Dile kolay tam 657 yıllık gelenek. Kaç topluma, ya da kaç şehre nasip olur böylesine tarihi derinliği olan bir kültür mirası? Hep söylemişim, Edirne bir pırlanta şehir ve Selimiye gibi, Kırkpınar güreşleri de bu pırlantanın değerine değer katıyor.
Kırkpınar dünyada eşi benzeri olmayan çok önemli bir etkinlik. Kökü asırlar öncesine dayanıyor ve önemli savaş gerekçelerinin dışında hiç aksatılmadan her yıl yapılarak günümüze kadar gelebilmeyi başarmış.
Hem Selimiye ve hem de Kırkpınar UNESCO dünya mirası listesinde. Bu ne büyük kültürel zenginlik anlatılmaz. Dünya'da bırakalım iki kültürel varlığı bir tane bile sokabilmiş kaç şehir var? Biraz zorlandığında Sultan II.Bayezid Darüşşifası ve tarihi Uzunköprü'de bu listenin içine sokarak eser sayısını dörtlemek hiç de hayal değil.
Aslında Edirne şehir olarak UNESCO korumasına alınmalı. Çünkü tüm bu paha biçilmez zenginliklerimize rağmen bizler bu kenti maalesef gereği gibi koruyamıyoruz. UNESCO Dünya mirası listesine girebilecek kim bilir ne hanlarımız, kervansaraylarımız, köprülerimiz, çeşmelerimiz ve tarihi ahşap konaklarımız yok olup gidiyor.
Bu yıl, Sarayiçi'ndeki yerinin en çok tartışılacağı Kırkpınarlardan biri olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü Cumhuriyetin ilk yıllarındaki zorunluluk nedeniyle Osmanlı tarihinde ve hatta Balkan Savaşı tarihinde çok önemli bir yeri olan Sarayiçi'nde yani Osmanlı Sarayı'nın has bahçesinde güreşler yapılmaya başlanmış. Oysa her kes biliyor ki bu 657 yıllık sürenin sadece son yüz yıla yakın bir bölümü Sarayiçi'nde yapılıyor. Asıl Kırkpınar'ın asırlarca yapıldığı yerin şu an Yunanistan sınırları içinde kalan Somona'da olduğunu her kes biliyor.
Artık Edirne Sarayı'nın olduğu bu alanda önemli değişiklikler oluyor. Kültür Bakanlığı Cihannüma Kasrı'nın bulunduğu tarafı olduğu gibi ören yeri ilan etti ve bu alanda önemli çalışmalar yapıyor. Bir kaç yıl içinde sarayın önemli yapıları yeniden hayat bulacak. Doğal olarak İl Trafik Komisyonu bu alanı yaya ve araç trafiğine kapattı. Geçmiş yıllarda olduğu gibi Fatih Köprüsünden ötesi artık her kese açık otopark olarak kullanılamayacak.
Edirne Belediyesi bu sorunu çözmek amacıyla Kanuni Köprüsü ile şehir tarafında kalan kısımlarda ücretsiz park alanları yaratmaya başladı. Giriş çıkışlar da sadece Kanuni Köprüsü'nden yapılacak. Geçmiş yıllarda 2 taraflı köprülerin bile yetmediği Kırkpınarlarda bu yıl nasıl bir trafik keşmekeşi yaşanacağını şimdiden tahmin etmek güç olmasa gerek.
Artık Edirne Sarayı'nın has bahçesine kurulan bu beton yığınlarının buradan çıkarılması daha rahat bir alana taşınması gerekiyor.
Örneğin çok uzakta değil, eski saray kışlaları olan Edirne Kapalı Cezaevi nin karşısındaki geniş düzlükler Kırkpınar için en ideal alanlardır. Edirne'ye ve Kırkpınar'a yakışan yeni güreş stadyumu bu alana yapılabilir. Bu bölge, açık ve kapalı park alanlarıyla, sosyal tesisleriyle, müzesiyle ve alışveriş merkeziyle yeni bir turistik cazibe merkezi haline getirilebilir.
Bunu yapmakla hem Kırkpınar'a özgü ve belki de çok amaçlı yeni bir alan elde edilir, hem de Edirne Sarayı'nın ihyası yönünde çok önemli bir adım daha atılmış olur.
