'Uykuya dalınca hortlayan bir hastalıktır'

72. Verem ve Propaganda Haftası dolayısıyla Halk Eğitim Merkezi'nde Edirne İl Sağlık Müdürlüğü tarafından verem hastalığı ile mücadele konusunda bilgilendirme programı düzenlendi.

'Uykuya dalınca hortlayan bir hastalıktır'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, “Veremin önlenebilir bir hastalık olduğunu fakat ihmale gelmediğini belirterek, veremi, balıklarla karıncaların hikâyesine benzettiği örnekte ular yükselince balıklar karıncaları yer, sular alçalınca karıncalar balıkları yer. Verem, Uykuya dalarsak, hortlar. Uyanık olur, tedbirimizi alırsak yenebiliriz” dedi.

Program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Ardından Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bölümü öğrencileri müzik dinletisi sundu.

“Siz onu unutsanız da o sizi unutmaz”

Edirne İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan yaptığı konuşmada, Türk Milletinin ilk defa 1918 yılında verem savaş derneğini kurmuş bir millet olduğunu belirterek; “İnsan sağlığın, bir insanı yaşat ki devlet yaşasın, toplum yaşasın, hayat sürsün felsefesiyle her zaman bu konuda duyarlılığını göstermiş bir milletiz. Gerçekten de 1947 yılından beri yaklaşık 72 yıldır dünyada her yılın Ocak Ayı’nın ilk haftasında verem farkındalık haftası düzenleyen bir milletiz. Verem çok ciddi anlamda takip edilmesi gereken, siz onu unutsanız da o sizi unutmayan bir hastalıktır. Sağlık Bakanlığı’mız veremsiz bir Türkiye’den hareketle sürekli bizleri motive ediyor bu konunun unutulmasına izin vermiyor. Türkiye veremle mücadelede dünyanın önde gelen ülkelerindendir. Veremden ölüm oranının yüz binde birin altında olduğunu biliyoruz. Verem önlenebilir bir hastalıktır, fakat ihmale gelmez. Veremi, balıklarla karıncaların hikâyesine benzetirim. Sular yükselince balıklar karıncaları yer,sular alçalınca karıncalar balıkları yer. Verem, Uykuya dalarsak, hortlar. Uyanık olur, tedbirimizi alırsak yenebiliriz” dedi.

“İnce hastalık olarak bilinir”

Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu, veremin insanlıkla var olmuş bir hastalık ve zor zamanların hastalığı olduğunu belirterek; “Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda, verem ölümcül bir hastalık ve neredeyse her evden bir veremli var. Cumhuriyet kurulduktan sonra bu ülke insanı yaşasın, bu hastalıklardan kurtulsun diye veremle savaş başlıyor ve bu amaçla dernekler kuruluyor. O dönem çok yaygın olan hastalıkla önemli bir mücadele yapılıyor ve başarı elde edilmeye başlıyor. Günümüzde çok başarılı metotlar kullanarak Türkiye'de verem hastalığında büyük başarılar elde edildi ve veremden ölümleri dünya ortalamasının altına düşürdük.Verem, bu milletin hafızasında 'ince hastalık' diye yer etmiştir. Verem, bizim edebiyatımıza, şiirimize, filmlerimize girmiş, geçmişte hayatımızı etkilemiş bir hastalık. Tıptaki gelişmeler ve veremle mücadeleyle büyük yol alındı. Verem hastalığı artık mazide ve filmlerde kaldı. Veremin bir sosyal belirteç olduğunu ifade eden Tabakoğlu, "Tüm toplumun ne kadar iyi olduğunu ya da olmadığını gösterir. Verem hastalığınız fazla ise toplum olarak çok iyi yerde değilsinizdir. Bunun yanına uyuşturucu ve alkol kullanımını da koymak lazım. Fakirliğin olduğu yerlerde yaşayan bir hastalıktır. Mülteciler ülkemizi tercih ediyorlar. Onların geldiği coğrafyalarda verem oranı yüksek bu da bir risk faktörüdür. Uyanık olmalı, bilmeli ve gerektiği yerlere hastayı teslim etmeliyiz.” Şeklinde konuştu.

“1 milyon 600 bin insan ölüyor”

Verem hastalıkları ile ilgili sunum yaparak, bilgilendirmelerde bulunan TÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Karlıkaya ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin veremdeki başarısından dolayı Dünya Sağlık Örgütü’nün altın madalya verdiğini belirterek; “Dünya Sağlık Örgütü 1993 yılında küreselleşmenin etkisini görerek verem hastalığı için acil durum planını devreye soktu. Çünkü küreselleşmeyle insanların dolaşımı yaygınlaştı, göçler arttı ve HIV salgınıyla birlikte ve verem tekrardan etkisini göstermeye başladı. Gözlem altında tedavi tekniğiyle hastaları iyileşene kadar tedavi ederek bir sistem ortaya koydu ve geliştirdiği strateji planlarıyla veremle mücadele etti. Şu anda her yıl vereme bağlı olarak 1 milyon 600 bin insan ölüyor. Ölenlerin çoğunu ise çocuklar ve kadınlar oluşturuyor” ifadelerine yer verdi.

Halk eğitim merkezinde düzenlenen programa, edirne il sağlık müdürü Ali Cengiz Kalkan, T. Ü. Rektörü Erhan Tabakoğlu, TÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Karlıkaya, Kamu Hastaneleri Başkanı Mustafa İshak Yıldırım, TSM Merkezi Başkanı Esin Seçgin Sayhan, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Selma Heves Yılmaz, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Onur Çakar, İl Göç İdaresi Müdürü Musa Aşılıoğlu, okul müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

Program, sağlık yöneticileri tarafından verem birim çalışanlarına göstermiş oldukları katkıdan dolayı teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle sona erdi.

Özlem Ceylan