Geçtiğimiz günlerde başta tarihi Meriç Köprüsü seyir köşkü başta olmak üzere bir çok tarihi eserin duvarlarına yazılan yazılar gündeme gelmiş ve ben de köşemi bu konuya ayırarak şöyle bir soru sormuştum:
"Olayı görmek, lanetlemek ve gündeme taşımak iyi, güzel de bu çirkinlikleri silmek gibi bir kavram yok mu hayatımızda. Bu tür yazılarla mücadele edecek ve gerektiğinde gidip uygun malzemelerle bu çirkinlikleri silebilecek bir ekibimiz yok mu? Kültür Müdürümüz bu konuyu medyaya taşıdığına göre en kısa zamanda bu yazıları sildirmenin mutlaka bir yolunu bulacaktır."
Kültür Müdürümüz Ahmet Hacıoğlu'na attığım bu pas, güzel bir gol olarak amacına ulaştı. Beni telefonla arayan Hacıoğlu, temizlik ekibinin oluşturulduğunu ve tarihi eserlerdeki bu çirkinliklerin temizlenmesi çalışmalarının başlatıldığı müjdesini verdi.
Edirne Valiliği Çevre Koruma Vakfı, üzerine yazılar yazılan, resimler ve grafitiler çizilen tarihi eserlerin temizlenmesi amacıyla kurduğu bu "Mobil Temizlik Timi", Selimiye Camisinden, Büyük Sinagog'a, köprülerden çeşmelere toplam 28 eserin temizliğini yapacak.
Üstelik bu çalışmalar, şehrimizdeki tarihi eserlerden sorumlu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kururlu Müdürlüğü ve Edirne Müze Müdürlüğü ile koordineli olarak yürütülecek.
Bu çalışmalar sosyal medya ve basında yer alan Meriç Köprüsü seyir köşkünden başladı ve Tunca Köprüsü ile de devam edecek. Ben de dün bu noktaya giderek temizliğin yapılmış olduğunu bizzat gördüm. Seyir Köşkü'nün mermerleri tertemiz olmuştu. Umarım bir daha kendini bilmezler burayı hatıra defteri olarak kullanma hastalığından artık vazgeçerler.
Edirne gibi her adımda bir tarihi esere sahip olan kentlerde bu eserlerin koruma sorumluluğu da çok önemlidir. Sadece bu eserlere sahip olmakla övünmek yetmiyor. Bunları korumak, onarmak ve gelecek nesillere taşımak bizlerin en büyük görevlerinden birdir.
Bu tür çirkinlikleri görüp başta sosyal medya olmak üzere değişik kanallarla gündeme taşımak kadar, bu uyarıları ciddiye alıp hemen harekete geçmek de kent sorumluluğunun olmazsa olmazı.
Bu anlayışla şehrimiz çok daha yaşanabilir hale gelecektir.
Duyarlı davranıp hemen harekete geçen yetkililerimizi yürekten kutluyorum. Aynı duyarlılığı 6 aydan beri köprünün ayaklarında bekleyen ve her oradan geçtiğimde görmekten hicap duyduğum köprü ayaklarındaki ağaç kütüklerin kaldırılmasında da görmek istiyorum.
