'UNESCO'da daha fazla alana girmeliyiz'

Prof. Dr. M. Öcal Oğuz; “son yıllarda yapılan çalışmalarla kalıcı listede bulunan eser sayımız artmaya başladı. Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'nde ise 17 mirasımız var.Bu alanda da dünyada ilk 5’in içinde yer alıyoruz.”dedi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Halkbilimi Ana Bilim Dalı tarafındanBalkan Kongre Merkezi’nde UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Halkbilimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz’un konuşmacı olarak katıldığı "UNESCO ve Üniversite" konulu konferans düzenlendi.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu BaşkanıProf. Dr. M. Öcal Oğuzkonuşmasında UNESCO ve Üniversite çalışma işbirliği alanları hakkında bilgiler verdi.

UNESCO’nun Kuruluşu ve Kurucuları

Konferansa UNESCO’nun kuruluşu ve kurucuları hakkında bilgi vererek başlayan Öcal, 1945 yılında kurulan UNESCO’nun 1946 yılında çalışmalara başladığını ve Türkiye’nin UNESCO’nun kuruluş sözleşmesini imzalayan 10’uncu ülke olduğunu belirtti.

UNESCO ile üniversitelerin uluslararası alanda kesişen yollarının olduğunu dile getiren Oğuz, üniversitelerin takip edebileceği önemli uluslararası listeler, ağlar ve programları şöyle sıraladı; Dünya miras listeleri, UNESCO Kulüpleri, kitap başkenti, öğrenen şehirler, yaratıcı şehirler, diyalog yolları (İpek yolu ve Köle Yolu), ramsar alanları(sulak alanlar), Jeopark, UNESCO Kültürleri, gün-hafta yıl alanları, anma ve kutlama yıldönümleri, SOKÜM listeleri.

“Dünyada ilk 5 arasındayız”

Türkiye'nin UNESCO'da somut listede 18, somut olmayan listede ise 17 kültürel mirasa sahip olduğunu vurgulayan Oğuz, “Birçok imparatorluğa ve devlete başkentlik yapmış şehirlerimiz var. Güçlü bir kültürel mirasa sahibiz.UNESCO Dünya Miras Listesi'ne baktığımızda 54 eserle İtalya'yı ilk sırada görüyoruz.İtalya zengin bir kültürel mirasa sahip, bu konuda haksızlık edemeyiz.Ancak İtalya’nın zengin kültürel mirasıyla Türkiye mirasımızı karşılaştırdığımızda bizim 18 eserimizin listede bulunması haksızlık gibi duruyor.Haksızlık değil, biz üstümüze düşen görevi yeteri kadar yapmamış ve UNESCO'ya yeterli sayıda dosya sunmamışız.Dolayısıyla sayı olarak azız. Ama son yıllarda yapılan çalışmalarla kalıcı listede bulunan eser sayımız artmaya başladı. Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'nde ise 17 mirasımız var.Bu alanda da dünyada ilk 5’in içinde yer alıyoruz."Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, UNESCO’nun bilim ve iletişim, eğitim, kültür, bilim, sosyal ve beşeri bilimler olmak üzere üniversitelerle birlikte 5 sektörde işbirliği içerisinde olduğunu söyledi.

“Burs ve staj imkânı sunuyoruz”

Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, UNESCO ile üniversitelerin kesiştiği yollar arasında bu 5 alanda doktora, mastar yapan kadroda bulunmayanlar için 2.500- 3 bin arası burs imkânı sunduklarını fakat Edirne’den hiç başvuru olmadığını söyledi. Oğuz, ayrıca lisans öğrencilerine staj yapma imkânı sunduklarını ve bununla ilgili de bir başvuru olmadığını belirtti. Oğuz, logo ile desteklenen UNESCO faaliyetlerinden en güçlü temasın Kırkpınar ile ilgili olduğunu söyledi.

“Edirne için önemli çalışmalar”

Selimiye Camii ve Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin kalıcı listede olmasının yanında kentteki 2 eserin de geçici listede olduğunu hatırlatan Oğuz, "Selimiye Camii ve Külliyesi2011 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor.Bu durum hem Edirne hem de Türkiye için sevindirici bir durum. Geçici listede Sultan II. Beyazıt Han Külliyesi (2016) ve Uzunköprü (2015)bulunuyor.Bunlar önemli çalışmalar. En kısa sürede bu iki eserin de asıl listeye alınmasını diliyoruz. Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde ise 2010 yılından beri Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali bulunuyor.Edirne hem somut hem de somut olmayan miras listesinde iki önemli mirasa sahiptir.Dünyada bu şekilde çok az şehir var. Bu Edirne için çok önemli bir motivasyon kaynağıdır. Edirne'nin bundan çok iyi şekilde yararlanması gerekir” ifadelerine yer verdi.

Yaratıcı şehirler ağı dalları

Oğuz, UNESCO anma ve kutlama yıl dönümleri kapsamında Trakya Üniversitesi’nin de öneri gelirse logove uzman desteği verilebileceğini dile getirdi. Türkiye’deki UNESCO Kürsülerinden bahseden Oğuz, Trakya Üniversitesi’nde de kürsü projesi ve çalışmalarının başladığını söyledi. Türkiye’nin kürsüde 12, İspanya’nın ise Kürsüde 68 ile en yüksek sırada yer aldığını belirten Oğuz, yaratıcı şehir ağında gastronomi, edebiyat, tasarım, müzik, sinema/film, zanaat ve Halk Sanatları, medya sanatları gibi 7 alandan birisi varsa UNESCO yaratıcı şehir ağına girilebileceğini söyledi.

Türkiye’nin kulüp anlamında zayıf olduğunu belirten Oğuz, ayrıca sulak alanlarda da Edirne ve Trakya bölgesinin yer almamasından üzüntü duyduklarını söyledi. Oğuz, sulak alanlarda Birleşik Krallar’ın(İngiltere) 175, Türkiye’nin ise 14 olduğunu söyledi.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, Türkiye olarak Dünya Devleti ve diğer devletler gibi rakamları yükselterek daha fazla alana girilmesi gerektiğini söyledi.

Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferans soru cevap şeklinde devam ederek hediye takdimi ile sona erdi.

Özlem Ceylan