'TÜRKİYE'Yİ, KÖŞEYE SIKIŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Türkiye İle Yunanistan arasında Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilim Türkiye ve dünya basınında yer almaya devam ediyor. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile yaşadığı gerginlik gün geçtikçe artarak devam ediyor. Doğu Akdeniz'de yaşananlar hakkında açıklamalarda bulunan Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz "Akdeniz'deki varlığımızın 'Mavi Vatan' anlamına geldiğini herkes bilmeli. Hiç şüphesiz resmî platformlarda ve uluslararası hukuk içinde tekil bir mesele gibi tartışılacaktır. Ancak herkes biliyor ki mesele, dünyanın yeniden parsellenmesi, bölgemizin yeniden tanzimi istikametinde vuku bulmakta olan büyük mücadelenin bir parçasıdır. Bu gelişme ile birlikte Kıbrıs meselesi de yeni ve tamamen farklı bir mecraya girecektir." Dedi.
Akdeniz'in jeopolitik olarak önemli olduğunu belirten Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz, Akdeniz'de değeri yüksek doğalgaz yataklarının bulunmasıyla birlikte bölgenin değerinin arttığını belirtti. Öz; "Akdeniz jeopolitiğinin önemi, bu yüzyılın başlarında denizin altında ekonomik değeri yüksek petrol ve doğalgaz yatakları bulunduğunun anlaşılmasıyla birlikte daha da arttı. Doğu Akdeniz’de kıyısı bulunan ülkeler bir yandan bu rezervleri kullanılır hâle getirmeye çalışırken diğer yandan alandaki haklarını uluslararası hukuka uygun tarzda güçlendirmek için girişim başlattılar. 2000’li yıllarda yapılan çalışmalara göre, Doğu Akdeniz’de tespit edilen doğal gaz rezervlerinin Avrupa’nın yaklaşık 30 yıllık ihtiyacını karşılayacağı söylenmektedir." İfadelerini kullandı.
Türkiye'nin Akdeniz'deki haklarının sınırlandırılacağının yıllar önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Dr. Cihat Yaycı'nın söylediğini dile getiren Öz; "Bu meseleyi yıllardır dile getiren Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Dr. Cihat Yaycı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan ikilisinin AB tarafından desteklenen planlarının hayata geçmesi durumunda, Türkiye’nin hakkı olan yaklaşık 189.000 kilometrekarelik yetki alanının 41.000 kilometrekare ile sınırlandıracağını ikaz etmiş bu gerçekleşmeden yapılması gereken iki şeyi ise şöyle ifade etmişti. Birincisi, Anadolu ile Afrika kıyıları arasındaki ortay hatta dayanacak şekilde Türkiye-Libya MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) sınırının belirlenerek bir anlaşmanın ivedilikle akdedilmesi, Diğeri ise, Karadeniz örneğinde olduğu gibi, Doğu Akdeniz’de Türk MEB’inin vakitlice ilan edilmesi ve KKTC’nin de bu politikaya uygun olarak MEB ilanında bulunmasıdır." Şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yıllardır köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını ifade eden Öz, Türkiye'nin Kıbrıs meselesinde çözümünde kavşağında olduğunu belirtti. Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz; "AB üyeliğinin sağladığı avantajla 2004’te Münhasır Ekonomik Bölge ilan eden GKRY ve adalar üzerindeki hâkimiyeti ile Türkiye’ye karşı tavrı açık olan Yunanistan, yıllardır Türkiye’yi, bölgedeki diğer ülkeleri de yanlarına alarak sıkıştırmaya çalışmaktadırlar. Türkiye artık Kıbrıs meselesinin çözümünde de bir kavşağa gelmiştir. Bugün artık eski hatalardan ders çıkarılarak yeni bir aşamaya geçilmesi ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilan edilmesi zorunlu hâle gelmiştir." Dedi.
Akdeniz'in tarih boyunca önemli bir deniz olduğunu söyleyen Öz, ticaret açısından Akdeniz'in önemine değindi. Başkanı Yakup Öz; "Unutmayalım ki tarih boyunca çok önemli bir deniz olan Akdeniz, büyük devletlerin, ticaretle iştigal eden şehir devletlerinin mücadelelerine sahne olduğu gibi bugün de önemini korumaktadır. Bu kapsamda, Doğu Akdeniz’in önemi de artarak devam etmektedir. Ulaşım ve nakliye bakımından Akdeniz de Karadeniz de son derecede önemlidir. “Akdeniz’de yılda ortalama 220.000’den fazla gemi seyir hâlinde bulunmakta, dünya denizlerinin sadece %1’ini kapsayan bir denizalanı olmasına rağmen dünya deniz trafiğinin 1/3’ü Akdeniz’de gerçekleşmektedir.” Bunun yanında Doğu Akdeniz, enerji kaynakları bakımından son derecede zengin bir potansiyele sahiptir. İşte bütün bunlar, bize Türkiye’nin son dönemde gerek petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini arttırması gerekse Libya ile anlaşarak Münhasır Ekonomik Bölgesini belirlemesinin ne denli büyük ve stratejik bir hamle olduğunu ortaya koymaktadır." Şeklinde konuştu.
Türkiye'yi kıskaca almak isteyen birçok ülke olduğunu söyleyen Başkan Yakup Öz, uluslararası hukuka uygun olarak karşılığının verildiğini dile getirdi. Öz; " 'Mavi Vatan'da Türkiye’yi kıskaca alma girişimlerine bir şekilde karşılık vermeliyiz. Bunu da uluslararası hukuka uygun bir şekilde yapıyoruz. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklüğünün hak ve çıkarlarını savunmak ve korumak, sorumluluk ve yetki sahibi herkesin görevidir. Millî çıkarların ne olduğu konusunda geniş bir mutabakat zeminine ihtiyacımız vardır. Türkiye, istese de istemese de Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerden etkilenecektir. Bunlara sırtımızı dönmek gibi bir seçeneğimiz yoktur. Akdeniz’deki varlığımızın “Mavi Vatan” anlamına geldiğini herkes bilmeli. Onu savunmak, topraklarımızı korumak kadar doğru ve kutsaldır. Mevcut imkânlarımızı en doğru ve verimli kullandığımız, millî dayanışmayı sağlayıp seferber olduğumuz zaman başardığımızı yüz yıl önce yaşayıp gördük. Yeter ki o dönemde olduğu gibi duygularımızla değil aklımızla hareket edebilelim." İfadelerini kullandı.
Ogün Kurkan