
BESTELERİYLE TÜRKİYE'DE ANILMAK...
Beyazıt Sansı
Sanat, inceliktir.
Sanatçı; herkesin yapamadığı işi ustalıkla yapandır.
Öyle sanatçılar vardır ki; onların isimleri bazen yaşadıkları ülkenin, şehirlerin bile önüne geçmiştir.
Dün Edirne’de çalgıcıların toplandığı Bat Pazarı’ndaki esnaf kahvesine uğradım.
Orada Kemancı Hokomoko Aydın ile bir süre sohbet ettik.
Kemancı Aydın’la sohbet ederken bir ara gözlerim kahvenin tavanında, duvarlarında ve masalarında gezindi.
Bu tarihi kahveden kimler gelip, kimler geçmemiştir ki?..
Zamanında davulun, zurnanın, kemanın, klarnetin ve diğer alaturka sazların çok büyük ustaları bu kahvede oturmuş, iş beklemişlerdir.
Ve ben onların birçoğu ile bu kahvede, bu masalarda oturmuş sevgi-saygı ve mûsiki üzerine kurulmuş sohbetlerde bulunmuştum.
***
Ben böyle düşünürken, yaptıkları sözlü oyun havaları ile Türkiye’de Edirne’mizin adını duyurmuş, sanatçılar geldi gözlerimin önüne…
Bunlar çok değildi…
Şu anda aklıma ancak iki isim gelebiliyor…
Birincisi Klarnetçi Deli Selim…
Bu değerli sanatçı arkadaşımız, hem çaldığı klarnetteki ustalığı ile ve hem de yaptığı ünlü “Mastika” oyun havasıyla Türkiye’de ve Edirne’mizde halen anıla gelmektedir.
Bir diğer ünlü isim; Kemancı Hacı’dır…
Kemancı Hacı, nota bilmezdi. Ancak gerçek bir keman virtüözüydü.
Kemancı Hacı Kemandaki ustalığı kadar, Serez-Selânik yöresinden çaldığı roman ağıtlarıyla da ünlüydü.
Bugün Türkiye Radyolarında çalınan “Bir Sarı Yılan Kovaladı Beni” şarkısı, Ondan alınmadır.
Rahmetli Kemancı Hacı’dan, ben de 4-5 kadar halk ezgisini derlemiştim.
Bunlar notalarıyla benim arşivimdedir.
Yeri gelince bunları Edirne’mizin mûsiki kültürüne katacağız.
***
Tabii kemancı Hokomoko Aydın’ıda besteleriyle Edirne’mizde yükselen bir bestekâr olarak saymalıyız.
Kemancı Aydın, Tarihi Güreşlerin yapıldığı Sarayiçi’ndeki çevirmecilerden esinlenerek “Keçiyi Kestim Çayırda” sözlü oyun havasını yapmış ve bu eseriyle ünlenmiştir.
Sohbetimizde; Kemancı Aydın, yeni sözlü oyun havaları yaptığını söyledi ve bunları duyurmak için üç-dört yıl daha İstanbul’da kalacağını, söyledi.
Edirne’de besteleriyle anılan en son isim olarak da şu dakikada Ben görünüyorum.
Bilindiği gibi; Tarihi Kırkpınar’a yazdığımız “Kırkpınar Marşı” artık Edirne’mizi aşarak, Türk Ulusu’nun ortak bir müzik kültür değeri olarak kabul görmüştür.
***
Edirne’mizde özellikle müzik dalında eğitim-öğretim yapan Edirne Güzel Sanatlar Lisesi ile Trakya Üniversitesine bağlı konservatuarımız var.
Ayrıca Kültür Bakanlığına bağlı Türk Müziği Topluluğumuz var.
Ve bunlara ek olarak Edirne Musiki Cemiyeti ve Edirne Belediyesi’nin Türk Müziği Toplulukları var.
Umarım bu kurum ve kuruluşlardan çok donanımlı müzik adamları ve bestekârlar yetişecek ve Edirne’mizin adını eserleriyle Türkiye’ye duyuracaklardır.