Turizm mevsiminin en hareketli günlerini yaşadığımız bu günlerde şehirdeki bir çok konu gibi yapımı devam etmekte olan Meriç Nehri Kanalı da Edirne'nin tarihi ve doğal dokusunu bozmaya ve bu yönüyle tepkiler almaya devam ediyor. Edirne'ye gelen her yabancı nehrin her iki yakasındaki beton duvarların nasıl yapılabildiğine şaşıp kalıyor.
Şunu unutmayalım ki Edirne tarihsel ve kültürel derinliği çok yüksek olan bir şehir konumundadır. Hangi tarafa giderseniz gidin çok farklı dönemlere ait tarihin izlerini görürsünüz. Bu yönüyle Edirne dünyanın en nadide kentlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Mesela dünyada UNESCO kültürel miras listesinde birden fazla varlıkla yer alan şehir sayısı çok az olduğunu sanıyorum. Selimiye ve Kırkpınar ile Dünya kültürel miras listesinde yer alan Edirne'nin Darüşşifa gibi ve Uzunköprü gibi eserleri de bu listeye adaydır ve girme şansları oldukça yüksektir.
Şimdi böylesine önemli bir şehirde ve Meriç Köprüsü gibi Osmanlı'dan kalan anıtsal bir tarihi köprünü devamına yapılan taşkın önleyici kanalın şekline, yapısına ve biçimine ne demeli?
Bu bölge, sadece tarihi değil doğal güzelliği de korunması gereken varlıklar arasındadır. Sadece kaç yılda bir ve bir kaç günlük taşkını önlemenin bedeli böyle bir ucubeyle tarihe ve doğaya yapılan cinayetin telafisi de kolay kolay olmayacaktır.
Çok büyük paralar harcanarak nasıl böyle tarihe ve doğaya uygun olmayan bir proje uygulanabildi bunu anlamış da değilim. Böyle bir proje DSİ'nin taşkın önleme gibi düz mantığı ile değerlendirilmiş olabilir ama yok mu bu projenin şehre, tarihe ve doğaya ve uyumluluğuna karar verecek başka bir mercii? Yokmu bu projeyi denetleyecek bir başka kurum? Mesela Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu bu projeye onay verip vermediğini sahiden çok merak ediyorum.
Dünyanın birçok yerinde içinden nehir geçen tarihi kentler var. Örneğin Paris. Fotoğrafta Edirne Kanalı ile hemen altında Paris'teki Sen Nehri'nin çevre düzenlemesini ve taştan örülmüş yaşama tarihe ve çevreye saygılı duvarlarını görüyorsunuz. Her ikisine de bir bakın ve ötesine siz karar verin.
Biz sahiden kent kültürünün neresindeyiz?