerekli önlemlerin bir an önce alınması gerektiğinin altını çizdi.
- "Şeker tüketimini günlük 50 grama düşürmeliyiz"
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Erk, Türkiye'de normalin 3 katı günlük şeker tüketildiğini, özellikle nişasta bazlı şekerlerin hastalığa davetiye çıkartarak obeziteye neden olduğunu belirtti.
Türkiye'de 3 milyondan fazla obez olduğunu ifade eden Erk, şunları kaydetti:
"3 milyon obez hastasından 1,8 milyonu 18 yaş altında çocuk. Her sene çocuk obezitesi de yüzde 8 artıyor. Bu nedenle devlet tuz tüketiminde aldığı önlemler gibi, şeker için de bir an önce adım atmalıdır. Türkiye'de günlük 150 gram şeker tüketiliyor. Bunu 50 grama düşürmeliyiz. Şeker tuz gibi değil, bu sefer işimiz çok daha zor. Tuzda üreticiler ufak iş verenlerdi, bu nedenle mücadeleyi kolay hallettik. Şeker ama öyle değil. Amerikalı dev şirket bile var. Ülkemizde 9 kuruluşun nişasta bazlı şeker ve şeker üzerinde hakimiyeti var. Korkunç reklam potansiyeli var. Ne yazık ki çalışmalarımıza rağmen şeker tüketiminde önemli bir yol alamadık. Şekerle hep birlikte mücadele yapmamız gerekiyor. Reklam kısıtlamalarına gidildi ama bu yetmez. Okul kantinlerinde hala o süslü, ambalajlarda nişasta bazlı şekerin olduğu ürünler satılıyor. Reklamları da çok yapıldığı için sıkıntı devam ediyor."
AA