Ne yaparsak yapalım, şu tarihi köprülerimizin değerini bir türlü anlayamıyoruz. Şehrin tarihi ve kültür dokusunun yanında turizme yaptığı katkıların farkında değiliz. Eğer farkında olsaydık aylardan beri taşkın esnasında köprü ayaklarına tıkanıp kalan ağaç kütüklerini oradan kaldırır, her kesi rahatsız eden o çirkin manzaraya bir son verirdik.
Aynı sorun geçen yıl da yaşanmıştı. Yine taşkın olmuş, suların getirdiği ağaç dalları ve kütükleri köprü ayaklarına takılıp kalmıştı. O çirkin görüntü aylarca sürdü, üzerine haberler yapıldı yazılar yazıldı. Turizm sezonu sona erdikten sonra ancak o pislik oradan kaldırılabildi.
Şimdi yine öyle. Mart ayının sonlarına doğru Edirne yine bir taşkın yaşadı. Suların getirdiği kalıntılar yine fotoğrafta görüldüğü gibi köprülerin ayağına birikti. Sular indikten sonra da orada kaldı. Aradan iki aydan fazla bir zaman geçmesine rağmen güzelim köprünün manzarasını berbat eden o çirkin kalıntıları oradan kaldırmayı hiç kimse akıl edemedi.
Edirne'yi gezmeye gelen herkes mutlaka Meriç Köprüsü'ne de gidiyor ve nehrin gerdanlığı olan bu güzel köprünün fotoğraflarını çekmek istiyor. Bu manzarayı her gören, her fotoğraf çeken bu çirkin görüntü karşısında şaşırıp kalıyor. Bir kepçenin bir iki saatlik çalışmayla temizleyeceği bu kalıntılar ne yazık ki bunca zamandır köprünün manzarasını kirletmeye devam ediyor.
Bazen çok şaşırıyorum ve bu şehrin sahibinin olup olmadığını merak ediyorum. Bir kez daha sorayım. Sahiden bu şehir bu kadar sahipsiz mi? Bu şehri yönetenlerin bu çirkin manzaradan haberleri yok mu? Nehirlerden sorumlu DSİ Bölge Müdürü bu manzarayı görmüyor mu? Ya da Edirne Valisi bu pisliğin bir an evvel kaldırılması yönünde bir talimat vermiyor mu?
Edirneye gelen turist sayısının milyonları aşmasından gurur duyuyoruz. O gelen milyonlara göstereceğimiz köprü manzarası bu mudur? Çalışmalarını takdirle izlediğim Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz bu konuda bir girişimde bulunmuyor mu?
Ben bu şehri seven, tarihi ve kültürel değerlere gözümüz gibi bakılması gerektiğine inanan biri olarak köprü başına her gittiğimde çok rahatsız oluyorum.
Ya siz bu şehri yönetenler ya da seviyorum diyenler siz hiç rahatsız olmuyor musunuz?
Enver Şengül