
Kitaplara İman ve Kur'an-ı Kerim
Cuma Sohbetleri
İmanın şartlarından birisi de Allah’ın kitaplarına inanmaktır. Allah, kitaplarını peygamberlerine vahiy yoluyla indirmiştir. Allah, yarattığı insanı başıboş bırakmamış, dünya ve ahirette mutlu olmasını sağlayacak yolları, peygamberleri aracılığıyla göstermiştir. Peygamberler de vahiy yoluyla Allah’tan aldıklarını aynen tebliğ etmişlerdir. Peygamberlerin Allah tarafından getirdiklerini ilahi ve semavi kitaplar oluşturmaktadır. Allah tarafından peygamberlere gönderilen kitaplardan bazıları birkaç sayfadan meydana gelen küçük kitaplardır. Bunlara “Suhuf’, diğerlerine dört büyük kitap denir.
Sayfalar:
10 sayfa, Âdem’e (as.),
50 sayfa, Şit’e (as.),
30 sayfa, İdris’e (as.),
10 sayfa, İbrahim’e (as.) indirilmiştir.
Kitaplar:
Zebur, Davud’a (as.),
Tevrat, Musa’ya (as.),
İncil, İsa’ya (as.),
Kur’an-ı Kerim de Muhammed’e (sas.) indirilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in Nazil Oluşu
Peygamberimize ilk inen ayetler, Kur’an-ı Kerim’de Alak suresinin ilk beş ayetidir. Bu ayetler peygamberimize Hira Mağarası’nda bulunduğu sırada inmiştir. Peygamberimiz, zaman zaman evinden ayrılarak Mekke’nin kuzey doğusunda bulunan Hira Mağarası’na çekilir, burada bazen günlerce kalarak ibadet eder, düşüncelere dalardı. Miladın 610 yılının Ramazan ayında mağarada bulunduğu sırada Cebrail adındaki melek kendisine gelerek Alak suresinin ilk beş ayetini getirmiş ve peygamber olarak görevlendirildiğini bildirmiştir.
Bu ayetler şunlardır:
“(Ey Muhammed), yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı alaktan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. Kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini öğretendir.”
Kur’an-ı Kerim toptan nazil olmamıştır. Kısa kısa bölümler (ayetler ve sureler) hâlinde inerek 23 senede tamamlanmıştır. İnen bölümleri peygamberimiz vahiy kâtiplerine yazdırıyor, bunlar Ashab tarafından da ezberleniyordu.
Kur’an-ı Kerim’den her bölüm indikçe bunun nereye konacağını peygamberimiz vahiy kâtiplerine bildiriyor, onlar da onu gösterilen yere yazıyorlardı.
Mekke’de nazil olan surelere Mekki, Medine’de nazil olan surelere de Medeni denir. Buna göre Kur’an-ı Kerim’in 114 suresinden 87’si Mekke’de, 27’si de Medine’de nazil olmuştur. Bir surenin nerede nazil olduğu surenin baş tarafında o surenin adıyla birlikte yazılmıştır.
Kur’an-ı Kerim’in Yazılışı ve Mushaf Hâline Getirilişi Vahyolunan ayetler Peygamberimiz ve Müslümanlar tarafından ezberlenirken diğer taraftan da Peygamberimizin emriyle vahiy kâtipleri tarafından da yazılıyordu.
Peygamberimiz, inen ayetlerin doğru yazılıp yazılmadığını kontrol etmek üzere ayetleri okuyor ve vahiy kâtiplerine okutuyordu. Böylece Kur’an-ı Kerim daha peygamberimiz zamanında yazılma ve ezberlenme suretiyle korunmuştu.
Hz. Ebu Bekir Zeyd b. Sâbit’in başkanlığında bir komisyon kurdu. Bu komisyon gerek vahiy kâtiplerinin yazdıklarına, gerekse Kur’an’ın inişi sırasında onu ezberlemiş hafızlarına başvurarak büyük bir dikkat ve titizlikle Kur’an’ı bir mushaf hâlinde toplayıp yazmıştır.
Mushaf Nüshalarının Çoğaltılması Hz. Osman döneminde Zeyd b. Sâbit’in başkanlığında bir komisyon ile gerçekleşleşti. Bu komisyon, Hz. Ebu Bekir zamanında yazılan ve peygamberin eşi Hz. Ömer’in kızı Hz. Hafsa’nın yanında bulunan asıl nüshayı alarak 7 nüsha kadar çoğaltmıştır.
O dönemde yazılmış olan bazı Kur’an-ı Kerim nüshaları, günümüze de ulaşmıştır. İşte Kur’an-ı Kerim, peygamberimize vahyolunduğu gibi yazılmış, mushaf hâline getirilmiş, pek çok Müslüman tarafından ezberlenmiş ve günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan intikali sağlanmıştır.
Kur’an-ı Kerim’in özellikleri şunlardır:
1. Kur’an, Peygamberimize Vahyedilmiştir Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından Cebrail adındaki melek aracılığıyla peygamberimize indirilmiş bir kitaptır.
2. Hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar tevatür yoluyla gelmiştir.
3. İnen ayetler ezberlenmiş ve de yazılmıştır. Yazılanlar daha sonra birleştirilerek mushaf hâline getirilmiştir.
4. Kur’an’ın Manası Gibi Lafzı da İlahi’dir. Kur’an-ı Kerim, her yönüyle büyük bir mucizedir.
Kur’an-ı Kerim’e karşı görevlerimizi şu şekilde özetleyebiliriz:
a) Kur’an-ı Kerim’in Allah kelamı olduğunu tasdik etmek. Kur’an-ı Kerim insan sözü değil, Allah’ın gönderdiği son kitaptır. Onun hem lafzı hem de manası mucizedir.
b) Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek. Kur’an-ı Kerim Allah kelamı olduğu için sözlerin en yücesi ve en güzelidir. Dünya ve ahirette mutluluğa götüren yol, hiç şüphe yok ki Kur’an’ın gösterdiği yoldur.
c) Kur’an-ı Kerim’in söylediklerini yapmak. Kur’an-ı Kerim’i okuyup öğrenmekten maksat, ayetleri üzerinde düşünmek ve buyruklarını yapmaktır.
( DİB İSLAM İLMİHALİ )
Selam ve dua ile...
(Edirne İl Müftülüğü tarafından hazırlanmıştır)
Hazırlayan: Halit DERİN ( Vaiz )