
KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİMİZ!
İ. Melih Yurduseven
O kadar çok ki.
Çok çünkü Edirne bir Kültür kenti,tarihşehri,birçok medeniyete ev sahipliği yapmış eser şehir.
Nereye baksanız,neresini kazsanız Tarih fışkıyor.
Bunların yanında örf ve adetler yönünden de çok zengin bir şehirde yaşıyoruz.
Birçok soy ve kavimden geldiğimiz için de örf ve adetlermizde sayılamayacak kadar fazla.
Bunlar elbette en büyük zenginliklerimiz.
İşte bunlardan biri Kakava şenlikleri.
Trakya da yoğunluk teşkin eden Roman vatandaşlarımızın bir geleneği olan KakavaEdirnemizinde bir vazgeçilmezi olmuştur yıllar yılı.
5 ve 6 Mayıs tarihleri Edirne'de coşkunun sevincin ve eğlencenin doyasıya yaşandığı günler oluyor.
Kakavanın Hıdrellez yani baharın gelişi ile ayni günlere raslamış olması coşkuyu dahada arttırıyor elbette.
Aslında bu iki etkinliği veya olayı birbirinden ayırd etmek gerekir.
Bildiğim kadarıyla ayni şeyler değildir çünkü.
Kakava Roman vatandaşların Cengiz Han tarafından öldürtülen krallarının nehirden çıkacağına inanarak yaptıkları şenlikler ve etkinlikler olarak anılır.
Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır.
Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır.
Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır.
Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.
Yani 5 Mayısta kutlanan Kakava,6 Mayısta kutlanan da Hıdrellez’dir.
Mesela benim çocukluğumun geçtiği Meriç İlçesinde 6 Mayısta, pazar gününe rastlamadığı takdirde de onu takip eden ilk pazar gününde Nasuhbey köyü ile Umurca Köyleri arasındaki bir koruda bulunan Karababa isimli yatırın bulunduğu alanda kutlamalar yapılır.
Kazanlar kaynar, kurbanlar kesilir ve insanlara ikramlar yapılır eğlenceler ve coşku yaşanırdı.
Çocukluk günlerimizin en unutamadığımız eğlenceleriydi bu Dallık ve Büyük Altıağaç Köyünde yapılan Mayalar isimli etkinlikler.
Öküz arabaları ile Meriç’ten konvoy halinde gidilirdi.
Herkezin günler öncesinden hazırlıklar yaparak çoluk çocuğunu eğlendirmek ve güzel bir tatil günü yaşatmak için sabırsızlıkla beklediği etkinliklerdi bunlar.
Edirne'de 5 Mayısta Kakava şenlikleri yapılır,6 Mayıs sabahı da kralın nehirden çıkışını beklemek için Tunca nehri kenarında toplanıp yüzlerini yıkar Roman vatandaşlar.
Babafingo dedikleri sanırım krallarının adıymış.
Edirne bu etkinlik nedeniyle son yıllarda cazibe merkezi oldu adeta.
Geçmişte Gogo yani Acı çeşme mezarlığı yolu üzerinde kutlanan Kakava şenlikleri daha sonra Belediye'nin sahiplenmesi ve her türlü desteği vermesiyle çok düzenli ve disiplinli bir hale geldi şu anda.
Her türlü harcamayı yapan Belediye Sarayiçi etkinliklerine ilave olarak şehrin birkaç yerinde daha Kakava ateşi yakılması geleneğini uygulayarak Sarayiçi’ne kadar gelemeyen vatandaşlar içinde kolaylık sağladı. Geçen yıllarda yazdığım yazılarımda da Kakava şenliklerinin Edirne de meydana getirdiği konuk izdihamını dile getirmiştim.
Aylar öncesinden Edirne otellerinde bu tarihlerde yer yok.
Belediye Başkanı Recep Gürkan bu konuda oldukça iddialı ve bu yıl ki Kakava şenliklerinin programı ve hazılıklarının tüm konukları memnun edeceğini ve bundan sonraki yıllarda ziyaretçi sayısını arttırarak 5 milyon Turist hedefine doğru yakşacaklarını ifade ediyor.
Bizlerde bu hedefi tutturmak ve yaşadığımız bu kentin dünyaca tanınırlılığına hizmet etmek adına görevler üslenmeliyiz.
Bu konuda herkese göre görevler var.
Yeterki yapalım.
Edirne hepimizin çünkü.