'Yapı ile zemini bütünleştirmek yıkım riskini azaltıyor'
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, Trakya'nın zemin açısından sağlam olduğunu fakat kentsel yapılaşmada yeni bir yaklaşım gerektiğini söyledi.
Olası İstanbul depremi nedeniyle birçok vatandaş Trakya bölgesine göç etmeye başladı. Trakya’da deprem riskini diğer bölgelere göre daha az olması nedeniyle Kırklareli ve Edirne'de nüfus her geçen gün artıyor.
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, Türkiye’nin büyük bir bölümünün deprem kuşağında olduğunu ve deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğini söyledi.
Depremin yıkıcı etkisini azaltmak için sadece binaların kat sayısını azaltmanın yeterli olmadığını dile getiren Kaya, “Trakya’nın güney ve güneydoğusu gibi Saros açıdan da düşünüyorsak güney ve güney batışı gibi olduğu gibi kuzey anadolu fay zonunun etkilediği bir alan. Bu bağlamda baktığımızda Edirne ve Kırklareli biraz daha güvenli gibi görünüyor. Sağlam yer yapısı, binanın depreme karşı dayanıklılığında önemli, ancak tek başına yeterli değil.” Dedi.
Binalarda kat sayısının dikkate alınması gerektiğini aktaran Prof. Kaya, “Yunanistan ve Bulgaristan’ın da depremselliğine dikkate alarak Trakya için yeni bir yaklaşımda bulunmamız gerekiyor. Sadece kuzey Anadolu fayı açısından değil de acaba Yunanistan ve Bulgaristan depremselliği açısından etkilenebilir mi diye bir bakmak gerekiyor.” Şeklinde konuştu.
Öte yandan yapı güvenliğine ilişkin tedbirlere de dikkat çeken Kaya, çok katlı ve bitişik yapıların teknik değerlerinin incelemesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yapı ile zemini bütünleştirmenin deprem riskini azaltacağını söyleyen Kaya, “Eğer zeminin hakim titreşim periyoduyla veya frekansıyla yapının titreşim periyodu veya frekansı aynı olursa rezonans dediğimiz olay gerçekleşir ve yapının ayakta kalması mümkün değil.” Dedi.
Doğukan Vurgun