Uzmanından 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlara beslenme önerisi
Sağlıklı beslenme hastalıklardan korunmada büyük önem taşıyor. Mevsim geçişlerinin, kronik hastalıkları tetikleyebildiği gibi belli yaş gruplarındaki insanlarda da olumsuz etkiler yaratabildiğini belirten Uzman Diyetisyen Selin Başkurt, vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Mevsim geçişlerinde vücudun direncinin düşmesi sonucu gribal salgınlara daha sık rastlanır. Grip virüsleri birçok insanı etkilemesinin yanı sıra özellikle kronik hastalığı olan kişiler için daha fazla risk oluşturur. Grip virüsü; kalp hastalığı, hipertansiyon ve şeker gibi kronik hastalık grubunda çok daha hızlı ilerleyerek daha ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu nedenle kronik hastalığı olan kişilerin mevsim değişikliklerine çok dikkat etmeleri gerekir.Mevsim geçişlerinde hastalıklarda korunma noktasında beslenme de büyük önem taşıyor.
Mevsim geçişlerinde beslenmenin önemine ilişkin açıklamada bulunan Uzman Diyetisyen Selin Başkurt, Özellikle çocukların ve 65 yaş üzeri vatandaşların daha dikkatli olmaları gerektiğine dikkat çekti.
Mevsim geçişlerinde sıcaklık normalin üzerinde olduğunda öncelikle deri, böbrekler ve akciğerlerin tepki gösterdiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Başkurt, Hava sıcaklığı arttıkça vücut ısısını düşürmek üzere vücudun daha fazla çalışması gerektiğini belirtti.
Isı kaybını arttırmak için deriye yakın damarların genişlediğini ve terleme başladığını aktaran Uzman Diyetisyen Başkurt, "Damarların genişlemesi nedeniyle tansiyon düşer ve vücutta kan dolaşımını sağlamak için kalbin daha hızlı ve yoğun çalışması gerekir. Böbrekler vücuttaki su oranını korumak için idrar üretmez. Akciğerler de vücuttaki suyu buharlaştırarak dışarıya atar. Bu nedenle yeterli sıvı alımı, su tüketimi ve mevsime uygun olarak su oranları artan sebze meyve tüketmeye dikkat edilmelidir" dedi.
"Kronik hastalığı olan kişilerin mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemi daha zayıf olur"
Kronik hastalığı olan kişilerin mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminin daha zayıf olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Başkurt, "Bu nedenle mevsim geçişlerinde sağlıklı ve düzenli beslenmeye, uyku düzenine çok dikkat edilmeli, vitamin ve mineral yönünden zengin yiyecekler tüketilmelidir.Bol su içilmeli, düzenli egzersiz yapılarak bağışıklık sistemi desteklenmelidir. Mevsim geçişlerinde bazı hormonal değişimler ve beraberinde iştah artışı olabilir. Bu sebeple değişen hava şartları ve günlerin uzamasına bağlı olarak beslenme alışkanlıklarının tekrar gözden geçirilmesi gerekir. Aşırı kilo, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalığa sahip bireyler özellikle bu dönemlerde daha iyi beslenme düzeni oluşturmaya dikkat etmelidir. Mevsim değişimleri ayrıca tiroid hastalarını da olumsuz yönde etkiler. Sıcak-soğuk hava geçişleri yüzünden yaşanan rehavet, yorgunluk, stres ve gerginlik sonucu tiroid bezinde çalışma düzensizlikleri görülebilir. Kronik hastalar sürekli kontrol altında olmalıdır. Özellikle yaz aylarına girerken uzman bir hekime başvurarak kan kontrolleri yapılmalı ve beslenme uzmanı ile de yeterli ve dengeli bir beslenme planı oluşturulmalıdır" ifadelerine yer verdi.
"Değişen mevsime uygun olarak beslenmek oldukça önemlidir"
Değişen mevsime uygun olarak beslenmenin oldukça önemli olduğunu ifade eden Uzman Diyetisyen Başkurt, "Yaz aylarına uygun su oranı artan sebze-meyvelerden zengin beslenmek, sıvı kaybının önüne geçmek, yeterli lif almak ve de tatlı/serin yiyeceklerden uzak durmaya yardımcı olacaktır. Yüksek miktarda şeker içeren dondurma, limonata, meyve suyu, meyveli soda, asitli içecekler sıcak havada ilk akla gelen serinleticiler arasındadır. Özellikle diyabetik bireyler uzak durmalı yerine, maden suyu, ayran, taze meyveler tüketmelidir. Çilek, karadut güçlü antioksidan içeren mevsim meyveleri süt, kefir, yoğurt gibi protein kaynaklarından biri ile tüketilmelidir. Kan şekerini olumsuz etkileyen bu şeker dolu yiyecek ve içeceklerden uzak durmak için ana öğünlerin yeterli ve dengeli planlanmış olmalıdır" şeklinde açıklamada bulundu.
İyi kaynak protein-yağ ve yüksek lif içeren sebzelerden zengin kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri tüketmenin tatlıya karşı daha az istek duymayı sağlayacağına değinen Uzman Diyetisyen Başkurt, "Semizotu, bakla, bezelye, barbunya, taze yeşil otlar gibi sebzelerden zengin öğünler hazırlanmalıdır. Bunun yanında açık havada yürüyüşler ve yeterli su tüketimi kan şekerinin dengelenmesinde en önemli faktörlerdendir. Yemekten 1 saat sonra 45-60 dakika orta tempolu bir yürüyüş kan şekerinizi dengede tutmanıza yardımcı olacaktır" dedi.
İpek Esma Çeşme